TUVALET EĞİTİMİ

Çocukların tuvalet eğitimi kazanmaları, ailelerinin verdiği eğitimlerden ziyade çocuklara bağlı bir durumdur. Gerçekte tuvalet eğitimi, o kadar zor bir eğitim değildir.  Gelişimlerini yeterli düzeyde tamamlamayan çocuklara tuvalet eğitimi verilemez. Önemli olan eğitime çok erken başlamamak ve çocukları zorlamamaktır. Ailelere düşen görev, çocukların tuvalet eğitimi almaya hazır olup olmadığını anlamak ve hazır olduklarında onlara yol göstermektir. Bezi bırakmak çocukların vereceği bir karardır.

Tuvalet eğitiminin temel ilkeleri şu şekilde özetlenebilir:

Çişlerini ve kakalarını istemli olarak tutabilmeyi sağlayacak düzeyde gelişimlerini tamamlamış çocuklara tuvalet eğitimi verilir.

Aile çocuğun bu gelişiminin sinyallerini gözlemledikten sonra tuvalet eğitimine başlamalıdır.

Bir çocukta tuvalet eğitimine başlamadan önce, çocuk ıslak ve kuruluk arasındaki farkı bilmeli ve öğrenmelidir.

Çocuğa öncelikle lazımlığa oturması öğretilir. Oturma süresi artırılır.

Taklit etme ve öğrenme yöntemine başvurulmalıdır.

Tuvalet eğitimine erken başlanılmamalı, acele edilmemeli, sabırlı olunmalı, inatlaşılmamalı, ödüllenme kullanılmalı, kesinlikle ceza uygulamamalıdır.

Tuvalet eğitimine başlama zamanı önemlidir:

1 yaşından önce kesinlikle tuvalet eğitimine başlanılmamalıdır. 1-1.5 yaşları başarılı olunacak bir dönem değildir. 1.5 yaşından sonra başarılı olunabilir. 2 yaşından sonra başarı ihtimali çok yüksektir. 2.5 yaşında başlanıldığında başarı kesindir. 1.5 yaşından önce tuvalet eğitimi verilmez. Bundan önceki dönemlerde yemeklerden sonra lazımlığa oturtulan bebeklerde refleksif olarak çıkan kaka ve çiş gözlenebilir. Bu şekilde çiş-kaka çıkması tuvalet eğitimi değildir. Çocuk henüz eğitilmemiştir. Çocuk tuvalet eğitimini istekli ve tam kontrolü öğrenmemiştir. Burada eğitilmiş olan anne-babadır. Çocukların ne zaman tuvalet yapacağını anne-baba öğrenmiştir. Anne-baba çocuğun tuvaletinin geldiğini anlayıp, çocuğu tuvalete götürerek çocuğun çıkardığını yakalamaktadır ancak bu sadece refleksif bir durumu yakalamaktır. Heycanlanacak ve sevinelecek bir durum değildir. İlk 1.5 yıl boyunca doğru bir bağırsak ya da idrar kontrolü yoktur. Sadece refleksif tuvalet yapma vardır. Ebeveynler bu refleksin sağlandığı aldatıcı görünüşle motive olup tuvalet eğitimine erken başlamaktadırlar. Tuvalet eğitimine başlamak için kaslar ve sinir sisteminin yeteri şekilde gelişmiş olması, diğer bir değişle fiziksel olarak koşulların uygun olması gereklidir. Yaklaşık 18 aylıkken çocuklar ıslandıkları ve kirlendikleri zamanı fark etmeye başlarlar. Buna rağmen tuvalet eğitimine başlamada koşulların uygun olması için gerçekçi olan yaş 2’dir. 2 yaşından sonra tuvalet eğitimine başlamak uygun ve doğru bir yaklaşımdır.

2 yaş gelişim açısından önemli bir yaştır. 2 yaş çocukların konuşulanların çoğunu anladıkları, kendilerini göstermek ve anne-babayı memnun etmek istedikleri, erişkinleri taklit etmekten hoşlandıkları yaştır. Bu dönem tuvaletlerini istemli olarak tutmayı sağlayan kasların ve sinirlerin gelişmiş olduğu, ıslaklık ve kuruluğun bilindiği, tuvaletin geldiğinin önceden hissedildiği ve bunun sözsel olarak ifade edilebildiği, bilinç kullanılarak istemli kontrolun sağlandığı ve boşlatmanın yapılacağı bir gelişmişlik dönemidir. Bu nedenle tuvalet eğitimine 2 yaşında başlamak uygundur.

