ANNE SÜTÜ VE EMZİRME

Bebeklerde ve çocuklarda sağlıklı beslenme ne demektir?

Bebeğin ve çocuğun sağlıklı yaşamlarının sürdürebilmesini sağlayan; büyümeleri, gelişmeleri için tüm enerji ve besin öğelerini karşılayan;ruhsal yapılarını bozmayan; genetik potansiyeline uygun sağlıklı erişkin olmalarını oluşturan beslenmeye, "sağlıklı beslenme" denilir.

Çocuklarda beslenme, hangi yaşlarda önemlidir?

Çocukluk çağında her yaşta beslenme çok önemlidir. Fakat yaşamın ilk iki yılı, büyümenin ve gelişmenin en hızlı olduğu dönemdir. Bu dönemde doğru ve sağlıklı beslenmenin ileriki yaşlara yansıyan, çok önemli olumlu etkileri vardır. Bu nedenle ilk iki yaş beslenmesi çok daha önemlidir.

İlk iki yaş beslenmesi ne şekilde olmalıdır?

WHO (Dünya Sağlık Örgütü) ve UNICEF(Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu)her bebeğin doğumdan itibaren 4-6 aylığa kadar yalnız anne sütü ile beslenmesini, bundan sonra da ek besinlerle olmak koşuluyla en az 2 yaşına dek anne sütüyle beslenmenin devam ettirilmesini önermektedirler.

İlk 6 ay yalnız anne sütü ile beslenme yapılıyor ise buna doğal beslenme denilir. İlk 6 ay anne sütü alan bebeğin anne sütüne ek olarak başka besin alması durumu "karışık beslenme"dir.

İlk 6 ayda anne sütü ile beslenmenin uygulanamadığı durumlarda veya  çok nadiren de yalnız anne sütü alınmasına karşın yeterli büyümenin sağlanılmadığı durumlarda, anne sütüne ek veya yerine anne sütüne benzetilmiş (Adapte mama=Karbonhidrat, protein ve yağ içeriği en fazla anne sütüne benzeyen), ilk aylardaki bebeklere önerilen hazır formül mama verilir.

Bebekler ilk 4-6 ay sadece anne sütü ile beslenmelidir. Altıncı aydan sonra pürelere, ardından pütürlü ve katı besinlere geçilir. Bir yaştan sonra da çocuklar erişkin ile aynı besinleri yiyebilirler.

İlk 6 ay yalnız anne sütü ile beslenme niçin önerilir?

Anne sütü bebekler için en doğal besindir.Mükemmel besin içeriği vardır. İlk 6 ay bebeğin ( D vitamini dışında) tüm gereksinimlerini sağlar. Kolay hazmedilir, etkili bir şekilde kullanılır. Hastalıklardan korur. Yapay beslenmeden daha ucuza mal olur. En ekonomik ve en çevre dostu beslenme biçimidir. Bebeklerde beyin gelişimini, zeka gelişimini daha iyi sağlar. Anne-bebek arasında sevgi dolu ilişki, duygusal tatmin oluşturur.

Bu nedenlerden dolayı ilk 6 ay yalnız anne sütü ile beslenme önerilir.

Anne sütünün içeriği nedir?

Anne sütünün 100 ml(cc)'de 67-70 kcal enerji, 1.3 gm protein, 7 gm karbonhidrat (şeker), 4.2 gm yağ, 87,6 ml(cc) su bulunur. Anne sütünde bebeğin ihtiyacı olan birçok vitaminler, iyonlar ve eser elementler(küçük bebeklerin beslenme gereksinimlerini karşılamak üzere çok önemli olan ve normal büyüme ve gelişmeyi sağlayan) besin maddeleri  bulunur. Ayrıca anne sütünde bebeği enfeksiyonlardan koruyucu maddeler, beyin ve sinir dokusu gelişimi için gerekli olan maddeler vardır.

Anne sütü içersinde bebeği enfeksiyondan koruyan maddeler nelerdir?

Anne sütü içersinde makrofajlar ve lenfositler (savunma hücreleri) vardır. Ayrıca sekratuvar IgA, IgG, IgM (savunma proteinleri); Bifidus faktör, lizozim, laktoferin,oligosakkaritler kompleman, interferon gibi bebeği enfeksiyonlardan koruyan maddeler bulunur. Bu bileşiklerin bazıları gastrointestinal sistemde ve bir derecede de üst solunum yollarında, idrar yollarında (hastalık yapıcı patojenlerin mukozaya yapışmasını önleyerek ve anne sütü ile beslenen bebeği invazif enfeksiyona karşı koruyarak) hastalıklardan korunma sağlarlar.

Anne sütünde bebeğin sağlıklı gelişmesini etkileyen maddeler var mıdır?

Anne sütü bebeğin gelişiminde önemli roller oynayabilen esansiyel yağ asitleri, enzimler, hormonlar, büyüme faktörleri, poliaminler ve diğer biyolojik olarak aktif bileşikler içerir. Bu nedenle anne sütü biyolojik bir gıdadır. Bebekler için oluşturulan ve anne sütü içeriğine benzetilmiş mamalara bu anne sütünün biyolojik kısmı konulamamaktadır. Hiçbr mama tam olarak anne sütünün yerini dolduramaz.

Anne sütünün içeriği sabit midir?

Anne sütünün içeriği sabit, değişmez bir vücut sıvısı değildir. Anne sütü süt bezlerinin değişen bileşimi olan bir salgısıdır. Her anne bebeği için en uygun sütü üretir. Anne sütü içeriği bebeğin gereksinimlerine göre  düzenlenir. Emzirme başlangıcındaki süt, emzirme sonundaki sütten farklıdır ve kolostrum geçiş dönemi sütü ve olgun sütten belirgin şekilde farklıdır. Süt, gün içindeki zamanla değişir ve laktasyon seyri esnasında değişir.

Örneğin erken doğan bebeklerin annelerinin sütleri erken doğan bebeklerin gereksinimlerine uygun özelliktedir.

Anne de ilk 7 gün üretilen ağız sütü=kolostrum sarımsı renkte, protein, minaraller, vitaminler, hücreler ve enfeksiyondan koruyucu maddeler açısından; diğer dönemdeki anne sütünden çok daha zengindir.

Emzirmenin başlangıçında karbonhidrattan (şekerden) zengin bir süt, emzirmenin sonunda ise yağdan zengin bir süt salgılanır.

Emzirmenin anne sağlığına etkisi var mıdır?

Emzirme, anne sağlığını da korumada yardımcı olmaktadır. Emzirme anne-bebek bağının kurulmasına yardımcı olur. Yeni bir gebeliğin gecikmesini sağlar. Annenin sağlığını korur. Yapılan çalışmalarda emzirmenin,  annede meme kanseri ve over kanseri gelişim riskini ve  tip 2 diabetes mellitus (şeker hastalığı) gelişimini azalttığı gösterilmiştir.

Emzirmenin psikolojik yararları var mıdır?

Emzirmenin hem anneye, hem de bebeğe psikolojik yararaları vardır.  Emzirme anne-bebek arasında sevgi dolu bir ilişki, duygusal tatmin geliştirir. Annelerde daha iyi, şefkatli davranış geliştirir. Bebeklerde daha az ağlama, daha çabuk gelişme görülür. Bebeğin zeka gelişimi, entellektüel yapısı daha iyi (özellikle düşük doğum kilosu olan bebeklerde) gelişir.

Anne sütü almamanın zararları var mıdır?

Anne sütü almamanın birçok olumsuz etkileri vardır. Anne ile bebek arasında sağlıklı ilişki,duygusal gelişim ve bağlanma gelişmez. Bebeklerde daha fazla ishal ve solunum yolu hastalığı, malnütrisyon (kötü beslenme), A vitamini eksikliği, daha yüksek ölüm olasılığı, daha fazla allerji ve süt intoleransı, bazı kronik hastalıkların artma riski, şişmanlama, zeka testlerinde daha düşük puan gözlenir. Anne de ise kansızlık, over ve meme kanseri riski daha yüksek saptanmaktadır.

Anne meme yapısı nasıldır?

1.Göğüs duvarı  2. Pektoral kaslar 3. Lobülleri 4. Nipel (meme başı) 5. Areola (meme çevresindeki kahverengi yapı) 6. Süt kanalı 7. Yağ doku 8. Deri

 

Anne sütü oluşumu nasıldır?

Anne sütü göğüslerde alveol adı verilen süt bezlerinde yapılır. Beyinde ön hipofizden salgılanan prolaktin süt yapımını uyarır. Salgılanan süt, kanallar yolu ile meme başını çevreleyen kahverengi bölgenin (areola'nın) altındaki süt havuzlarında birikir. Bebek ilk emince önce bu sütü alır. Emme devam edince, emmeden kalkan uyarılar refleks olarak (oksitonin refleksi) arka hipofizden oksitonin hormonu salgılanmasına neden olur. Oksitosin hormonu da kas hücrelerinde kasılma oluşturarak, alveollerdeki sütün salgılanıp, meme ucuna erişmesini sağlar. Emme devam ettikçe, emmeden kalkan uyarılar refleks olarak hipofizden iki hormon salgılanmasına neden olur: ön hipofizden prolaktin ve arka hipofizden oksitosin. Prolaktin süt oluşumunu, oksitosin süt salgılanmasını sağlar.

Süt yapımını belirleyen en önemli iki faktör bebeğin sık emmesi ve memelerin boşalmasıdır. Memelerin  boşalması süt yapımının devamı için gereklidir. Meme süt ile dolarsa salgılanma durur. Memenin boşalması süt oluşumunu artırır.

Bebek bir memeyi daha fazla emerse bu meme daha fazla süt yapar ve diğerinegöre daha büyük olur. Bebek bir memeden emmeyi bırakırsa bu meme de süt yapılması kesilir.Eğer bebek her iki memeden de ememiyorsa, memenin süt üretmeye devam etmesi için süt sağılarak meme boşaltılmalıdır. (Bir memenin  süt yapmaya devam etmesi için süt o memeden boşaltılmalıdır.)

Annenin stresli olması memeden kalkan refleks uyarıların baskılanmasına neden olabilir.

Anne sütü oluşumunda oksitonin refleksi önemli midir?

Anne sütü oluşumunda oksitonin refleksi çok önemlidir. Bu refleks emzirmeden önce veya emzirme sırasında oluşur. Sütün akmasını ve  Uterusun kasılmasını sağlar. Annede ki kaygı, stres, ağrı, şüphe bu reflekse engel olur. Bebeği sevme, sevgi dolu düşünceler, güven, bebeğin sesi ve görüntüsü  oksitosin refleksi oluşumuna yardım eder. 

Oksitosin refleksinin belirti ve duyguları  nelerdir?

Anne şunları fark edebilir:

Emzirmeden hemen önce ya da tam emzirirken memelerinde ezilme veya karıncalanma hissi.

