Hematüri nedir?

Fizyolojik koşullarda idrarda az sayıda eritrosit (alyuvar)  bulunur. İdrarda (görülmesi gereken miktardan daha fazla) eritrosit (kan) görülmesine hematüri denir.

İdrarda hematüriyi değerlendirme metotları nelerdir?

İdrar (sedimentinin) incelenmesi

İdrar dipstick (daldırma çubuğu) ile değerlendirme

Otoanalizatörler ile idrarda eritrosit sayımı

İdrar (sedimentinin) incelenmesi ile hematüri değerlendirilmesi:

5-10 ml taze idrar (mümkünse sabah ilk idrar) 2000-3000 devirde 5 dakika santrifüje edilir, üst kısım (supernatant) atılır, kalan 0.5-1 ml idrar lama aktarılıp, mikroskopta 10X40 büyütmede ortalama 10-20 alan değerlendirerek her alanda 5’ten fazla eritrosit saptanması (mikroskobik) hematüri olarak değerlendirilir.

İdrar dipstick (daldırma çubuğu) ile hematüri değerlendirilmesi:

Dipstick (idrar çubuğu) ile değerlendirmede  idrardaki hemoglobin (eritrosit içi veya serbest hemoglobin) veya myoglobinin, peroksidaz aktivitesi ile hidrojen peroksid (1cm2’de 297.2 mg dimetildihidroperoxhexan) ile chromogen tetrametylbenzidine (1cm2’de 52.8mg TMB) reaksiyonu katalize ederek (kolaylaştırarak) okside chromogen oluşumunu sağlar ve yeşil-mavi renk oluşur. Sarı renk negatiftir= idrarda eritrosit yoktur anlamındadır. Açık yeşilden koyu yeşile doğru pozitiflik artar. Yeşil renk idrarda eritrosit (kanama) var anlamındadır. (Unutulmamalı ki idrarda eritrosit=kan olmadan hemoglobin ve myoglobinin varlığı da idrar daldırma çubuğunda yeşil renge neden olur. Bu nedenle tüm değerlendirmelerde mikroskobik idrar değerlendirilmesi de yapılmalıdır.)

Otoanalizatörler ile idrarda hematüri değerlendirilmesi:

Otoanalizör (makina ile sayım) ile mikro litre (ml) ’de 10-20’den fazla eritrosit varsa hematüri olarak değerlendirilir.

İdrar rengini değiştiren nedenler nelerdir?

KOYU SARI İDRAR RENGİNE NEDEN OLAN DURUMLAR: Konsantre idrar, bilurubin metabolitleri, ürobilinojen artışı, B kompleks ve diğer bazı vitaminler, ilaçlar.

KIRMIZI İDRARİDRAR RENGİNE NEDEN OLAN DURUMLAR:Kan (eritrosit), hemoglobin, myoglobin, üratlar, porfirinler, ilaçlar (desferoksamin, ibuprofen, nitrofurantoin, klorokin, rifampisin, metildopa, sulfasalazin, fenazopiridin, aminopirin, fenolftalein, demir sorbitol, metranidozol), gıdalar (pancar, böğürtlen,karadut, bazı bitki kökleri) , gıda renklendiricileri.

SIYAH VEYA KOYU KAHVERENGI IDRARRENGİNE NEDEN OLAN DURUMLAR: Kan, alkaptonüri, homojentisik asidüri, tirozinozis, methemoglobinemi, alanin, timol, resorcinol, melanin, cascara

Makroskobik ve mikroskobik hematüri ne demektir?

Hematüri idrarda kan bulunmasıdır.Yeterli miktarda kan idrar da bulunduğunda idrarın rengi kırmızı ya da kahverengi halini alır. Bu duruma (çıplak gözle idrada kan olduğunun saptanması durumuna)  makroskopik hematüri denilir.Kanamaya bağlı idrar renginin kırmızı, bulanık kahverengi, koka kola rengine dönmesidir. 1 ml kan 1 litre idrarı kırmızı renge boyar. İdrarda kan içeriği %5’den fazla ise pıhtılaşma olabilir.

 

Eğer idrarda renk değişikliği olmaksızın (idrar normal sarı renkte) ve sadece kimyasal testlerle ya da mikroskobik inceleme ile eritrosit (kanama) saptanıyor ise bu duruma mikroskobik hematüridenir.

