OYUN

Bebeklere ilk 3 ayda renkli, hareket eden ve sesli oyuncaklarla uyarı verilmelidir. 2. aydan sonra bebeğin eline çıngırak verilebilir. İlk üç ayda konuşan, gülen, şarkı söyleyip çocuklarla ilgilenen insanlar, bebekler için en eğlenceli oyuncaklardır. 3. ayda canlı, renkli,  ses çıkaran, çocuğun yakınında ve uzağında sallanan ve uzanıp yakalayabilecekleri oyuncaklarla oynanan oyunlar; 6. ayda “cee-ee”, “tel sarar tel sarar”, “gel babası” oyunlarıyla basit örteme, saklama, bulma, cisimleri bölme ve parçalama oyunları; diş çıkarma dönemlerinde ağza alınabilecek plastik halkalar, anahtarlıklar, hacı yatmaz gibi ouncaklarla oynanan oyunlar; 9. ayda saklama, örtme, bulma, “baş baş”, “gel gel”, “git git”, “alkış alkış”, “fış fış kayıkçı” gibi taklit oyunları ile hayvanları tanıma oyunları oyananabilir. Bebekler ilk dönemlerinde gözlem yoluyla oyun oynarlar. Hacı yatmaz gibi oyuncaklar gidenin geri döneceğine olan inancı pekiştirdiği için ayrılığa alışma açısından faydalı olabilir. 1 yaşından sonra rol yapma, taklit, aile bireylerinin isimlerini tanıma, ev dışı nesneleri tanıma, iç içe geçmeli oyunlar, kule yapma, bozma, saklama oyunları, müzik çalarken dans etme oyunları ve bol resimli kitaplar yararlı olacaktır. Bu dönemde alıştırma oyunları oynanacaktır.

 

18. aydan sonra çocukların günlük işi oyun oynamaktır. Bu dönemlerde çocuklara gelişimsel ihtiyaçlarını karşılayan oyuncaklar verilmelidir. 18. aydan sonra saklama, eşlerini bulma, vücut parçalarını tanıma ve gösterme, resimlerde uzuv bulma, eş renkleri bulma oyunları; 2 yaşından sonra da cisim ve hacimleri eşleme, vücut uzuvlarının fonksiyonlarını öğrenme, şarkı ve söz tekrarlama, renk tanıma ve söyleme oyunları, oyun hamuru, içi içe geçen kutular, üst üste dizilen halkalar, birleştirilen ve sökülebilen oyuncaklar, ipinden tutulup peşi sıra gelen oyuncaklar, nesneleri şekillerine göre sınıflandırma oyuncakları vb. yararlı olacaktır. Mutfak malzemeleri, ev aletleri ve eşyalar çocuklar için vazgeçilmez oyuncaklardır. Denetlenmiş geniş alanlarda ve parklarda yürüme, koşma tırmanma, zıplama oyunları da çok yararlıdır. 2 yaşından sonra oyuncak hayvanlarla rol yapma oyunları da oynanmalıdır. 2 yaşından sonra hayal oyunları önem arz eder. Ev içi çadırlar, ev-eşya seti, mutfak seti gibi oyuncaklar hayali oyunlar kurmak için yararlıdır. Bu dönmelerde oyuncak paylaşma pek mümkün değildir. Ancak ortak oyunlara katılma ve rolleri paylaşma sağlanabilir.

 

3 yaşından sonra çocuklarda zengin bir hayal gücü gelişir. Hayal gücünün gelişmesi nedeniyle çocuklar büyüdüklerini hayal ederek polis, korsan, pilot, öğretmen, film kahramanı vs. olacaklar ve maske ve giysileriyle oyunlar oynayacaklardır. Rol yapma oyunları desteklenmelidir. Kalem kullanma, resim yapma, hamur ve lego oyunları teşvik edilmelidir. 3 yaşından sonra çocuklar sosyalleştikleri için grup oyunları önem kazanacaktır. 3–6 yaş sosyal gelişim ve hayal gücü açısından arkadaş oyunlarının oynanacağı dönemdir. Çocuklar masallara, öykülere, çizgi filmlere ilgi duyacaklardır. Parkta oynanan oyunlar ve evcilik, doktorculuk, öğretmencilik oyunları gibi simgesel oyunlar oynanacaktır. Erkeklerde arabayla, kızlarda ise bebekle oynama istemi fazla olacaktır.7 yaşından önce bilgisayar kullanılması uygun değildir. Bilgisayarın çocukların hayal güçlerinin gelişmesini ve sosyalleşmelerini engelleyeceği düşünülmektedir. Televizyonda uygun çocuk programları kısa süreli olarak seyredilebilir.

 

6 yaşından sonra çocuklar yaratıcı oyunlar oynayacaklardır. Oyunlar çeşitlenecek, oyun alanları uzağa kayabilecek, oyunların senaryoları yazılıp başroller çocuklar tarafından oynanacaktır. Bu dönemlerde spor oyunları artacak, santranç gibi zihinsel oyunlarla kurallı oyunlar oynanacaktır. Resimlendirilmiş öykülere ve fıkralarakarşı merak uyanacak; kart biriktirme oyunları, video ve bilgisayar oyunları bu dönmede artacaktır. Şiddet içeren oyunlara dikkat edilmelidir. Okul döneminde kızlar kızlarla, erkekler erkeklerle oynamayı tercih edeceklerdir.

 

Bebekler 1 yaşından sonra oyun alanlarında oyun oynarlarken annelerine olan bağlılıklarını kırarak bağımsızlıklarını kazanmaya çalışırlar.  Çocuklar, anneye olan bağlılığı kırıp özerklik sağladıkları bu dönemlerde bazı oyuncakları “geçiş nesnesi” olarak kullanırlar. Geçiş nesnesi oyuncaklar peluştan yapılmış oyuncaklar, çarşaf ya da yastık olabilir. Bu geçiş nesneleri her toplumda izlenen, evrensel oyuncaklardır. Geçiş nesnelerinin fiziksel özellikleri katı, metalik, tuhaf biçimlerde ve genellikle kırılmış ya da atılacak durumda olan oyuncaklar olmalarıdır. Çocuğun kendi eşyaları içinde bu oyuncakların özel bir yeri vardır. Bu nesne zamanla önemini yitirir, yaklaşık 5-6 yaşlarında çocuk yavaş yavaş bu nesnelerden uzaklaşır. Ancak bunlar ne terk edilir ne de yok edilir. Çocuğun geçiş nesnelerini doyurucu şekilde kullanması, olumlu insan ilişkilerini oluşturulabilmesi için önemlidir.

 

Çocuklar bazen bir süreliğine belli bir oyuna takılıp kalırlar. Bu durum belirli becerileri iyice pekiştirmek için gerekli olan bir süreçtir. Söz konusu beceriler kazanılınca çocukta farklı oyun ve oyuncağa yönelme olacaktır. Sosyal boyut taşıyan oyunları ve grup oyunlarını oynayamayan çocuklarda gelişim bozukluğu olduğu düşünülmelidir. Davranış sorunu olan çocuklar oyunlarda saldırgan tutumlar gösterebilirler. Dikkat eksikliği olan çocuklar sürekli oyun ve oyuncak değiştirme eğilimindedirler. Sürekli karşı cinse ait oyuncaklarla oynamanın cinsel tercihle ilişkisi olabileceği belirtilmektedir.

 

Çocuğun yaşına uygun oyun ve oyuncak seçimi oldukça zordur. Bebeklere ve çocuklara oyun ve oyuncak seçerken gelişimsel düzeyleri ve ilgi alanları göz önünde bulundurulmalıdır.