Bebeğini düşününce ya da ağladığını duyunca memeden ince süt akması.

Bebek meme emerken diğer memeden süt gelmesi.

Emzirme sırasında bebek memeden ayrılırsa memelerden ince ince süt akması.

İlk haftalardaki uterus kasılmalarıyla ağrı ve bazen kan boşalması durumu.

Sütün ağzına aktığını gösterir şekilde bebeğin yavaş ve derin emme ve yutmaları.

Bebek, yeni doğduğunda ne zaman emzirilmelidir?

Doğumdan sonraki ilk yarım saat içinde (mutlak ilk iki saat içersinde) bebek emzirilmelidir. Bebek ne kadar erken emmeye başlarsa anne sütü o kadar erken salgılanmaya başlar. Çünkü annenin memesinden süt gelmesi bebeğin memeyi uyarmasıyla olur. Doğumdan hemen sonra bebeğini emzirmeye başlayan annelerin sütü bebeğin emmesiyle beraber kısa zamanda artar.

Doğumdan sonra, özellikle de sezaryan doğumlarda 1-2 gün anne sütü gelmeyebilir. Bu durumda anne bebeğini ısrarla emzirmeye devam etmelidir. Bebeğinizi sık sık emzirilmesi sonucu, 3-4 gün içersinde anne sütü miktarı artar.

Bebek emerken, anne memesini ne şekilde yakalamalıdır?

Doğru emme pozisyonunda bebek memeyi iyice kavramıştır, bebeğin ağzı geniş ve iyice açıktır. Meme başı ve etrafındaki koyu renkli meme dokusunun büyük bir kısmı bebeğin ağzı içindedir.Ağzın üzerinde daha fazla areola kısmı kalır. Bebeğin yanakları yuvarlak ve dolgundur.Alt dudak dışa dönmüştür. Dil memenin etrafında kıvrılmıştır. Bebek anne memesini doğru şekilde yakaladığında bu bulgulara ilaveten yavaş derin emmeler ve arada dinlenmeler gözlenir. Yutkunmalar görülür veya duyulur.

Bebek ne sıklıkla emzirilmelidir ?

Bebek doğumdan sonraki ilk yarım saat içinde (mutlak ilk iki saat içersinde) emmeye başlatıldıktan sonra sık sık emzirilmelidir. Başlangıçta bebek her ağladığında emzirilmelidir.Bebeği sık sık emzirmek anne sütü miktarının artmasını sağlar. Özellikle anne sütü bol oluşuncaya kadar bebek sık sık emzirilmelidir. Bebek 1-2 aylık olduktan sonra, bebeği 2 saat ara ile emzirmek daha uygundur.

Bebeğin emerken anne memesine iyi olmayan yerleşmesi, dışarıdan gözlemle anlaşılabilir mi?

Bebek meme başını emmeye çalışır. Dıştan bakıldığında ağız az açık, öne doğru uzanmış, alt dudak içe dönmüş, yanaklar gergin veya içine çökmüştür. Dil gözükmez. Ağzın altında daha fazla areola vardır. Yavaş derin emmeler ve arada dinlenmeler yerine sadece hızlı emme, şaplama veya çatırdama duyur. Yutkunmalar görülmez veya duyulmaz.

Bebeğin, emerken anne memesine iyi olmayan yerleşme nedenleri nelerdir?

En önemli neden biberon kullanmadır. Emzirme düzenine alışmadan önce biberon kullanma iyi olmayan yerleşme nedenidir. Bilgisizlik ve tecrübesizlik de  buna neden olabilir. Diğer nedenler ise be işlevsel zorluklardır: küçük veya zayıf bebek, meme ucu uzamasının iyi olmaması, memede tıkanıklık, geç anne sütüne başlamadır. Deneyimli yardım eksikliğide (geleneksel yardımın ve sosyal desteğin yokluğu ve  yardım için eğitilmemiş sağlık personeli) iyi olmayan yerleşmeye neden olabilir.

Bebeğin emerken iyi olmayan yerleşme şeklinde emmesi, nelere sebep olur?

Bebek iyi olmayan yerleşme şekilde anne memesini emer ise meme başlarında çatlaklar ve hasar gelişir. Anne sütü tam boşalmaz ve bu nedenle de anne sütü daha az yapılır. Yetersiz süt oluşur. Annede acıyan meme başları ve gerginlik oluşur. Bebek doymaz ve zamanla emmeyi azaltıp, emmeyi reddeder.

Doğru emme de bebeğin vücut pozisyonu ne şekilde olmalıdır?

Bebeği emzirmek için birden fazla ideal pozisyon olsa da tercih edilen pozisyon beşik pozisyonudur. Öncelikle bebeğin başı ve vücudu aynı doğrultuda, düz bir hat üzerinde olmalıdır. Bebek emerken tam yatay pozisyonda olmamalı, düz hat bozulmadan biraz dik olmalıdır.( Bebeğin düz bir hatta tutularak ve yatay hattan 30-45 derece dik şekilde emzirilmesi süt aspirasyon rizkini azaltır.) Bebeğin vücudu, omzu  anneye yakın ve bebek memeye dönük durmalıdır.Bebeğin burnu, meme başının hizasında olacak şekilde yüzü memeye bakmalıdır. Bebeğin çenesi memeye değmelidir. Bebeğin boynu eğri durmamalıdır.

Bazı anne ve bebeklerin emzirirken kendilerine rahat gelen pozisyonları vardır. Bebek anne sütünü etkin şekilde alıyorsa ve anne rahatsa pozisyonu değiştirmeye gerek yoktur. Bebeğini koltukaltı pozisyonunda tutma , emzirdiği göğsüne zıt koluyla tutma (çok küçük bebeklerde, hasta bebeklerde) gibi.

Doğru pozisyonda dört durum önemlidir: 1.Bebeğin başı ve vücudu aynı doğrultuda, düz bir hatta olmalı, 2.Bebeğin burnu meme başı hizasında olacak şekilde yüzü memeye bakmalı, 3.Anne bebeği vücuduna yakın tutmalı, 4.Bebek yenidoğansa yalnızca baş ve omuzlardan değil , poposundan da desteklenmeli.

Anne sakin, gevşek ve rahat olmalı, bebeği alttan desteklemelidir.Annenin işaret parmağı memeyi alttan desteklemeli, başparmak memenin üstünde ve iki parmak “c” şeklinde olmalıdır. Parmaklar meme ucundan uzak durmalıdır.

 

 

Emzirmeye hazırlık nasıl yapılmalıdır?

Önce Anne ellerini sabunla iyice yıkamalıdır. Bebeğin altı kontrol edilir, gerekli ise temizlenir. Sonra anne ellerini sabunla tekrar yıkamalıdır. Anne sakin bir yerde oturur ve sırtınızı bir yere dayayarak destekler. Emzirme yastıkları istenir ise kullanılabilir. Bebeğini yüzü ve bedeni kendisine dönük bir şekilde kolunun iç kısmına yerleştirir. Eli iyle göğsünün altından tutar. Meme başı ile etrafındaki kahverengi kısma dokunulmaz.

Emzirmeye nasıl başlanır?

Anne emzirmeye yönelik hazırlıklarını yapar. Acele etmemeli, telaşa kapılmamalıdır. Oda sessiz olmalı, oda da yüksek sesle konuşulmamalıdır.

Anne bebeğini uygun şekilde kucağına alır, bebeğin dudak kenarına meme ucuyla dokunmalıdır. Bebeğin ağzını genişçe açması sağlanır. Bebek ağzını genişçe açtığında, bebeğin alt dudağı meme ucunun altına gelecek şekilde memeye çabucak yaklaştırılır. Anne meme ucu ve dışındaki kahverengi kısmın tamamını ağız içine yerleştirilir. Doğru bir emzirme durumunda bebek ağzıyla memeyi tam olarak kavrar (sadece meme ucunu değil etrafındaki kahverengi alanı (areola) da kavrayacak şekilde). Alt dudak dışarı doğru kıvrılmış, çene memeye dayanmıştır. Anne parmaklarıyla meme başını bebeğin ağzında tutmasına yardımcı olurken memesini ve meme içindeki anne sütünü bebeğe doğru sıkar ve sıvazlar. Anne diğer kolu ile bebeğin sırt ve baş kısmına arkadan destek verir ve bebeğin bedenini kendisine yakın tutarak bedeniyle bebeğin temas halinde olmasını sağlar. Meme emerken bebeğin burnu tıkanmamalıdır.

Zamanla anne uygun pozisyon vermeyi, bebekte memeyi nasıl alacağını kısa sürede öğrenir.

Emme ile ilgili bebek doğuştan reflekslere sahip midir?

Her normal bebek doğuştan emme ile ilgili bazı reflekslere sahiptir. Bunlar arama, emme ve yutma refleksleridir.

Arama refleksi: Bir şey dudaklarına değince bebek ağzını açar ve dilini aşağı ve öne doğru uzatır.

Emme Refleksi:Damağa bir şey değdiğinde bebek emer.

Yutma Refleksi: Ağız sütle dolunca bebek yutar.

Tüm bebekler ( 32 haftalıktan küçük prematüre bebekler hariç) bu refleksler sayesin de kolaylıkla anne sütünü emerler. 34-36 hafta ve daha fazla (bazen daha erken) olan bebekler genelde tüm gereksinimlerini doğrudan memeden emerek sağlayabilirler.

Emzirme ne kadar sürmelidir?

Annenin bir emzirmede iki göğsünü birden emzirmesi daha uygundur. ilkin bir meme 5-15 dakika,  sonra ikinci meme 10-25 dakika sürelerle emzirilmelidir. ikinci göğüste bebek doyuncaya, memeği bırakıncaya kadar beklenir. Bir beslenme süresi iki göğüs toplamı yaklaşık olarak 30-40 dakika sürmelidir. Emzirme süresi bebeğin isteğine göre ayarlansa da bebeğin 30-40 dakikadan uzun süre anne göğsünde tutulması meme çatlaklarını arttırabilir. İlk beslenme bittikten sonra bir sonraki emzirmede ikinci emzirilen göğüsten başlanmalıdır. Bebeği hep aynı meme ile beslenmeye başlamak uygun değildir.

Emzirme sıkılığı ne olmalıdır?

Başlangıçta emzirme sıklığı bebeğin isteğine göre olsa da emzirme ilk haftalarda bir saat ara ile olabilir. Daha sonra iki saat arayla olmalıdır. Zamanla süt miktarı artacağı için beslenme aralığındaki süreler uzayacaktır. Özellikle 1. aydan sonra beslenme saatlerinin oturtulması ( 2 saatte bir) uygundur. 3. aydan sonra mutlaka beslenme saatleri ve beslenme ritüelinin oluşturulması gereklidir. 3 aydan sonra bebekler 3-4 saatte bir beslenir.