Her ne kadar tuvalet eğitimine başlama yaşı 2 yaş olsa da ailelerin tuvalet eğitimine başlamadan önce çocuklarının bu eğitime hazır olup olmadığını değerlendirmeleri gerekir.

Çocukların tuvalet eğitimine hazır olduklarını gösteren koşullar ve bulgular şunlar olabilir:

*Zıtlaşma dönemi geçmiş olmalı.

*Kabızlık sorunu olmamalı.

*Çiş, kaka, kirli, temiz, ıslak, kuru, tuvalet, lazımlık kelimelerinin anlamları öğrenilmiş olmalı.

*Bezin kirli olduğunu bilinmeli, çocuk bu durumdan rahatsız olup işaretlerle veya “kaka” kelimesini söyleyerek durumu haber vermeli ve bezinin değiştirilmesini istemeli.

*Tuvalet ile kuru kalmak arasında ilişki olduğunu anlamış olmalı.

*Bebek bezi birkaç saat kuru kalması.

*Uykudan sonra bezin hala kuru kalması (bazı çocuklarda devamlı ıslak olabilir).

*Tuvaleti geldiğinde ve yapma aşamasında çocuğun evin içersinde koşturması, düzenli olarak çömelmesi, garip sesler çıkarması, yüzünün kızarması gibi bulguların gözlemlenmesi.

*Çocuğun, az önce tuvaletini yaptığını veya tuvalete gitmek istediğini ifade etmesi.

 

 

Tuvalet eğitimi:

Eğitime başlamanın altın kuralı fiziksel olarak koşulların uygun olması ve de çocukların tuvalet eğitimine hazır olduklarını gösteren koşulların ve bulguların olmasıdır.

Çocuklar tuvalet eğitimine hazır olduklarını ailelerine gösteriyorlarsa, ailelerin tuvalet eğitimine başlamaları gerekmektedir. Tuvalet eğitiminde temel yaklaşım çiş, kaka, tuvalet, kirli, lazımlık, ıslak kelimelerin anlamlarının ve tuvalet ile kuru kalmak arasındaki ilişkinin öğretilip pekiştirilmesidir. Daha sonra çocuk lazımlığa oturma eylemi ile tanıştırılır, lazımlığa çıplak olarak oturması sağlanır ve en sonunda da tuvalet boşaltma isteğinin bilinçli olması ve boşaltma eylemi ile lazımlığa oturma eylemi arasında bağlantı kurulması gerçekleştirilir.

*Gün içerisinde çocuğun bezini kirlettiği fark edildiğinde hemen ve bekletilmeden bezlerin değiştirilmesi gereklidir. Bu şekilde altının temiz olması sağlanıp çocuğun kirlilikten rahatsızlık duyması sağlanır.

* Çiş, kaka, temiz, kirli, ıslak, lazımlık, tuvalet gibi kelimelerin anlamı ve tuvalet ile kuru kalmak arasında ilişki öğretilmelidir.

*Çocuk bezini kirlettiğinde bu durumu ifade etmesi sağlanılmalıdır.

*Öncelikle uygun bir lazımlık satın alınmalıdır. Lazımlığın gösterişli olması gerekmez. Basit, oturması kolay, güvenilir, taşınabilir ve rahat temizlenebilir olmalıdır. Lazımlık evde kolayca erişilebilecek bir yere konulur. Çocuk isterse lazımlığı başka odalara taşıyabilir.

*Bazı aileler tuvalette eğitim vermek isterler. Ancak bu durum çoğu çocuk için tercih edilen bir durum değildir. Tuvalette eğitim verilecekse tuvalet altına bir basamak konulmalı, çocuğun tuvalete oturmasını kolaylaştırıcı ve rahat bir klozet üstü tuvalet oturağı veya adaptörü konulmalı, çocuk tuvalete dengeli ve sağlam oturtulmalı, ayakları basamağa koyulmalıdır. Kesinliklede klozette oturuyorken sifon çekilmemelidir.

*İlk günler giyinik şekilde lazımlığa oturması teşvik edilir. Çocuk zorlanmamalı, teşvik edici olunmalı, oturma sağlanıldığında çocuk övgü ve ilgi ile ödüllendirilmelidir. Ödüllendirmede basit ve telaşsız bir anlaşma da yapılabilir. Başlangıçta doğru bir yerde kısa bir süre oturması başarı sayılmalıdır.