 

Persistan hematüri ve reküren hematüri ne demektir?

 

Her idrar tahlilinde, devamlı hematüri tespit ediliyor (özellikle mikroskobik hematüridir) ise bu duruma persistan hematüri denir. Persistan hematüri de hematüri hiç kaybolmaz. İdrar bakılarında 3 aydan daha fazla hematüri devam ediyorsa bu tanımlama kullanılır.

İdrar tahlillerinde arda bir dönem idrar normal izleniyor, bir süreden sonra bir dönem hematüri (makroskopik veya mikroskopik olabilir) saptanıyor ise bu duruma reküren hematüri denilir.

Çocuklarda hematüri görülme sıklığı nedir?

Acil servise başvuran hastaların % 0.13’ünde makroskobik hematüri saptanmıştır. Persistan hematüri sıklığı (prevalansı) % 0.5-1 arasındadır. Okul çağı çocuklarında hematüri görülme sıklığı %0.5-2'dir.

 

Çocuklarda hematüri yapan hastalıklar nelerdir?

I-GLOMERÜLER HASTALIKLAR:

[PSAGN-AGN,RPGN,MGN,HÜS,MPGN,MLH, Kortikal veya medüller nekroz (iskemi, hipoksiye bağlı), FSGS, SLE, Postenfeksiyoz GN, Good-Pasture sendromu,Şant nefriti,Mezangiyal proliferasyon]

II-NEFROLİTİYAZİS (Üriner sistemde  taş) , HİPERKALSİÜRİ

III- İNFEKSİYONLAR 

-Bakteriler (Serratia marcescens- idrarı kırmızıya boyar)

-Virüsler (Adenovirüsler, Varicella, Rubeola, Kabakulak)

 -Parazitler (Bilhariazis, Şistozomiyazis)

 -Mantarlar

 -Tbc

 -Ürogenital sisteme komşu enfeksiyonlar (apandisit, kolon ve pelvik enfeksiyonlar)

-Sistemik enfeksiyonlar (Kızıl, ARA, Subakut bakteriyel endokardit)

IV-ANATOMİK ANORMALLİKLER:

Hidronefroz, hidroüreterler, UPD(üreteropelvik darlık), VUR(reflü), UVD(üreterovesikal darlık), Mesane divertikülü,Çift toplayıcı sistemler, Üreter kingleri.

Hematürinin en sık nedeni, bu dört ana nedendir.

Hematüriye daha nadir sebep olan hasatalıklar şunlardır:

V-HEMORAJİK, HEMOLİTİK HASTALIKLAR: Koagülopatiler,Trombositopeniler, Sickle cell anemi

VII-VASKÜLER HASTALIKLAR

Hemanjiomlar, renal ven trombozu, renal arter trombozu, A-V fistüller konjenital vasküler anormallikler(varisler), herediter hemorajik telenjiektazi

VI-İNTERSİTİSYEL NEFRİTLER VE TUBULOİNTERSTİSYEL HASTALIKLAR

 

VII-VASKÜLİTLER

PAN, HSV, Kawasaki, Wegener Granülomatozisi

IX-KİSTİK HASTALIKLAR

Polikistik hastalıklar, medüller kistik hastalıklar, nefrolitiyazis, displastik-kistik böbrek

X-TRAVMA-YARALANMALAR

Künt travma, yabancı cisim, radyasyon, meatal ülserler

XI-TÜMÖRLER

Wilms, nöroblastom, metastazlar

XII-İLAÇLAR

NSAİ, siklofosfamid, D-penisilamin, antikoagülanlar, intersitisyel nefrite neden olan ilaçlar, sulfonamidler (kristal yapar)

XIII-EKSERSİZ:  Maraton hematürisi

XIV-ATEŞ YÜKSEKLİĞİ

XV-DİĞER: Skorbüt, allerji, bası yapan nedenler

Hemoglobinüri nedir?

Hemoglobin kırmızı kan hücrelerinde (alyuvarlarda=eritrositlerde) bulunan, kanın oksijen ve karbondioksit taşıma işini yapmasında görevli,demir ihtiva eden solunum pigmentidir ve alyuvarlara(eritrosite) kırmızı rengini, sağlıklı kişilerin cildine pembe görünüşü veren bu maddedir. Hemoglobinüri serbest hemoglobinin idrarda bulunmasıdır. Hemoglobin idrar rengini koyu kırmızı yapar.