Bebek doğduktan sonra nerede yatırılmalıdır?

Bebek doğduğundan itibaren anne odasında tutulmalıdır.Aynı odada kalma emzirme açısından yararlı uygulamalardır.Aynı odada anne bebeğe cevap verebileceğinden, anne bebek bağının kurulmasına yardımcı olur. Bebek daha az ağlar, biberon vermeye gerek kalmaz. Anneler emzirme konusunda kendilerine daha çok güvenirler. Emzirme süresi uzar. Aynı yatakta yatma emzirirken annenin         dinlenmesini sağlar.

Başarılı emzirme  ne şekilde oluşturulur?

Anne kendini iyi hissettiğinde ve stressiz olduğunda, bebek etkili emecek şekilde memeye iyi yerleştirilir ise,   bebek istediği sürede ve sıklıkla emziriliyorsa, çevre emzirmeye destek oluyor ise bu şekilde başarılı emzirme sağlanabilir.

Annede memesinden süt akımı kısmen annenin düşünce ve duygularına bağlıdır. Gece- gündüz anneyi bebekle tutmak ve annenin bebeğini emzirme konusunda olumlu hissetmesini sağlamak, annenin bebeğine uygun pozisyon vermesini oluşturmak önemlidir. Memelerin ürettiği süt miktarı bebeğin ne kadar emdiğine ve memeyi ne ölçüde boşalttığına bağlı olduğundan bebek sık emmeli ve memeler tam boşaltılmalıdır.

Anne sütün yeterliliği ne şekilde anlaşılır?

Annelerin %99’unda süt üretme yetisi yeterli düzeydedir ve kendi bebeklerini besleyecek kadar fazladır. Bebeklere çoğunlukla kendi annelerinin sütü yeterli gelmektedir.

Ancak yine de ilk 6 ayda yalnızca anne sütüyle beslenmenin oluşturulması ve çocukta gelişme-büyümenin sağlanması için anne sütünün yeterliliği değerlendirilmelidir. Bebeğin kontrollerinde 15. gün bebeğin doğum kilosuna ulaşması, sonra 0-3 ay arası ortalama günlük tartı artışının 20- 30 (g)gram ve 3-6 ay arası ortalama 15-20 g olması gerekmektedir. Günde 6 kez ya da daha açık sarı ve normal kokuda  çişini yapması anne sütünün yeterli olduğunu göstermektedir.

Anne sütü alındığı dönemde, bazı bulgular (emzirmeden sonra bebek tatmin olmuyorsa, bebek sık sık ağlıyorsa, çok sık meme emiyorsa, bebek emmeyi reddediyorsa; bebeğin sert, kuru ya da yeşil dışkı yapması; bebeğin az sayıda, küçük miktarlarda dışkı yapması; memeler büyümemişse (hamilelik sırasında), doğumdan sonra süt gelmiyorsa) anne sütünün yeterli olmadığını düşündürmelidir.

15. gün bebeğin doğum kilosuna ulaşması, bir ayda 500'dan daha düşük kilo alması, bir günde 6 dan daha az, sarı ve keskin kokulu idrar yapma bulguları anne sütünün yeterli olmadığının göstergeleridir.

Anne sütü alan bebeklerde anne sütünün yeterliliğin değerlendirilmesi önemlidir. Bu nedenle bebeklerin ilk 9-12 ay boyunca ayda bir hekim tarafından muayene edilmesi ve böylece büyüme-gelişmelerinin değerlendirilmesi gerekmektedir.

Meme bakımı nasıl yapılmalıdır?

Doğum sonrası uygulanacak en iyi ve en etkili meme bakımı, annenin bebeğini daha ilk emzirmeden itibaren doğru bir emme tekniği ile emzirmesidir. Ayrıca meme bakımında diğer önemli bir durumda memelerin temiz ve kuru tutulmasıdır.

Doğumdan birkaç ay önce koruyucu göğüs kremi kullanılmaya başlanabilir. Ancak göğüs ucuna çok fazla masaj yapılmamalı, aksi taktirde erken doğuma neden olabilir.

Anne bebeğini emzirmeye başlamadan önce mutlaka ellerini uygun bir şekilde yıkaması gereklidir. Memeleri her emzirmeden önce temizlemeye gerek yoktur. Meme başındaki doğal yağlar ve anne sütü meme başını koruyucu niteliktedir. Bu nedenle meme başı sık sık silinmemelidir. (Gerektiği durumlarda meme ve meme uçları  emzirmeden önce temizlenmelidir. Kaynatılmış soğutulmuş su  gazlı bez veya pamuğa dökülür; bu şekilde meme temizliği,  önce meme uçundan başlamak koşuluyla yapılır.) Anne bebeğini uygun bir teknikle emzirmelidir. Memenin tam boşaltılması uygundur. Memede de çok uzun süre tutulmamalıdır. (Emzirme bitiminden sonra anne meme başı, bebeğin ağzında olacak şekilde bebeğin uyumasına izin verilmemeli, anne küçük parmağını bebeğin dudağının kenarından hafifçe bebeğin ağzına sokarak, meme ucunu bebeğin bırakmasını sağlamalıdır. Bebek  uyurken göğüs ucunu çiğneyerek tahriş edebilir. )

Emzirmeden sonra meme uçu ve areola birkaç damla anne sütü sürülerek kurumaya bırakılmalıdır. Ayrıca koruyucu meme kremleri (örneğin lanolinli kremler) meme ucu ve areolaya ince tabaka şeklinde sürülebilir.  Sütyen takılmadan önce meme, nemli ve ıslak kalmamalı, mutlaka kurutulmalıdır. Meme üstüne anne sütü sızıyor ise "meme pedi"  konmalıdır. Bu dönemlerde aşırı sıkı olmayan, destekleyici,  pamuklu"emzirme sütyeni"  kullanılmalıdır. Sütyen ıslanır ıslanmaz değiştirilmelidir. Memeler mümkün oldukça havalandırılmalıdır.Tahrişi önlemek içinde  göğüs kalkanı kullanılması uygun olur.

Genel vücut hijyenine çok dikkat etmek gerekir, her gün banyo yapmak meme temizliği için yeterli ve gereklidir. Anne çamaşırları uygun sıklıkta değiştirilmelidir. Normal bakım için memeye alkol,  karbonatlı su, sabun gibi maddeler sürülmemelidir. 

Bebeğin yeterli anne sütü almamasının nedenleri nelerdir?

Annenin yaşı, cinsel ilişki, akraba ve komşuların eleştirileri, çalışmaya başlamak (bebek sık emmeyi sürdürüyorsa), menstrüasyon, bebeğin yaşı, sezaryenle doğum, preterm doğum, çok çocuk, basit, sıradan diyet anne sütü yapımını etkilemez.

Bebeğin yeterli anne sütü almamasının genelde iki sık nedeni vardır:

-Emzirme ile ilgili faktörler (Geç başlama, Sık emzirmeme, Gece emzirmeme, Kısa emzirme, Memeye kötü yerleşme ,Biberon, kuru emzik verme, Ek besinler verme.)

-Annenin psikolojik durumu ( Kaygı, stres, Emzirmeden hoşlanmama, Bebeği kabullenememe, Yorgunluk)

Annenin meme yapısındaki bozukluk, annenin doğum kontrol hapı ve  diüretik (idrar sökücü ilaçlar) kullanımı, hamilelik, alkol, sigara, bebeğin hastalıkları ve  anormallikleri bebeğin yeterli anne sütü almamasının diğer nedenleridir.

Bebekte ağlamak, açlık belirtisi midir?

Bebeğin her ağlaması açlık belirtisi değildir. Birçok anne bebeğinin çok fazla ağladığı düşüncesi ile sütünün yetersiz olduğunu, bebeğin aç olduğunu düşünerek gereksiz yere ek besinler vermeye başlar. Ancak ek besinler bebeğin ağlamasını azaltmaz, bazen daha da çok artırır.

Çok ağlayan bir bebek, anne- çocuk arası ilişkiyi bozabilir ve aile içinde gerilime neden olur. Emziren anneye önemli bir yardım da bebeğin ağlaması konusunda yol gösterici olmaktır.

Bebekler açlık (yeterli süt alamama, büyümenin hızlanması) durumunda ağladıkları gibi her türlü rahatsızlık  (bebeğin pis olması, sıcak veya soğuk ortam), yorgunluk (çok fazla ziyaretçi) ve hastalık ya da ağrı (ağlamanın şeklinin değişmesi) durumlarında, kolik (gaz sancısında), annenin aldığı ilaçlara (kafein, sigara, diğer ilaçlar) ve memede ki süt fazlalığı durumlarında da ağlayabilirler. Bu nedenle ağlamanın nedeninin bulunması, her ağlamanın açlık belirtisi olmadığının bilinmesi önemlidir.

İnfantil kolik= Gaz sancısı nedir?

İnfantil kolik("gaz sancısı”, ‘‘bebek koliği’’, ‘‘üç ay koliği’’),iyi gelişen sağlıklı bebeklerde, daha çok akşam saatlerinde görülen, ataklar halinde ortaya çıkan, nedeni tam olarak aydınlatılamamış, bacaklarını karına çekme, yumruklarını sıkma, karında sertleşme, gaz çıkarma ile birlikte olan, tüm çabalara karşın durdurulması zor, aşırı ağlama ile karakterize bir durumdur. İnfantil kolik için tanımlanan tanı kriterleri: ilk haftalarda başlayan en az 3 haftadır süren, günde 3 saatten fazla ve haftada 3 günden fazla ataklar halinde gelen, belirli bir sebep olmaksızın, öğleden sonra veya akşam saatlerinde görülen aşırı ağlama olarak tarif edilmiştir.

İnfantil kolik("gaz sancısı”) için birçok risk faktöründen bahsedilmektedir. Fakat hiçbiri kesin değildir.Esasen İnfantil koliğin("gaz sancısı”nın) nedeni belli değildir. İlk önce kolonda gaz yapımının arttığı ve özellikle beslenme sırasında yutulan havanın bağırsak duvarında gerilmeye neden olarak koliğe (sancıya) neden olduğu ileri sürülmüştür. Diğer bir sebebin inek sütü allerjisi olduğu, bunun hareketlerini (peristaltizmi) arttırarak sancıya neden olduğu şeklinde söylense de destekleyici bir veri elde edilememiştir. Bazı yazarlar anne ile bebek arasındaki iletişimin ve yakınlaşmanın azalmasını neden olarak göstermektedir.