*Lazımlığa otururken sevdiği bir şey yapmasına veya oyun oynamasına izin verilmelidir.

*Çocuk genellikle yemeklerden sonra oturtulmalı ve giyinik bir şekilde lazımlıkta çiş veya kak yaparsa kutlanmalıdır. Fakat lazımlığa oturmak istemiyorsa çocuk zorlanmamalı, olay birkaç hafta ertelenmelidir. Bir süre tuvalet ve lazımlıktan söz edilmemelidir.

*Çocuklar genellikle taklit ederek öğrenirler.  Bu nedenle anne ve babayı uygun şekilde tuvalette görebilirler. Kardeşlerini ve arkadaşlarını bu kimselerin de izniyle tuvalette ve tuvalet yaparken izleyebilirler. Tuvalete oturan çocuk resimleri lazımlığın konulduğu yere asılabilir. Oyunlar, rol oyunları ve hayvanlarla oynanan oyunlarda tuvalet ve tuvalet yapma teması işlenebilir. 

*Çocuklar giyinik şekilde lazımlığa oturmaya alıştırılırsa, ikinci aşama bezini çıkararak oturmanın teklif edilmesi olmalıdır. Anne-babanın, kardeşlerin ve herkesin çıplak popoyla tuvalete oturduğu belirtilmelidir.

*Bezsiz dolaşmasına izin verilmeli, bu sürede kaçırma olursa kızılmamalı, cezalandırıcı olunmamalıdır.

*Her gün lazımlığa düzenli olarak çıplak oturma sağlanmalıdır. Uykudan uyandığında, yemekten sonra ve tuvaletin geldiğini belirten bulgular olduğunda çocuk lazımlığa oturtulmalı ancak herhangi bir zorlama yapılmamalıdır.

*Lazımlığa düzenli oturan çocuk desteklenmeli ve ödüllendirilmelidir.

*Lazımlığa oturma zamanı ve uzunluğu yavaş yavaş artırılmalıdır. Oturma alışkanlığı bir kez kazandırılırsa önemli bir eğitim sağlanmış olur. Tuvalet eğitiminde “otur ve bekle” en iyi yöntemidir. Oturma ve bekleme meşgul edici aktivitelerle desteklenebilir.

*Çıplak ve düzenli oturan çocukta sağlanılması gereken son durum, çocuğun bilinçli bir şekilde bağırsak ve idrar torbasına odaklanması ve istemli boşaltımın sağlanılmasının teşviki edilmesi ve öğretilmesidir.

*Tuvalet yapıldığında aşırı telaş ve yaygara koparmadan, övgü ve ilgi gibi manevi ödüllendirme ile çocuk ödüllendirilmelidir.

*Lazımlığı ve tuvaleti istediği zaman kullanabileceği gösterilmelidir.

*Tuvalet eğitiminde sakin ve sabırlı olunmalıdır. Endişelenilmemeli, sinirlenilmemeli, inatlaşılmamalı, zorlanmamalı, cezaya başvurulmamalıdır. Övgü ve ödüllendirme yapılmalıdır.

*Herhangi bir basamakta başarı olmuyorsa durmak, ara vermek, tuvaletten ve eğitimden bahsetmemek, geri çekilmek ve eğitim teşebbüslerini askıya almak gereklidir. Böyle bir durumda eğitime çocuk 1 ay daha büyüdüğünde tekrar başlamak uygun olacaktır. Zaman ve olgunluk ciddi fark yaratabilir.

*Unutulmamalıdır ki tuvalet eğitimi, başarılması gereken bir sınav veya görev değildir. Tuvalet eğitimini hızlandırmaya çalışmak genellikle ters etki yapar. Zıtlaşma içindeki çocuklara tuvalet eğitimi verilemez. Zorlamak zaman kaybıdır. Kızgınlık ve cezayla tuvalet eğitiminde yol alınamaz.

*Tuvalet eğitimi verildikten sonrada çocuğa mutlaka genital bölge ve el temizliği öğretilmelidir.