Hemoglobinüri nasıl saptanır?

Dipstick (idrar çubuğu) ile değerlendirmede idrarda kan var ise sarı üzerinde yeşil noktalanma, hemoglobinüri varlığında tüm alan sarıdan yeşile doğru döner.Hemoglobinürinin veya myglobinürinin sebep olduğu kırmızı idrar ve dipstick (+)’liği olan idrarın mikroskobik incelemesinde eritrosit görülmez. Eğer idrarın mikroskopik incelemesi normal (eritrosit görülmez) ise, idrar çubuğunda değerlendirmede kan varlığı pozitif çıkar ise bu durumda hemoglobinüri düşünülmelidir.

Hemoglobinüri nedenleri nelerdir?

a-Hemolitik anemiler

b-Hemolitik üremik sendrom

c-Paroksismal nokturnal hemoglobinüri

d-İlaçlar ve kimyasal maddeler: (aspidyum, kloroform, betanaftol, mantar zehirleri, karbolik asit, naftalen, karbon monoksit, potasyum klorat, sulfonamidler, fenilhidrazin, kininler, pamaquin, örümcek zehiri, yılan zehiri

e-Diğer nedenler: kardiopulmoner by-pass, yanlış kan transfüzyonu, tatlı suda boğulma

Asemptomatik mikroskopik (izole) hematüri ne demektir?

Olgularda mikroskobik hematüri dışında herhangi bir bulgu saptanmaz ise bu durum asemptomatik hematüri olarak isimlendirilir. Bu olgularda poteinüri (idrarda fazla protein atılımı) de yoktur.

Asemptomatik mikroskopik (izole) hematüri önemlimi dir?

Olguların 1 sene takibi gereklidir. Başlangıçta 2-3 hafta ara ile idrar, idrar kültürü yapılmalıdır.Olgular proteinüri, piyüri, ve diğer semptomlar açısından izlenmelidir. İdrarın düzenli takibi gereklidir.

Yapılan çalışmalarda 1 sene sonra %63-68 olguda hematüri kaybolur, %32-37 olguda hematüri devam eder. 1 yıldan fazla devam eden asemptomatik mikroskobik hematürinin araştırılması gerekir.

Semptomatik mikroskopik hematüri ne demektir?

Mikroskobik hematüri bulgusuna başka yakınmalar ve fizik muayene bulguları eşlik ediyorsa bu tanım kullanılır.

a.Genel bulgular: ateş, kilo kaybı, abdominal ağrı, ödem, tansiyon yüksekliği

b.Üriner traktüs dışı bulgular: döküntü, purpura, artrit, sarılık, respiratuvar sistem ve GIS bulguları

c.Üriner semptomlar: dizüri, sık idrar yapma, enürezis, ödem, tansiyon yüksekliği, zor idrar yapma

Hangi hematürili olgular araştırılması gerekir?

Makroskobik hematüri

Semptomatik mikroskobik hematüri

Bir yıldan fazla süren asemptomatik mikroskobik hematüri

Yüksek düzeyde persistan hematüri

3-4 haftadan fazla süren proteinüri + asemptomatik        mikroskobik hematüri

Bu bulguları gösteren olgular hematüri açısından araştırılmalı ve ayırıcı tanı yapılmalıdır.

Reküren makroskopik hematüri hangi hastalıklarda görülür?

a.Glomerül kaynaklı nedenler:IgA nefropatisi Alport sendromu İnce membran hastalığı HSV(vaskulitler)

b.Nonglomerüler nedenler: İdiopatik kalsiüri, Nefrolityazis, Benign familyal rekürren hematüri, İYE (hemorajik sistitler)

c. Koagülopati, tümörler

Hematürili olgularda temel yaklaşım ne olmalıdır?

Öncelikle olgularda Hematüri varlığı doğrulanmalıdır. Hematüriyi doğrulamak için koyu renk idrara neden olan faktörler ile hematüriyi ayırt etmek gereklidir. İdrar dipstick (idrar daldırma çubuğu) ile bakılmışsa da mutlak mikroskobik muayene ile idrarda eritrosit varlığı görülmelidir.