İnfantil koliğin normal gelişimin bir parçası mı ya da hastalık olup olmadığı bilinemediğinden daha çok anne bebek ilişkisine zarar verdiği ve aile içi huzursuzluğa neden olduğu için semptomların azaltılması gerektiği düşünülmektedir. İnfantil kolik tedavisinde öncelikle aileler bu durumun 3-4 ay dolduktan sonra kendiliğinden geçeceği, bunun mutlak bir hastalık olmadığı, sonucunun iyi olduğu, bebeğin gelişiminin normal olarak devam edeceği ve bebeğe karşı daha sakin ve nazik yaklaşmaları gerektiği, anlatılmalıdır. Gerekirse beslenme ve bebek bakımı hakkında bilgilendirilmelidirler.

İlaç ve ilaç dışı birçok tedavi yöntemi denenmiş, ancak etkili ve aynı zamanda güvenli bir tedavi biçimi bulunamamıştır. İlaç olarak antikolinerjik ilaçlar, Simetikon (Metsil, Sab Simplex) kulanılmaktadır. fakat antikolinerjik ilaçlar aşırı yan etkileri (ishal, aşırı uyku,konvülsiyona eğilim, sersemletici etki) nedeniyle önerilmez. Simetikon .araştırmalarda  etkili bulunmamıştır.

İlaç dışı tedavi olarakta probiyotikler, bitkisel yağlar, bitkisel çaylar, bebeği kucakta beşikte sallama, ailenin desteklenmesi uygulanmaktadır.

Anne ve babanın desteklenmesi önemlidir.Ailenin bebek bakımı konusunda eğitilmesi uygundur Anne sütüne devam sağlanmalıdır Bebek anne sütü almıyorsa inek sütü bazlı olmayan mamalar denenebilir Ailede allerji öyküsü varsa tam hidrolize mamaların verilmesi de tartışmalıdır. Tanıdan kesin emin olunmadıkça hipoalerjenik mamalar denenmemelidir.

Probiyotikler: Anne sütü ile beslenen bebeklerde Lactobacillus uygulaması simetikona göre semptomları daha etkin hafiflettiğine dair çalışmalar vardır.

Bitkisel yağlar oral (Aguline, Nurse Harvey’s, Neo baby Water) veya lokal (Wind-salbe N gaz merhemi) uygulanabilir. Bitkisel çaylar (papatya, rezene, meyankökü v.b.) denenebilir. Yapılan çalışmalarda  bunların etkili olduğu bulunmuştur. Ancak bu tedavi biçiminin güveniliği henüz belli değildir.

Bebeğin kucakta ya da beşikte sallanması, bebek arabası ile dolaştırılması, belirli ritimdeki seslerin dinletilmesi (saç kurutma makinesi, elektronik süpürgesi gibi), müzik dinletme, ılık havlu uygulaması, loş ve sessiz ortamda tutulması koliğin giderilmesinde yardımcı olabilir.

Annenin yediklerinin infantil kolik=gaz sancısı ve bebeğin ağlamasıyla bağıntısı var mıdır?

Anne her türlü gıdayı alabilir. Yememesi gereken, yasak olan hiçbir besin yoktur. Bununla birlikte anne, bazı yemekleri yediği zaman bebeğinin rahatsız olduğunu hissedebilir. Her türlü yiyecek buna neden olabilir. Anne  kendisi fark etmedikçe, annenin yememesini önerebileceğimiz bir besin yoktur.

Annenin diyetindeki bazı proteinlerçocukta allerji yapabilir. İnek sütü, soya, yumurta, fıstık bu soruna neden olabilir.Kola, kahve, çaydaki kafein süte geçip çocuğu rahatsız edebilir. Anne sigara içiyorsa ya da ilaç kullanıyorsa bebek daha çok ağlayabilir. Aileden başka kişilerin sigara içmesi de bebeği olumsuz etkiler.

Annenin süt miktarını arttırmak için ne yapılır?

Annenin yeterli beslenmesi  anne sütünün devamı ve artırılması için çok önemlidir. Kesinlikle zayıflama diyeti yapılmamalıdır. Annenin susuz kalmaması, günlük sıvı alımının arttırılması gereklidir. Günde 3000-3500 cc sıvı alınmalıdır. Ayrıca emziren anne normal beslenmesinin üzerine günde 500-700 kalori, 15-20 gram protein almalıdır. Anne kalsiyum yönünden zengin gıdalarla beslenmelidir (yeşil yapraklı sebzeler, sardalya, somon gibi bazı balık türleri, süt ürünleri yüksek kalsiyum içerir). Pirinç, makarna, hamur işi gibi karbonhidratlı gıdalar sofrandan eksik edilmemeli. Yeterli düzeyde protein, meyve ve sebzeler tüketilmelidir.

Anne sütü oluşumunun artırılması için bebeğin sık emzirilmesi ve memelerin emzirme sırasında tam boşaltılmış olması gerekir.24 saatlik bir süre içinde en az 8 kez  (ortalama 10 kez) emzirmek idealdir. Sık emzirme de göğüsler uyarılır, daha fazla süt üretimi oluşur.

Annenin yeterli dinlenmesi ve stresten uzak, sakin, huzurlu, sevgi dolu bir ortamda yaşamını sürdürmesi anne sütünün artmasına katkıda bulunur. Anneye, destek verilmeli, özgüven kazandırılmalı, sütün artacağı hissettirilmelidir.

Bebeğin memeye iyi yerleşmesi, emzirirken gevşeme, bebeği anne yanında tutma, emzirirken tensel temas, emzirirken bebekle göz teması, biberon kullanmama, kuru emzik vermeme  uygulamaları da anne sütünün artmasına neden olur.

Ülkesel ve yöresel olarak da anne sütünü artıran bazı gıdalar (laktagog =sütü arttıran yöresel besin) ve maddeler kullanılır. Esasen anne sütünü artıran veya azaltan kanıtlanmış, kesin bir besin veya maddeler yoktur.

Çaylar: rezene( anne sütü için oldukça önem taşıyan östrojen ve prolaktin üretimini teşvik eder.)anason, ıhlamur; Yiyecekler:  çemen-çemen otu tohumu (2 hafta boyunca tüketildiğinde), dereotu, yulaf ezmesi,dut, beyaz üzüm, incir, bulgur, havuç, pancar,fesleğen, sarımsak,soğan, haşlanmış mısır, tahin helvası, sütlü tatlılar, nar; İçecekler: vitamalt, kefir, meyve suları, dut pekmezi, vişne kompostosu, kayısı hoşafı, kuru maya (sulandırılıp içilecek); Baharatlar: kimyon, çörekotu, tarçın gibi maddelerin  halk arasında anne sütünü arttırdığı belirtilmektedir.

Firmalarında anne sütünü artırmaya yönelik preparatları vardır:

Humana still-tee bitki çayı  (çemen otu, rezene, keçi sedefi otu, mine çiçeği, amber çiçeği, rooibos, ağaç çileği, vitamin c, sukroz, maltodekstrin içerir. 200 ml suya (1 su bardağı) tepeleme 2 tatlı kaşığı humana still-tee konulup karıştırılarak hazırlanır. isteğe bağlı olarak sıcak, ılık, soğuk içilebilir.)

Hipp Natal Granül Bitki Çayı (Dekstroz, Maltodekstrin, Melisa ekstraktı, Isırganotu ekstraktı, Karaman Kimyonu ekstraktı, Anason ekstraktı, Rezene ekstraktı, Sedef otu ekstraktı, Doğal limon otu aroması içerir).

Lactamil Emziren Anneler İçin Meyve Çayı,Lactamil Emziren Anneler İçin Sütlü Kakaolu İçecek, Milupa  Still-Tee, Milupa Lactamil (Kalsiyum, Demir, A, C, D, E Vitamini, Folik asit içerir. 1 su bardağı (180 ml) ılık suya yaklaşık 3 kaşık (40 g) konulur)

Vita malt anne sütü artırıcı malt içeceği, Promalt  alkolsüz malt içeceği, Milkway milkplus (elmalı,üzümlü) emziren anne içeceği, Milkway milkplus (elmalı,üzümlü) emziren anne için bitkisel içecek.

Anne sütünü artırmak için:  Humana still-tee bitki çayı,Hipp Natal Granül Bitki Çayı,  Milupa Lactamil, Lactamil Emziren Anneler İçin Meyve Çayı, Vita malt anne sütü artırıcı malt içeceği, Promalt  alkolsüz malt içeceği, Milkway milkplus (elmalı,üzümlü) emziren anne içeceği gibi maddeler denenebilir. Anne yarar görür ise kullanmaya devam edebilir.

Bebeğini emzirmek isteyen ancak her türlü uygulamaya rağmen süt üretimini artmayan annelere fayda-zarar hesabı yapılarak  domperidon önerilebilir  (Domperidonkusmayı önleyen bir ilaçtır.Domperidon= Motilium 10 mg, günde 3 kez, yemeklerden önce, 1-2 hafta).

Annenin emzirmeyi sürdürmesine nasıl yardımcı olunur?

Emzirme sırasında anne sağlığı ihmal edilmemelidir. Annenin uygun beslenmesi annenin sağlığını, enerjisini ve annenin iyilik durumunu etkiler.

Emziren anne desteklenmeli ve emzirmesi nedeniyle övülmelidir. Diğer aile fertleri her yönden anneye yardımcı olmalıdır.

Anne memesini almak istemeyen (reddeden) bebekte ne düşünülmelidir?

Öncelikle bu görünüşte mi yoksa gerçek bir red midir bu karar verilmelidir.Bazen bebek annesine memeyi istemediğini düşündürecek şekilde davranır. Yenidoğan bebek arama refleksi nedeniyle başını sağa sola çevirebilir. Uygun teknikle emzirme de  ısrar edilmelidir. Emzirmede özellikle 4-8. aylarda bebeklerin dikkati çok kolay çekilir (örneğin bir ses duyduklarında bebek emmeyi bırakıp başlarını o yöne çevirir.) Uygun emme tekniği ve uygun koşullarda emmeye devam edilmelidir. Çok nadiren bazı bebekler gerçekten anne memesini almak istemeyebilirler.

Anne memesini almak istemeyen (reddeden) bebekte bekek hasta, ağrılı, ilaç etkisinde veya bebeğin üzülmesi  söz konusu olabilir. Ayrıca emzirme tekniği uygun değil ise, teknikte bir sorun var ise bebek enne memesini almak istemeyebilir.

Bebekte hastalık var ise bebek memeyi alır ancak güçsüz emer. Bebekte ağrı var olabilir. Bu tür bebekte doğum zor olmuş olabilir ve forseps veya vakum uygulanan bölgeler de yara olabilir. Bebek annesi beslemeye çalışırsa mücadele eder. Doğumda veya tedavi amacıyla verilen ilaçlar yüzünden bebek uyuklayabilir. Bebekte ağızda acıma (Pamukçuk veya diş çıkarma) söz konusu olabilir. Bebek birkaç kez emer, sonra durur, ağlar.

Anne memesini almak istemeyen (reddeden) bebekte emzirme tekniğinde bir sorun olabilir. Uygun koşullarda ve uygun teknikle bebek emzirilmelidir.