Aile büyüklerin baskısı, maddi nedenler ve anaokuluna yazdırma gibi nedenlerle tuvalet eğitimine başlanamaz. Ailede misafir, hastalık veya gerilim varsa eğitime bu karışıklık durumlar geçtikten sonra başlanılmalıdır. Tuvalete götürüldüğünde veya lazımlığa oturtulduğunda bağıran ve protesto eden çocuklarda tuvalet eğitime başlamak uygun değildir. Hareketli çocuklar da lazımlığa oturtmada sorun yaşayabilirler. Oturmayı sağlamak ve oturma zamanı arttırtmak için oyalayıcı aktiviteler bulmak gerekir. Lazımlıktan zamansız kalkarlarsa onlarla mücadele edilmemelidir. Ayrıca çocukların hastalık durumlarında, ishal ve kabızlıkta tuvalet eğitiminde kötüleşme görülebilir. Bu durumda eğitime ara vermek gerekir. Eğitime dönmeden önce de çocuğun yeniden iyi olması beklenmelidir.

Tuvalet eğitimi kazanıldıktan sonra 5 yaşına kadar bazen aşırı heyecan, üzüntü veya oyuna dalma bazı kazalara neden olabilir. Tuvalete oturmanın sağlanıldığı ilk dönemlerde aile çocuğun yanında olmalıdır. Bazı çocuklar vücutlarından çıkan bazı parçaların tuvalete gitmesinden korkabilirler. Bu korkular normal karşılanmalı ve durum onlara anlatılmalıdır. Bazı çocuklar da tuvalet eğitimi kazandıktan sonra kakalarını ev veya bahçe gibi yerlere yaparlar. Bu durumda endişe duyulmamalı ve sinirlenilmemelidir. Telaş yapmadan doğru şeyi doğru yerde yapması gösterilmelidir. Tuvalet eğitimi sağlanmış bir çocukta kaçırma oluyorsa öncelikle fiziksel bir rahatsızlığın olup olmadığı araştırılmalıdır. Özellikle idrar yolları enfeksiyonu çiş kaçırmaya neden olabilir. Sıkıntı verecek durumlarda ise çocuklar gerileme yaşayabilirler.

Mutlaka 4 yaş dolduktan sonra gündüz ve gece gaita (kaka) denetimi, 3 yaş dolduktan sonra gündüz idrar denetimi ve 5 yaş dolduktan sonra da gece idrar denetimi sağlanılmış olmalıdır. Gece tuvalet eğitimine gündüz eğitim tamamladıktan sonra başlanmalıdır. Buna genelliklede 3 yaşından sonra başlanabilir.

Çocukların gece idrar tuvalet eğitimini kazanmaları ve kuru bir gece geçirebilmelerinin sağlanabilmesi için geniş bir zaman aralığına sahiptirler. Bu zaman aralığı 2 yaş ile 6 yaş arasıdır. Gece tuvalet eğitimine başlama zamanı, çocuğun gece boyunca kuru kaldığını fark ettiğimiz ve gece bezlerinin birçoğunu ıslatılmamış bulduğumuz zamandır. Gece eğer bezler ıslanırsa değiştirilmeli ve çocuğa büyüdüğünde geceleri bezlememek gerektiği öğretilmelidir. Kuru kaldığı gecelerin sabahında çocuk övgü ile ödüllendirilmeli ve çocuğa doğru yolda olduğu mesajı verilmelidir. Islak geceler olursa çocuk suçlanmamalı ve çocuğa ceza verilmemelidir. Yatmadan 2 saat öncesi ile yatma arasında sıvı kısıtlaması yapılması uygun olabilir. Çocuk yatmadan önce tuvalete götürülmelidir. Gece ıslatma olursa yattıktan 1-2 saat sonra uyandırılarak tuvalete götürülür. Eğer gerekirse tutma öğrenilinceye kadar 1 kez daha gece boyunca tuvalete kaldırılır. Tüm girişimlere rağmen başarı elde edilemiyorsa bezli gecelere dönülüp bir süre ara verilmelidir. Gece tuvalet eğitimi veriliyorken gece işemeleri görülebileceğinden yatağın ıslanmaması için gerekli önlemler alınmalıdır. Çocuklarda 3 yaş dolduktan sonra gündüz idrar denetimi ve 5 yaş dolduktan sonra gece idrar denetimi sağlanılmamış ise Çocuk Nefrolojisi  Uzmanına başvurulmalıdır. Fiziksel bir rahatsızlığın olmadığının ayırıcı tanısı yapılmalıdır.