Olguda hematüri var ise hematürinin araştırılması gerekip gerekmediğine karar verilmelidir. Araştırılmaya karar verilen olgularda hematürinin nedeni saptanmalı ve saptanan hastalığın tedavisinin planlanması gereklidir. Hematürinin glomerüler ve nonglomerüler kökenli olduğunu da ayırt etmek önemlidir.

Glomerüler hematüri ne demektir?

Hematürinin nedeninin glomerüler hastalıklar olması demektir. Glomerüler hastalıklarda idrarda ki eritrosit dismorfik (şekli bozulmuş) eritrositler şeklindedir. Dismorfik eritrositler farklı şekil ve büyüklüktedir. Garip şekilli, bozulmuş, yırtlımış membranlı, hücre membranından dışarı çıkmış yüzey kabarcıkları bulunan, hemoglobin içeriği azalmış ve granüler sitoplazmaya sahip olabilirler.

Normal insan eritrositleri yuvarlak bikonkav şekilde bulunur. Bu şekilleri ile daha dayanıklıdırlar ve optimal hareket yeteneğine sahiptirler. Eritrosit şekli değişkendir, yapısındaki dinamik değişim farklı yüzey ve çaplardaki damarlardan geçişinde önemli rol oynar.

Eritrosit membranı ani uzamalara, katlanmalara, deformasyona maruz kalmasına karşın şekil değişikliklerine uğramaksızın korunurlar. Maksimum çapında bir eritrosit 4 µm’ luk bir damardan geçebilir.

Glomerüler hastalıklarda dismorfik eritrositlerin oluşumundan hasarlanmış glomerüler bazal membrandan Bowman boşluğuna geçiş sırasında eritrosit üzerindeki mekanik stresin etkileri sorumlu tutulmaktadır. Normalde de dismorfik eritrositler idrarda görülür. Normalde dismorfik eritrositler idrarda görülen eritrositlerin % 20'den daha az oranında görülebilir. Dismorfik eritrositler % 75’in üzerinde ise hematüri glomerüler kaynaklı demektir.

Dismorfik eritrositler a)mekanik streslere bağlı b) osmotik streslere (tübülüsteki hipotonik durumlar <1005, tübülüsteki pH değişiklikleri pH <3) c)-enzimlerin (renal parankimde inflamatuar hücrelerin salgıladığı lizozomal enzimler) birlikte etki etmesi sonucu oluşurlar.

Glomerüler hematüriyi düşündüren nedenler nelerdir?

-Anlamlı proteinüri (>1-1.5 gm/L)

-Eritrosit silendirler, granüle silendirler

-Faz kontrast mikroskobide dismorfik eritrositlerin artmış olması

-Otomatik kan sayacı ile saptanan idrar eritrosit     hacminin kan eritrosit hacminden anlamlı küçük     oluşu (<% 72 ise % 100      glomerülerdir)

-Total eritrositlerde % 5’in üzerinde akantosit varlığı

-Böbrek fonksiyon testlerinin bozukluğu

-Ödem, hipertansiyon varlığı

Bu koşullarda  hematürinin nedeni glomerüler kökenli olarak düşünülmelidir.

Ayrıca kanda pıhtı, glomerül dışı hastalığı düşündürür. ÜSYE ile birlikte tekrarlayıcı mikroskobik hematüri atakları, IgA nefropatisini akla getirir. Yan ağrısı+hematüri durumunda taş, hidronefroz akla gelmelidir. Hemolitik durumlarda hemoglobinüri ve rabdomiyolizde miyoglobinüri unutulmamalıdır.

Hangi hematürili olgu hastaneye yatırılmalıdır?

Bilinç bulanıklığı, Makroskobik hematüri + tansiyon yüksekliği olanlar, Makroskobik hematüri + ödem olan hastalar hastaneye yatırılmalıdır. Sadece makroskobik hematüri varsa ultroson çekilmeli ve ultroson sonucuna göre karar verilmelidir.

Hematüri de ayırıcı tanı nasıl yapılmalıdır?

1. Anamnez (detaylı, özellikle aile anemnezi de önemli)

2. Fizik muayene (Gelişme geriliği, TA, Ödem, Eklem şişliği, Purpura, Renal-abdominal kitle, Yüz görünümü, Solukluk-sarılık, Venöz dolgunluk, Anal ve genital muayene değerlendirilmelidir.)