Fazla süt yapımı bazen bebeğin anne memesini almasını zorlaştırır.Bebek birkaç dakika emer ancak süt fazla gelince nefes almak için memeyi bırakır ya da ağlar.Anne bebek memeyi bıraktıktan sonra sütün akmaya devam ettiğini görülür.

Sadece bir memenin reddi olabilir. Bu genellikle sorunun istenmeyen tarafta daha fazla olması nedeniyledir.

Bebeklerin çok güçlü duyguları vardır ve üzgünlerse memeyi istemezler.Bu durum en sık 3-12 aylar arasında görülür. Bu unutulmamalıdır. Anneden ayrılma (annenin işe başlaması), yeni bakıcı, sık bakıcı değiştirme, aile düzeninde ki herhangi bir değişiklik (ev taşıma, eve ziyaret), emzirme düzeninde ki değişiklikler (çok uyarı verme), annenin memesinde infeksiyon veya hastalık, annenin adet görmesi, annenin kokusunda değişiklik (sabun, yiyecek, sigara) gibi durumlar meme reddine neden olabilir.

Anne memesini almak istemeyen (reddeden) bebekte tedavide ne yapılmalıdır?

Anne memesini almak istemeyen (reddeden) bebekte öncelikle  neden saptanmalı ve mümkünse de neden ortadan kaldırılmalı veya tedavi edilmelidir.

Hastalık var ise (enfeksiyon, pamukçuk) tedavi edilmelidir. Bebek emmiyorsa hastanede bakıma ihtiyacı olabilir. Annesine bebek emmeye başlayıncaya kadar sütünü sağması öğretilmelidir. Bebekte ağrı var ve yarası varsa, ağrılı yere dokunmadan tutması için anneye yardım edilmelidir. Bebek diş çıkarıyorsa anne emzirmeye devam etmesi için ikna edilir. Bebeğin burnu tıkalı ise burun temizliği gösterilmelidir.

En önemli sorun doğru emzirme tekniğidir. Bu anlatılmalı ve gösterilmelidir.

Bazen şunlar da yardımcı olabilir: Emzirmeden önce sütün bir kısmını sağmak, emzirirken sırtüstü uzanmak, memesini makas tutar gibi tutup akımı yavaşlatmak.Bebeği üzen sorunu düzeltmek. Değişiklikleri mümkünse azaltmaya çalışmak (ayrılma, parfüm, yiyecek).

Unutulmamalı ki yenidoğanın arama refleksinin normal bir dorumdur. bazen bebek uyarılır ise arama refleksi nedeniyle  devamlı aranır. Bebeği anne kendisine yakın tutmayı öğrenmelidir. Bebeğin dikkatinin çekilmesi ise sessiz bir yerde emzirmek önemlidir. Bebek memeyi kendi bırakıyorsa anneye çocuğun yemek yediğinden emin olmasını, çocuğa ilgi göstermesini ve çocukla birlikte yatmaya devam etmesi önerilir.

Anne sütüne ne kadar devam edilmelidir?

WHO ve UNICEF her bebeğin doğumdan itibaren 4-6 aylığa kadar yalnız anne sütü ile beslenmesini bundan sonra da ek besinlerle olmak koşuluyla en az 2 yaşına dek anne sütüyle beslenmenin devam ettirilmesini önermektedirler.Amerikan Pediatri Akademisi emzirmenin en az 1 yaşına kadar sürdürülmesini önermektedir.

Anne sütü alırken ek gıda ne zaman başlanmalıdır ?

Sadece anne sütü ile beslenen veya kısmen anne sütü ile beslenen bebeklerde, anne sütü veya bebek maması ve devam maması dışında herhangi bir katı veya sıvı gıda şeklinde ek gıdaların diyete 17 haftadan önce eklenmemesi gerekir ve ek gıdaların başlanması 26 haftadan daha geç olmamalıdır.

Günümüzde, endüstrileşmiş ülkelerde, anne sütü alan bebeklere 4‐6 aylıkken ek gıdaların başlanmasının, 6 aylıktan sonra başlanmasına göre bir dezavantaj olduğuna dair bilimsel kanıt yoktur.

Anne sütünü sağmak ne zaman gereklidir?

Emzirmenin başlatılması ve devamı için süt sağmanın yararlı ve önemli olduğu bir çok durum vardır.

Sütün sağılması şu durumlarda yararlıdır: Tıkanık(şiş) memeyi rahatlatmada, kanal tıkanıklığı veya süt birikmesini tedavi etmede, çökük bir meme başından emmeyi öğrenene dek bebeği beslemede, emmeyi düzenlemede zorluk çeken bir bebeği beslemede, memeyi istemeyen bir bebeği emmeden hoşlanana     dek beslemekte, düşük doğum tartılı ve ememeyen bir bebeği (32 haftalık altında prematürelerde) beslemede, yeterli ememeyen hasta bir bebeği beslemede, anne ya da bebek hasta ise sütün kalanını saklamak için, anne işe gittiğinde bebeğine süt bırakabilmek için, anne bebeğinden uzakta iken süt akmasını önlemek için, bebeğin çok dolu bir memeyi almasını kolaylaştırmak için, sütü direkt olarak bebeğin ağzına sağmak için, meme ucu ve areolayı kurutmak ve yara olmaktan korumak için. Belirtilen bu koşullarda anne sütü sağılıp saklanır.

Anne sütü ne ile sağılır?

Anne sütünü elle, lastik meme pompasıyla, elle veya elektrikli çalışan süt sağma makineleriyle sağılır. En uygunu elektrikli çalışan süt sağma makineleridir. 

Elle anne sütü  nasıl sağılmalıdır?

Sağma işlemine geçmeden önceellerin güzelce yıkanması, meme başlarının ve sütün sağılacağı kabın temizlenmesi ve hazırlanması gerekir Bunlar sağlandıktan sonra sağma işlemine başlanabilir.  

Sıcak duş alma,  önceden ısıtılmış bir havlu memenin üzerine konulursa sütün akışı kolaylaşacaktır. Anne rahat bir yere oturmalıdır.Anne gevşemeli, acele etmemeli ve uygun zaman seçmelidir. Süt akış refleksini başlatmak için bebeğin bir resmini ya da giysilerini annenin yanına alması iyi olur. İşlem, bebek emmeden önce yapılmalıdır.

Öncelikle anne rahat bir yere oturduktan sonra parmak uçları ile yumuşak bir biçimde memeye dıştan içe, meme başının etrafındaki kahverengi bölgeye doğru masaj yapılır.

Hedef bölge meme başının etrafındaki kahverengi bölgenin gerisinde kalan alandır. Bazen süt dolu memede süt havuzcukları elle hissedilebilir. Baş parmağını meme başı ve areola üzerine, işaret parmağını da alta başparmak hizasına yerleştirilir.Meme,baş parmak üstte, diğer parmaklar altta kalacak biçimde tutulur. Eğer meme büyükse bir el memenin üstüne, diğer el memenin altına gelecek şekilde tutulmalıdır.  Baş ve işaret parmaklarını yavaşça ve diğer parmaklaryavaşça birbirlerine yaklaştırılır,yavaşça içe, göğüs duvarına doğru ve ardından birbirine doğru bastırılır.Çok fazla bastırılmamalıdır.Her iki parmak arasında kalan meme başı ve meme ucunun kahverengi bölümünün (areola) bölgeside göğüse bastırılır.Basıp, bırakılır, basıp, bırakılır.Areola yanlarından da aynen bastırılır.Sonra da meme ucuna doğru ilerlemelidir.Bastırma işlem, el göğüs duvarından uzaklaştırılırken devam ettirilir. Bu şekilde süt meme başına doğru iletilir. Süt sağma işlemi sırasında acı hissedilmemesi gerekir, acı oluyorsa uygulanan teknik hatalıdır.Meme ucunudan birkaç damla süt geldiği görülür. Bir zaman sonra bir fışkırma olabilir.İşlem tekrarlandıktan sonra süt akmaya başlar.Bu sütü steril bir kaba doldurulur. Süt akışı yavaşlayınca, elinizi, koyu renkli bölgenin etrafında gezdirin ve ritmik hareketlerle, sütünüzü çekmeye devam edin.  Sağma hareketi ritmik bir şekilde tekrarlanmalıdır.Asla deriye parmaklarını sürtülmez.Asla meme ucuna bastırmaz.Bir memeyi 3-5 dakika akım yavaşlayana dek sıkılmalıdır.  Sonra öteki meme sıkılır.  Sonra işleme devam edilmelidir.

Sağma işlemi sırasında parmak hareketleri yuvarlama şeklinde olmalı, parmaklar ile meme derisi ovuşturulmamalıdır. El, meme etrafında döndürülmeli, masaj koltukaltı da dahil olmak üzere tüm memeye uygulanmalıdır. En az iki kere meme değiştirerek, toplamda 20-30 dakika süresince memenizden süt çekinMemeleri elle sağarak boşaltma süresi yaklaşık 20-30 dakikadır. Öne doğru eğilerek memeleri hafifçe sallama süt akımını kolaylaştırır. Öne doğru eğilmek alt bölgenin de boşalmasını sağlar.

Anne sütünü çekmek, öğrenilen bir beceridir. Bu nedenle, ilk başlarda sütü sağamamak, hayal kırıklığı yaşatmamalıdır.

El pompası yardımıyla anne sütü  nasıl sağılır?

Sağma işlemine geçmeden önce ellerin güzelce yıkanması, meme başlarının ve sütün sağılacağı kabın temizlenmesi ve hazırlanması gerekir Bunlar sağlandıktan sonra sağma işlemine başlanabilir.  

Sıcak duş alma,  önceden ısıtılmış bir havlu memenin üzerine konulursa sütün akışı kolaylaşacaktır. Anne rahat bir yere oturmalıdır. Anne gevşemeli, acele etmemeli ve uygun zaman seçmelidir. Süt akış refleksini başlatmak için bebeğin bir resmini ya da giysilerini annenin yanına alması iyi olur. İşlem, bebek emmeden önce yapılmalıdır.

Kullandığınız pompanın ağız kısmının, meme ucunuza rahatça yerleşecek kadar geniş olmalıdır. Bazı pompaların birden fazla ağız genişliği seçenekleri vardır; eğer meme uçlarınız küçük değilse, bu tip pompalar tercih edilmelidir.

Pompayı üreticinin önerilerine göre memeye monte edilir. Emme başlığı meme üzerine yerleştirilir. Sağma işleminde memeye yerleştirilecek olan pompanın uç kısmı meme deliğinin tam ortasına denk gelmelidir. Manüel sıkma mekanizmasını kullanarak, yumuşak ve ritmik hareketlerle ile hareket edilmesi ile sağma işlemi yapılır.

Evde her zaman ucuzundan bir el pompası bulunması faydalıdır. El pompası iş yerlerinde sağmak için uygun olabilir. Kısa süreli, günde bir iki şişe sağmak için kullanılabilir . Aynı hareketi sağma işlemi boyunca sürekli yapıldığından parmakların ve bileğimin ağrıması olabilir. Emme gücü elektrikli pompaya oranla daha azdır.

Elektrikli süt pompası yardımıyla anne sütü  nasıl sağılır?

Anne sütü sağmak için değişik özellikte (elektrikli, pilli, tekli veya çiftli) süt pompaları kullanılabilir. Önemli olan annenin kullanacağı ve anneye uygun pompa seçilmelidir.Sağma işlemi esnasında, anneye hareket izni veren pompalar daha uygun olabilir. Tüm bunların dışında süt pompası seçerken ayrıca dikkat etmemiz gereken diğer önemli nokta pompanın içinde diyafram özelliğinin olmasıdır.Diyafram öncelikle sütümüzün içine hava kaçmasını (kontaminasyon) ; sütümüze bakteri karışmasını önler. Ayrıca diyafram sayesinde sütümüz pompaya da kaçmaz. 

Süt pompaları, meme ucunu emerek ve serbest bırakarak çalışır.Böylece memeden süt çekerler.

Sıcak duş alma,  önceden ısıtılmış bir havlu memenin üzerine konulursa sütün akışı kolaylaşacaktır. Anne rahat bir yere oturmalıdır. Anne gevşemeli, acele etmemeli ve uygun zaman seçmelidir. Süt akış refleksini başlatmak için bebeğin bir resmini ya da giysilerini annenin yanına alması iyi olur.Anne sütü sağılmadan önce, eller iyice yıkanmalıdır.

Alınan pompa üretici firmanın önerilerine göre monte edilir. Uygun monte edilmez ise süt sağma başarısız olur veya yeterli düzeyde olmaz.  Süt sağma kitindeki emme başlığı meme başına hava almayacak şekilde yerleştirilir. Makine açılır. Başlangıçta en düşük düzeyde ki basınçla başlanır.Sütün  akmaya başlaması için biraz beklemek gerekecektir. Acı veya rahatsızlık vermiyor ise sütün akış hızına ve alış durumuna göre kademeli olarak basınç artırılır. Genellikle makinenin orta düzeyi çekim basıncına kadar  ( örneğin 4cü kademeye kadar) getirilir. Süt bitene ya da çok yavaş gelene kadar sağılır. İyice boşaldığından emin olunca ve hatta anne eliyle memesini kontrol edip masaj yaparak kanallarda kalan sütlerinde kolayca akmasını sağlamalıdır.  Sağma işleminin iyice bittiğinden emin olduktan sonra bir diğerine geçilir. Bir memeden 10-15 dakika sağma işlemi yapılır. Sonra aynı şekilde diğer meme sağılmalıdır.

Süt sağarken annenin canı yanmaz.Meme ucu vakum sayesinde uzayıp kısalırken biraz değişik duygu hissedilir. Pompa  motorlu bir cihaz olduğundan çok hafif sesi olur. Bebek yanında da pompa çalıştırılsa bu ses bebeği rahatsız etmez.

Pompanın her bölümünün çok temiz olması gerekir. Pompa temiz ve kurulmuş olarak muhafaza edilir. Her kullanımdan sonra motor ve ayak aparatı hariç aktif şekilde kullanılan parçaların steril edilmesi uygundur (Kaynatma  veya sterilizör kullanılır). Makinenin nasıl steril edileceği  kullanma talimatlarından veya üretici firmadan öğrenilmelidir. Steril edilemez ise kaynar suyla temizlik yapılmalıdır.

İlk aylarda anne sütünü saklamak için poşetlerken 50-80 cc=ml arası doldurmak yeterlidir. genelde bebeğin   kac cc ile doyduğu netleşince poşetleme işlemini de ona göre yapılmalıdır. bebeğin ilk günlerinde  50 cc ile başlanmalıdır. Süt poşetleme ölçünüz 4. ayında yaklaşık150 cc olmalıdır.Gereğinden fazla süt çözünmesini önlemek için depolanan sütün 60-120ml civarında olması uygundur.

Anne sütü ne içinde saklanmalıdır?

Anne sütü ya saklama kaplarında yada plastik torbalarda saklanır.

Saklama kapları  kalın ve sert kapaklı, hava almayan ve sıkı kapanan, plastik veya cam kaplar, şişelerdir. Sözü edilen plastik, şeffaf sert plastik (polikarbonat) veya buğulu sert plastiktir (polipropilen). Bunlar günlük saklama için kullanılır. 

Uzun süreli buzlukta saklamak için en rahatı plastik torbalardır. Steril süt saklama poşetleri anne sütünün saklanması, toplanması için üretilmiştir. Tek kullanımlık olup, hava ve nem geçirmezler. Üst üste konularak saklaması kolaydır. Derin dondurucu için hazırlanmış anne sütü saklama torbaları, pompaya adapte edilebilir.Direkt poşete sağmak yerine biberona sağmak daha uygundur.  Süt miktarını biberonda ölçmek daha doğrudur. En önemli konu temizliktir. Eller mutlak temiz olmalıdır. Poşet içine parmaklar daldırılmamalıdır. Poşetleme işlemi bittikten sonra poşetin belirtilen yerine silinmeyecek şekilde tarih, saat ve süt miktarını yazılmalıdır. Tüketirken ilk sağılan sütleri  tarih sıralamasına göre en eski tarihli süt tüketilmelidir.

Sağılan anne sütü nasıl saklanılmalıdır?

Anne sütü oda ısısında (19- 25C) 4-6 saat, buzdolabında (0-4C) 8 gün,tek kapılı bir buzdolabınız varsa buzlukta iki hafta, çift kapaklı buzdolabının dondurucusu 3 ay, derin dondurucuda (-20C) 6 ay saklanabilir.

Bir kere şişeye konulmuş ve bebeğe içirtilmiş süt  tekrar saklanmaz. Bebeğin ağzından süte geçen bakteriler sütün çok çabuk bozulmasına neden olacaktır. Az çözülmüşte olsa bir kere buzu çözülmüş sütü tüketin, tekrar dondurmaz.  Buzdolabı ısı ayarına dikkat edilmelidir.  Buzluk veya buzdolabı çok dolu ise yeterince soğutup çabuk dondurmayabilir. Hava akımını  korumaya dikkat edilmelidir.

Eğer saklanan anne sütünün saklama koşullarında endişe ve kuşku var ise o süt bebeğe içirilmemelidir.

Sağılan anne sütü hangi koşullarda taşınmalıdır?

Dondurulmuş sütün çözülmeden başka buz dolabının dondurucusuna taşınması en doğru şekilde yapılmalıdır. Bunun için anne sütü taşıma ve saklama çantaları veya termosları satın alınmalıdır. Donmuş buz poşetleri termos çantaya konulan donmuş anne sütünün çevresine dondurulmuş buz poşetleri ile desteklenmelidir veya donmuş ince süt poşetini (poşetleri) donmuş buz tankının ortasına tost yapar gibi koyup, etrafına da yine donmuş buz torbası ile sarılmalıdır.

Saklanan anne sütü nasıl ılıtılır?

İdeal olan donmuş sütün buzdolabında alt kısmında çözülmesini beklemektir.Eğer süt buzdolabında erimişse, 24 saat süresince tutulabilir.Üste çıkmış yağın sütle karışması için çözülmüş süt çalkalanmalıdır.  Süt eridikten sonra, ısıtmak için kabı veya torbayı, verilecek miktar kadar konulmuş biberonu  ya sıcak su dolu bir kaba (maksimum 37 derece)  daldırılır (benmari usulü), ılıyıncaya kadar beklenir  veya sıcak akan çeşme suyu altına tutarak, süt ılıtılır. Ayrıca bu amaçla üretilen biberon ısıtıcıları da mevcuttur. Süt bebeğe verilirken mutlak ısısı anne tarafından kontrol edilmelidir.

Donmuş anne sütünü hiç bir zaman doğrudan kaynatılmaz, kaynayan suda tutulmaz,  mikrodalga fırında çözdürülmez.

Çözülmüş süt kullanılana kadar buzdolabında saklanmalıdır.  24 saat içinde tüketilmelidir. Eğer süt buzdolabından çıkartılıp eritilmiş ise dört saat içinde kullanılmalıdır. Bebeği  besledikten sonra sütün arta kalanı atılmalıdır. Çözülmüş anne sütü tekrar kullanılmaz. Her zaman önce en eski tarihli süt kullanılmalıdır.

Anne sütü ne zaman kesilmelidir?

Anne sütünü kesmenin (=anne memesini bıraktırmanın) kesin  bir zamanı yoktur.  Bu karar çocuk ve anne özelinde verilen bir karardır. Genellikle bebekler 9-12 ci aylardan önce anne memesini bırakmayı tercih etmezler.

Bebek günlük öğünlerini düzenli tüketiyor, uyku sorunu yoksa, gelişimi iyi ise, normal ve taneli-katı  gıdaları alabiliyor ise  ve anne de emzirmek istiyorsa iki yaşına kadar emzirme sürdürülmelidir. Ama bebek anne sütü dışında beslenmeyi reddediyor, sürekli emmek istiyor ve kilo alımı düşüyor, fiziksel gelişimi iyi gitmiyor ya da gece boyu sadece anne göğsünde olmak için sık sık uyanıyor ve bu anne için sağlık sorunu yaratıyor ise 6 aydan sonraki herhangi bir dönemde de anne sütten kesme kararı alınabilir.

Anne sütünden kesme (=emzirmeyi bıraktırma) nasıl yapılmalıdır?

Memeden kesme, çocuk  ve anne için gerek beden, gerekse ruhsal bakımdan oldukça zor bir dönemdir. Anne sütünü kesme (=emzirmeyi bıraktırma) kararı verildiğinde  bilinmesi gereken önemli konu bebeğin bunun nedenini anlamayacak oluşudur. O ana kadar her zaman ulaşabildiği anne memesine artık kendine yasaklanmıştır.Bebeğin memeyi aniden bırakması bebek için hem fiziksel hem de duygusal olarak son derece travmatiktir.Eğer memeden kesmek çok ani yapılırsa bu anne için de problem yaratır. Bu nedenle memeden kesme planlı ve aşamalı olarak uygulanmalıdır. Bu süreç yaklaşık 2-3 hafta sürecektir.Anne ve bebek Anne sütünü kesme yönteminin hızını birlikte ayarlamalıdır.İki tarafın isteğiyle hızlı ya da yavaş olabilir.