3. Laboratuvar:

I) TÜM OLGULARDA İSTENEN TETKİKLER:

Rutin idrar ( hematüri için gerekli)

Tam kan sayımı ( lökosit, trombosit, yayma )

İdrar kültürü + koloni sayımı

Serum kreatinin

Taze idrarda kalsiyum/kreatinin

24 saatlik idrarda protein, Kalsiyum

Serum C3

ASO, sedimantasyon

USG

II) SEÇİLMİŞ OLGULARDA İSTENECEK TETKİKLER

İDRARDA:24 saatlik idrarda atılan iyonlar, sitrat, okzalat, sistin, İdrar-kan aminoasit kromatografisi, İdrar eritrosit morfolojisi,İdrar sediment boyaması

Kültür: Boğaz kültürü, deri kültürü, İdrarda Tbc ekimi

KAN: BUN, elektrolitler, Ca, P, ürikasit, Total lipid, kolesterol, trigliserid, Kan gazı, Hemorajik diyatez testleri, Sickling testi, Coombs testi, Fibrin parçalanma ürünleri, IgA, IgM, IgG, pANCA, cANCA, ANA, antiDNA, C4, HBsAg, anti HCV, DNaseB düzeyi veya streptozyme testi               

Diğer: Taş analizi, Oftalmolojik değerlendirme, Kardiyolojik değerlendirme, İşitme testi, KBB konsültasyonu, Ailenin hematüri açısından taranması

III) GÖRÜNTÜLEME ÇALIŞMALARI VE İNVAZİV İŞLEMLER

İVP, Doppler USG, MSUG (İYE varsa, alt üriner traktus lezyonu düşünülüyorsa), DTPA, DMSA, MAG 3, Sistoskopi (pembe, kırmızı hematüri, dizüri, üretrayı değerlendirmek için , alt üriner sistemde Tm düşünülüyorsa), Batın tomografisi (batına travma varsa), Renal biyopsi,-Renal anjiografi

Hangi hematürili olguya, biyopsi düşünülmelidir?

a)Persistan yüksek düzeyde makroskobik hematüri

b)Mikroskobik hematüri ile birlikte (AGN-PSAGN ekarte edildikten sonra) renal fonksiyon bozulmuş ise veya persistan proteinüri varsa veya hipertansiyon birlikteyse

c)İkinci makroskobik hematüri atağı (neden saptanmamışsa)

d)Atipik seyirli AGN, PSAGN bulguları gösteren olgularda böbrek biyopsisi yapılmalıdır.

Tartışmalı böbrek biyopsisi endikasyonları ise şunlardır: Nörosensoriyal işitme kaybı, Hepatit B veya SLE serolojisi yanında hematüri var ise, Asemptomatik mikroskobik hematüri 1 yıldan        uzun sürmüş ise, Ailede hematüri hikayesi varsa.

İzole mikroskopik hematüri önemli midir?

Esasen kısa süreli İzole mikroskopik ( proteinüri, hipertansiyon, böbrek yetmezliği olmayan) hematüri önemli değildir. Fakat bu tür hastalarda izole mikroskopik hematüri sebat ediyor ise veya tekrarlıyor ise bunun nedeni bazı genetik hastalıklar olabilir. Bu genetik hastalıklar uzun dönem takiplerinde böbrek yetmezliğine neden olabilir. Bu nedenle izole mikroskopik hematürili hastalar takip edilmeli, gereken olgularda  genetik hastalıkların ayırıcı tanısının yapılması gereklidir. Sonuçta devam eden veya tekrarlayan izole mikroskopik hematüri önemli bir durumdur. Bu tabloya neden olan genetik hastalıklar araştırılmalıdır.

İzole mikroskopik hematürinin prognozu nasıldır?

İzole mikroskopik ( proteinüri, hipertansiyon, böbrek yetmezliği olmayan) hematürinin kısa süreli ise prognozu iyidir. Fakat uzun süren izole mikroskopik hematürinin nedeni bazı genetik hastalıklar olabilir. Bunların uzun süreli prognozu kötüdür. Böbrek yetmezliği gelişebilir.

İzole mikroskopik hematüriye hangi genetik hastalıklar neden olur?

-Alport Sendromu

-İnce membran hastalığı

-HANAC Sendromu

-Epstein/Fechtner sendromu

-CFHR5 nefropati

-Fibrinektin depozitli glomerülopati

Ayrıca genetik bir hastalık olmayan IgA nefropatiside sadece izole hematüri ile kliniğe gelebilir.