Birinci aşama: bebeğin anne memesini bırakmasının nedeninin doğru olmasıdır. Bu karar bebeğin durumuna, ailenin sosyal ve ekonomik durumuna, anneye,ve mümkün ise Çocuk Hekiminin onayına dayandırılarak alınmalıdır. Bu karar da bebeğin yaşına uygun beslenebilme koşulları ve olanağının olması zorunludur.Memeden emmeye devam eden bir bebeği birden sütü bıraktırıp bardak yada biberona alıştırmak mümkün değildir. Dolayısıyla tamamen sütten kesmeyi planladığınızda çalışmalara çok önce başlanır. Bebeğin biberona veya bardağa alışmış olması, bu şekilde beslenme yeteneği kazanmış olması gereklidir.

İkinci aşama: anne memesini bırakma zamanın bebek ve aile için uygun bir zaman olmasıdır. Anne sütünü kesme zamanı bebeğin yaşamında herhangi bir stresin olmadığı bir dönem olmalıdır. Taşınma, ayrılık, hastalık dönemleri,diş çıkarma, bakıcı değişim süreci bebek ve aile için zorlu dönemlerdir. Eğer çocuğunuzun hayatında önemli bir olay olacaksa (taşınmak, annenin işe başlaması, yeni bir bakıcı gibi) veya hastalık-diş çıkarma dönemi iseanne memesini bırakmaişi bir süre ertelenmelidir.  Anne sütünden kesme işleminde mutlak  bebeğin herhangi bir hastalığının, sorununun olmaması, annenin ve ailenin buna hazır olması gereklidir.

Anne sütünü kesmede  en önemlisi kesmeye karar vermek değil, doğru zamanı bulmaktır.

Üçüncü aşama: anne memesini birdenbire kesmemek, planlı ve aşama aşama sütten kesme uygulamasıdır. Bu şekilde sütten kesme anne ve bebeğinde daha sakin bir bırakma süreci yaşanmasına neden olacaktır. Önce günde ne kadar emiyor ise bir kez emmeyi azaltarak başlanmalıdır. Kademeli olarak 1-2 haftada bir öğün, bir öğün azaltılmalıdır. Ayrıca giderek  emzirme süresi de  kısaltılmalıdır. Eğer genellikle 5 dk. emiyorsa 3 dk.ya düşürülmelidir.Emzirme sonrası yaşına uygun ise bir ek besin (yaşına uygun gıdalar, depolanmış anne sütü,  formül süt, veya diğer gıdalar gibi) verilir. Emmenin verilmediği öğün bebeğin ilgisini başka tarafa çekmek uygun olur.Gün içersinde emme öğünü azaltıldığında,  başka aktivitelerle, müzikle, kalabalık ortamlar sağlanarak çocuğun aklından meme fikri uzaklaştırmaya çalışılır. Oyun oynayarak, parka giderek, başka çocuklarla bir arada olması sağlanarak anne sütü verilmeyen emme öğünü geçiştirilmelidir.

Bebek bir yaşından büyük ise nerede ve ne zaman emzirileceğine dair kısıtlamalar konulabilir. Sadece bu koltukta ve/ veya uykudan önce veya hava kararınca gibi kısıtlamalar konulmalıdır.Tamamen bırakmadan önce ona artık sütün anneden gelmeyeceği, biberon ya da daha doğrusu bardakla sütünü içeceği, annenin onu hala çok sevdiği ama bunun büyümek demek olduğu anlatılmalıdır. 

Dördüncü aşama: uykudan önceki  emzirmeyi ve sonra gece emzirmeyi kesmektir.Bebekler yatmadan önce emmek isterler. Annenin göğsünde uykuya dalmak onlar için rahatlatıcı olabilir. Bu memeyi kesmeyi zorlaştıran bir durumdur. Bu nedenle yatmadan önce meme vermemeye çalışılmalı ve bebek başka sevdiği kişi tarafından yatmaya götürülmeli ve emmeden uykuya dalma sağlanılmalıdır.

Gece emzirme öğünlerinin kesilmesi her zaman zordur.  Gece emzirmeyi kesmeyi en sona bırakılmalıdır. Bu nedenle bu dönemlerde babalara veya yardımcılara büyük bir görev düşer. Gece bebek uyandığında baba veya yardımcılar (bebeği tanıyan ve iletişimi olan kimseler, yakınlar) bebeği kucaklarına alarak sakinleştirmeye çalışmaları gerekmektedir.

Anne memesini bırakma sürecinde diğer önemli bir konu ise anne sütü oluşumunu azaltmaktır. Anne sütü oluşumu azaltılmaya çalışılmalıdır.

Eğer emzirmeyi kesmeyi denediniz ve hiçbir şekilde başarılı olamadıysanız belki sizin bebeğiniz için emzirmeden kesmek için uygun zaman değildir. Bir süre sonra tekrar deneyin.

Anne sütünden kesme (=emzirmeyi bıraktırma) sürecinde, anne sütü oluşumunu azaltma nasıl yapılmalıdır?

Anne sütünden kesme (=emzirmeyi bıraktırma) sürecindeanne sütü oluşumunu azaltma uygulamasına, anne sütünü kesme kararı verildikten sonra başlanmalıdır. Anne sütünü kesme (=emzirmeyi bıraktırma) döneminde gerekmedikçe anne memesi boşaltılmamalıdır. Memede ileri derece dolgunluk olur ise memenin rahatlamasına olanak olacak miktarda anne sütü çekilmelidir. Memenin dereceli ve tam boşaltılmaması beyinden  süt uyarısının zayıflamasına neden olur. Ayrıca anne memesine soğuk kompresler uygulamak memeleri rahatlatır. İleri derecede gergin ve dolu memeler için, şişkinlik azalana kadar 2-3 saat arayla soğuk havlu kompreslerini uygulamak uygundur. Soğuk havluları oluşturmak için ise havluları ıslatıp ve buz dolabının içine yerleştirin. Bu en kolay soğuk havlu oluşturmak yöntemidir. Memeler şiş olmasa bile soğuk havlu veya buz uygulaması günde en az 4 defa her iki memeye de uygulanmalıdır. Unutulmaması gereken bir noktada anne sütü üretimini baskılamak amacıyla anne memelerine aşırı sıkı sargılar bağlamak süt yollarının tıkanmasına ve onun sonucunda meme enfeksiyonuna sebep olabilir. Bunun yerine göğüslerin rahat edeceği destekleyici fakat gevşek de olmayan pamuklu giysileri tercih edilmelidir. Ağrılar olduğunda parasetamol gibi ağrı kesiciler kullanılabilir. Ayrıca anne ihtiyacı kadar su içmeli bol su içmemelidir.

Bu uygulanan tedbirler ile anne sütü oluşumu azaltılamaz ise kadın doğum uzmanı ile görüşüp süt salgısını baskılayan ilaçlar alınabilir. Sütten kesmek için kullanılan ilaçlar, beyinde hipofiz bezinden salgılanan prolaktin adındaki süt hormonunu baskılayarak, memede süt üretimi sinyalini azaltmakta ve böylece göğüslerdeki süt üretimi azalıp ve durur. Yan etkileri de olabileceği için, bunları doktor tavsiyesi olmadan kullanılmamalıdır.

Anne sütünden kesme (=emzirmeyi bıraktırma) başka yöntem varmıdır?

Memeden kesme sırasında çocuklarından ayrı kalmak bir yöntem olarak bazı anneler tarafından kullanılmaktadır. Planlı ve aşama aşama sütten kesmeyöntemi  başarılı olunamaz ise bu yöntem zor ve travmatikte olsa da anne istiyor ise denenebilir.

Anne sütünden kesme (=emzirmeyi bıraktırma) sürecinde anne psikolojisi nasıldır?

Emzirmenin kesilmesi aşamasında anne kendisini üzgün, yalnız, suçlu veya depresif hissedebilir. Bu süreçte kolay uyum sağlayanın bebek olduğu, asıl zorlanan ve üzülenin anne olduğunu unutmamak gerekir. Sütten kesme sürecinde çevrenin anneyi desteklemesi, tepki gösteren bebeği sakinleştirmede yardımcı olması ve kararın doğruluğu konusunda anneyi desteklemesi önemlidir. Annenin sabırlı olması bebeğini daha sık kucaklayıp okşaması, daha çok oyun zamanı yaşamaları süreci rahatlatacaktır.Emzirmenin kesilmesinin büyümenin bir basamağı olduğunu unutulmamalıdır.Emzirmeyi bırakmak anne bebek arasındaki sevgiyi azaltmayacaktır.

Memeden kesilen bebek ilk zamanlarda farklı rahatlama yollarına, örneğin başparmağını veya başka bir objeyi emmeye başvurabilir. Annesi ile sıcak yakın tensel bağdan kopmaması için, annenin bebeğini kucağında emzirir gibi beslemesi, hatta tensel temas sağlanacak şekilde göğsüne yatırmasında fayda vardır. Sadece akşamları uykuya dalarken veya uyumadan önce emzirilerek bu bağ bir sure daha devam eder. Sonraları bebek uykuya dalmadan anne kucağına alır, emzirmeden çocuğuyla birlikte uykuya dalmaya alıştırır.

Emzirmek, bebek ile anne arasındaki ilişkilerden sadece birisidir.Bebek ile anne arasında çok fazla sevgi ve doyurucu ilişki biçimleri vardır.

Emziren annede ne gibi meme sorunları olabilir?

Düz veya içe çökük meme başları ve büyük veya uzun meme başları emzirme güçlüğüne neden olabilir. Memede, süt kanallarında tıkanıklık veya birikme, meme iltahabı (mastit), ağrılı ve çatlak meme uçları  diğer meme sorunlarıdır. Annede  ortaya çıkan  bu tür meme durumları emzirme güçlüğü yapabilir. Meme durumlarının ve sorunlarının tanınması ve tedavisi hem anneyi rahatlatır, hem de emzirmenin devamını sağlar.

Düz ve içe çökük memelerin düzeltilmesi için ne yapılmalıdır?

Doğumöncesi tedavi genellikle yararsızdır.Meme ucunu germek genellikle işe yaramaz.Gebeliğin son bir ayında meme başını germe ve çekme masajları yapılabilir (uterus   kontraksiyonlarını uyarıp doğum eylemini başlatabileceği unutulmamalıdır).  Meme uçlarının çoğu herhangi bir tedavi gerekmeksizin doğum zamanı düzelirler.

Hemen doğum sonrasındabebek emzirmeye başladığında yardım önemlidir: Anneye özgüven kazandırmak gereklidir. Başta zor olacağı ancak sabır ve kararlılıkla başarılı olunacağı anlatılır. Doğum sonrası iki hafta içinde memelerin gelişip yumuşayacağı anlatılır.Bebeğin meme ucunu değil, memeyi emdiğini, bebeğin ağzına alabildiğince çok memeyi alması gerektiğini, bebek emdikçe meme ucunun dışarıya çıkacağını açıklamak gerekir. Anneyi tensel temas ve bebeğin memeyi keşfetmesi için özendirmek, bebeğin kendi istediği şekilde yerleşmesine izin vermek uygun olur.Emzirmeden önce baş ve işaret parmakları meme başının her iki yanına konur ve göğüse doğru bastırılırken yana doğru da çekilerek meme başının dışarı çıkması sağlanabilir.