İzole mikroskopik hematüri yapan genetik hastalıkların prognozu nasıldır?

İzole mikroskopik hematüri yapan genetik hastalıkların uzun süreli prognozları kötüdür. Önemli oranda bu hastalıklarda böbrek yetmezliği gelişir.

Alport sendromu: X bağlı Alporta erkeklerde %90 üzerinde ortalama 25 yaşta, X bağlı Alporta kadınlarda %15 oranında, ortalama 49 yaşta; OR Alportta homozigotta % 90'nın üzerinde ortalama 15 yaşta, OR Alportta heterozigotta %10 oranında ortalama 49 yaşta son dönem böbrek yetmezliği gelişir.

OD İnce membran hastalığında heterozigotlarda ortalama %14 oranında  60 yaşta son dönem böbrek yetmezliği gelişir.

HANAC sendromunda heterozigotlarda son dönem böbrek yetmezliği gelişmez.

Epstein/Fechtner sendromunda heterozigotlarda %30 oranında 15 yaşlarında  son dönem böbrek yetmezliği gelişir.

CHFHR5 Nefropatisi heterozigot erkekelerde %80 oranında ortalama 49 yaşlarında; CHFHR5 Nefropatisi heterozigot kadınlarda %20 oranında ortalama 56 yaşlarında son dönem böbrek yetmezliği gelişir.

Fibrinektin depozitli glomerülopati proteinüri ve hipertansiyolu olgularda 20 yaştan sonra son dönem böbrek yetmezliği gelişebilir. 

Sadece izole hematüri ile giden IgA nefropatisinde tanı konulduktan sonra 20 yıl içersinde son dönem böbrek yetmezliği gelişme oranı son derece düşüktür.

Alport Sendromu nedir?

Alport sendromu hematüri, sensörinöral işitme kaybı, göz bulguları ve glomeruler bazal membranda yapısal defektlerle karakterize progresif (ilerleyici) bir herediter böbrek hastalığıdır. Hastalıkta genetik nedenlerden dolayı Tip IV kollajen sentezlenmesinde bozukluk oluşmaktadır. Tip IV kollajen böbrek, iç kulak ve göz dahil tüm dokularda mevcut 'bazal membran' (BM) adlı önemli doku yapılarının önemli bir parçasıdır. Tip IV kollajen sentezlenmesi bozulduğunda da bu organlara (böbrek, iç kulak ve göze) ait bozukluklar oluşmaktadır.X bağlı Alport'ta COL4A5 geninde, OR Alport'ta ise COL4A3/ COL4A4 geninde mutasyon söz konusudur.

İnce membran hastalığı nedir?

Elektron mikroskobuyla incelemesinde glomerüler bazal membranda belirgin incelme görüldüğü, persistan veya rekürren hematüriyle giden, renal fonksiyonların normal olduğu, işitme kaybı gibi böbrek dışı

semptomların ise görülmediği, otozomal dominant geçişli, (az da olsa otozomal resesif ya da sporadik geçiş gösterdiği de bildirilmiş,) böbreğin genetik bir hastalığıdır. Popülasyonun en azından %1'inde görüldüğü ve böbreği enfeksiyon, hipertansiyon ve taştan sonra en fazla etkileyen durumlardan biri olduğu bildirilmektedir.. Çocukluk çağında nedeni

bilinmeyen hematürisi olan vakaların yaklaşık 1/5'inden sorumludur.  Çocuk ve erişkinlerdeki persistan glomerüler hematürinin en sık nedeni olarak bilinmektedir. OD ince membran hastalığında (TBMN) COL4A3/ COL4A4 geninde mutasyon söz konusudur.

 

HANAC Sendromu nedir?

Hematüri, anjiopati, nefropati, anevrizma, muskuler kramplarla seyreden (HANAC) bir genetik hastalıktır. Mikroskopik veya makroskopik hematüri ve böbrek fonksiyonlarında bozukluk ile hastaneye baş vururlar. Böbrekte kistler olabilir. Böbrek dışı olarak tortüöz retinal damarlar, kas krampkarı, serum kreatinin kinaz seviyesinde artma, porensefali, intrakranial anevrizmalar,beyindeki küçük damarlardaki kanamalar ve buna bağlı yaşamı tehdit eden tablolar görülebilir. Böbrek biyopsilerinde bazal membranda kalınlaşma ve yarılmalar görülür. HANAC sendromunda COL4A1 geninde bozukluk vardır. COL4A1 geni kromozom 13q34 üzerindedir.

Epstein/Fechtner sendromu nedir?

Epstein ve Fechtner sendromunda glomerülopati (hematüri ve/veya proteinüri), glomerüler bazal membranında kalınlaşma ve lamelizasyon,  sensörinöral işitme kaybı, makrotrombositopeni, lökosit sitoplazmasında bazofilik inklüzyon cisimcikleri (Döhle-like cisimleri) bulguları vardır. Ayrıca Fechtner sendromunda  Epstein sendromundan farklı olarak katarak da görülmektedir. İlerleyici böbrek yetmezliği gelişebilir. Hastalıklarda mutasyon MYH9 genindedir. Bu gen kas miyozini olmayan ağır zincir IIA proteinini kotlar. MYH9 geni 22q11.2 kromozom üzerindedir. Hastalıklar Otozomal dominant geçer. MYH9 genindeki mutasyonlar bu hastalıklara neden olur.

CHFHR5 Nefropatisi nedir?

Kompleman Faktör H- bağıntılı (related) 5 (CHFR5) genindeki bozukluk sonucu oluşan bir hastalıktır. CHFR5 geni 1q32 kromozom üzerindedir. Genellikle Yunan Kıbrıslılarda (1/600 oranında) görülür. Otozomal Dominant geçiş gösterir. Hastalıkta izole mikroskopik hematüri vardır. Bazen de üst solunum yolu enfeksiyonu veya diğer enfeksiyonlar sırasında makroskopik hematüri atakları görülür. Bu yönüyle IgA nefropatisine benzer. Olgularda yüksek tansiyon görülebilir. Proteinüri yoktur. Renal fonksiyonlar bozulduğunda düşük düzeyde proteinüri olabilir. Böbrek biyopsilerinde kompleman C3 birikimi vardır (C3 glomerülonefrit). İmmunglobulin ve C1q depolanması yoktur. Membranoproliferatif glomerülonefrit saptanabilir. Elekrton mikroskopisinde subendoteliel elektro dens  depozitler görülür. Bunlar C3 ve C3 parçalanma ürünlerinin depozitleridir. İşitme bozukluğu ve göz bulguları bulunmaz. İnce membran hastalığına benzer bir hastalıktır. 30 yaşa kadar sadece hematüri görülür. Hematüri olan bu olgularda ileride proteinüri ve son dönem böbrek yetmezliği gelişir.

Fibrinektin depozitli glomerülopati nedir?

Fibrinektin 1 dimerik glikoprotendir. Normal sağlıklı bireylerde kanda serbest dolaştığı (solubul=eriyebilen) gibi fibriller (insolubul=erimiyen) şekilde ekstrasellüler matrix yapısında bulunur. Böbrekte kollajen IV ve integrinler gibi glomerüler bazal membranında bulunanan bir komponenttir. Fibrinektin 1 (FN1) geni kromozom 2q35 üzerindedir. Bu gen(FN1) deki nutasyon sonucu solubl ve insolubul fibrinektin dengesi bozulur ve glomerüllerde mesangiumda ve sunendoteliel fibronektin depolanması oluşur. Hastalık Otozomal Dominant geçişlidir. Çoğu olguda hematüri ve/veya proteinüri görülür. Proteinüri ve hipertansiyonlu olgularda ileride son dönem böbrek yetmezliği gelişir. 

 Ig A Nefropatisi nedir?Genellikle mikroskopik hematüri, bazen üst solunum yolu enfeksiyonları sırasında makroskopik hematüri atakları kliniği gösteren, böbrek biyopsisinde glomerüler mesangiumda IgA depolanması olan (genelliklede C1q ve C3 depolanması ile birliktedir. IgG ve IgM depolanması ya yoktur ya da çok azdır) dünyada sık görülen bir hastalıktır. Hematüriye bazen proteinüri eşlik eder. Hatta nefrotik düzeyde proteinüri olabilir. Tanı konulduktan yaklaşık 20 yıl içersinde %20 olguda böbrek yetmezliği gelişir.