Eğer bebek kendi başına memeye yerleşemiyorsa anneye yardım olmak gerekir. Bu yardım erken, hatta henüz süt gelip, memeler dolmadan yapılmalıdır. Annenin bebeği değişik pozisyonlarda tutmasına yardımcı olunur. Bazen bebeğin       pozisyonunu değiştirmek emmeye yardımcı olabilir. (Örneğin koltuk altı pozisyonu gibi).

Emzirme öncesi meme ucunu çıkarmak için anneye yardımcı olunmalıdır. Bazen sadece uyarılma yeterlidir. Şırınga metodu veya meme pompası ile de yardımcı olunmalıdır.Emzirmeden önce meme pompasının kullanılması önerilebilir.

Bazen memenin elle şekillendirilmesi de bebeğin işini kolaylaştırır. Elle şekillendirme için avuç memeyi aşağıdan desteklerken başparmakla da yukarıdan yavaşça bastırılır. El meme ucundan uzakta tutulmaya özen gösterilmelidir. (Eğer çift kabul ederse erkek karısının memelerini birkaç kez emip gerginleştirilebilir.)

İlk iki hafta başarılı bir emzirme yapılamamışsa şunlar denenir:  AS(Anne sütü) boşaltılması memeyi yumuşatır ve bebeğin memeyi almasını kolaylaştırır. Anne sütünü alıp bardakla verilebilir. Aynı zamanda süt üretiminin devamlılığını sağlar. Biberondan kaçınılmalıdır.

AS’nün doğrudan bebeğin ağzına sağılabilir. Sık sık bebeğe memeyi keşifi için bebeğe fırsat vermek gereklidir.Tensel temas devam etmeli ve bebeğin memeye kendisinin yerleşmesine izin verilmelidir.

 

Meme başında ağrı ve hassasiyet olduğunda ne yapılmalıdır?

En sık neden yanlış emzirme pozisyonu veya bebeğin sadece meme başını emmesidir. Hassasiyet tüm emzirme boyunca devam eder. Bunu önlemek için doğru emzirme tekniği konusunda anneye eğitim verilmelidir.

Bebeğe doğru pozisyon verme:Bebeğin başı ve gövdesi düz bir hatta olmalı, yüzü memeye dönük, vücudu anneninkine yakın olmalıdır. Parmaklar meme altında göğüs duvarına dayalı olmalı, işaret parmağı ile meme alttan desteklenmeli, baş parmak memenin üstünde olmalıdır. Meme makaslanmamalıdır. Meme ucu ile bebeğin dudaklarına dokunmalı,   bebek ağzını genişçe açınca, meme başı ile birlikte tüm areolayı bebeğin ağzına alması sağlanmalıdır.

Bebeğin frenulumunun kısa olması, çok sıkı, dar sütyen kullanımı, meme başına sürülen kozmetik ürünler ve sabun, kullanılan meme başlıkları ve pompalar, hormonal değişiklikler nedeni ile de meme başları hassas ve ağrılı olabilir. Meme başında çatlak, kandida, egzema ve dermatit diğer önemli nedenlerdir.

Meme başı çatlaklarında ne yapılmalıdır?:

Emzirmenin ilk dönemlerinde görülen bir sorundur. Genelde yanlış emzirme tekniği sonucu gelişir.

Bebeğin emzirilme pozisyonu düzeltilmeli ve emzirme aralıklarla sürdürülmelidir. Emzirmeye daha az ağrıyan memeden başlanmalıdır. Her emzirişte farklı pozisyon önerilmelidir. Sütyen pamuklu kumaştan olmalıdır. Memelere sabun, kozmetik ürünlerin kullanımı engellenmelidir. o Her emzirme sonrası meme başları iyice kurutulmalıdır. Anneye mutlaka analjezik önerilmelidir (asetaminofen veya ibuprofen). En son gelen süt meme ucuna sürülmelidir. Emzirme sonrası meme başına lanolinli krem sürülmesi önerilir.

Uygun tedavi ve önlemler ile bu durumun yaklaşık bir haftada iyileşeceği söylenerek anneye güven verilmelidir.

Meme başı çatlaklarında hangi ilaç sürülmelidir?

Meme ucu çatlaklarının gelişmesini önlemek için en önemli şey doğru emzirme pozisyonu ve tekniğini uygulamaktır.. Bunun yanı sıra lanolinli göğüs (meme)ucu kremleri de göğüs uçlarında çatlak oluşmasını önlemekle birlikte çatlamış göğüs uçlarını iyileştirme özelliğine de sahiptir.

Lanolin koyunyapağıdan (yününden) elde edilen, eczacılıkta ve parfümeride kullanılan, sarımtırak renkte bir yağdır. Lanolin yüksek oranda su emme özelliğine sahiptir. Gerek su emme özelliği gerekse diğer özellikleri sayesinde yumuşatıcı, yatıştırıcı ve yara iyileştirici olarak; kaşınma, ağrı, sıyrık, çatlak, pul pul dökülme ve kuruluk gibi cilt rahatsızlıklarının azaltılması ve kuru cildin iyileştirilmesinde kullanılır.Bu lanolinli kremler hasarlı bölge üzerini kapatarak bir bariyer oluşturur. Bu bariyer ciltte bulunan nemin buharlaşmasını önler ve çatlak yerinin onarması sağlanır. Nemli iyileştirme yoluyla derinin kuruması önlenir.

Lanolinli kremler de dikkat edilmesi gereken konulardan biri medikal düzeyde saf olmasıdır.  İçeriğinde sadece %100 doğal lanolin bulunmalıdır (Örnek:Lansinoh Lanolin Göğüs Ucu Kremi).  Hiç bir katkı maddesi, koruyucu madde içermemelidir. Her emzirmeden sonra uygulanılması önerilir. Emzirmeden önce silinmesine gerek yoktur.

Meme başı çatlaklarının tedavisinde bitkisel içerikli (garmastan)  da kullanılabilir. Garmastan Krem hasarlı bölge üzerini kapatarak bir bariyer oluşturur.

Tıkanmış memeler (memelerde süt birikmesi= engorgement) ne bulgu verir?

Tıkanmış memede memeler serttir, ödemlidir ve ağrılıdır. Memeler de acı hissedilir. Meme uçları gevşektir ve süt akmaz. Memeler parlak ve kırmızı olabilir. Ateşe de gözlenebilir. Genelde kolostrumun olgun süte dönüştüğü 26. günlerde sık görülür.Tıkanık meme ile dolu meme ayırt edilmelidir. Dolu meme sıcaktır, serttir, süt akar, ateş yoktur. Bu şekilde dolu meme ile tıkanmış meme ayırt edilebilir. 

Meme tıkanıklığının nedenleri nelerdir ?

Fazla süt, emzirmeye başlamanın gecikmesi, memeye kötü yerleşme, sütün seyrek boşaltılması, emzirmenin kısa kesilmesi meme tıkanıklığına neden olabilir. Bu nedenle doğumdan hemen sonra ilk yarım saatte beslenmeye başlamak, bebeğin emmesi için memeye iyi yerleşmesini sağlamak, sık emzirmek meme tıkanıklığını önler.

Tıkanmış şiş memenin tedavisinde ne yapılmalıdır?

Sık aralıklı emzirilmelidir (en az iki saat ara ile ve her defasında en az 15 dakika emzirilmelidir.) Bebek emmede zorlanıyorsa, memeler sağılarak bir miktar süt boşaltılmalı, sonra emzirilmelidir.  Eğer bebek emmiyor ise anneye süt sağması için yardımcı olunmalıdır. Elle, süt pompası ile veya sıcak uygulaması ile süt sağılmalıdır. Hafif göğsün yumuşaması bazen bebeğin emmesini sağlayabilir.

Tıkanmış memelerde emzirmeden önce ve süt sağmadan önce oksitosin refleksini uyarmak gerekir. Bunun için sıcak kompres, sıcak duş, sırta ve boyna masaj, memeye hafif masaj, meme ve meme başı derisini uyarma, anneyi sakinleştirme uygulanır.

Bazen bu sıcak kompres ve duş göğüslerden süt akmasını sağlar ve bebek emebilecek şekilde memeler yumuşar. Emzirme sonrası memeler üzerine soğuk kompres uygulanabilir. Anneye güvenini kazanması, yakın zamanda rahatça emzirebileceğini anlaması sorunun çözülmesine neden olur.

Annenin kesin istirahati sağlanmalıdır.Çok sıkı sütyen kullanılmamalıdır. Gereğinde analjezik alınması önerilmelidir.

Süt memenin bir bölümünde birikirse ve boşaltılamazsa meme dokusunda iltihap enfekte olmayan mastit oluşur. Bazen de meme dokusu bakteri ile enfekte olur, enfekte mastit oluşur. Memenin o bölgesinde hassasiyet,  o bölge üzerinde kızarıklık  ve şişlik vardır. Ateş yoktur. Anne kendini iyi hisseder. Yalnızca belirtilerle enfektif olup olmadığı anlaşılamaz. Eğer belirtiler ciddi ise antibiyotik gereklidir.

Tıkalı kanal ve meme iltihabının nedenleri nelerdir?

Yetersiz emzirme, bebeğin başarısız emişi, giysilerin darlığı, emzirmede parmak baskısı, büyük memeden süt akımının iyi olmaması gibi memede kısmi veya genel süt akışı azalması; stres ve fazla çalışmaya bağlı emzirme sıklık ve süresinde azalma; memelerde travmaya bağlı doku harabiyeti ve meme ucu çatlaklarından bakteri girişi tıkalı kanal ve meme iltihabına (mastite) neden olabilir.

Tıkalı kanal ve meme iltihabında ne yapılmalıdır?

Tedavinin en önemli kısmı etkilenmiş meme bölgesindeki sütün boşaltılmasıdır.Zayıf boşalmanın nedenleri araştırılmalı ve nedenler  düzeltilmelidir. Emzirirken uygun yerleşme sağlanmalı, rahat giysiler giyilmeli, emerken parmakların durumu önemlidir. Parmaklar bası yapmamalıdır. Emzirmeden önce birkaç dakika memelere sıcak kompres uygulanmalıdır.  Anneye sıkemzirme, bebekle yatma, bebek emerken memeye masaj, öğün arası memelere sıcak kompres önerilmelidir.Annenin kesin istirahati sağlanmalı ve stres önlenmelidir. Emzirmeye şişlik olan memeden başlanmalı ve sık aralıklar ile emzirmelidir. Emzirme sırasında koltuk altından meme başına doğru masaj yapılmalıdır. Bebek yeterince boşaltamıyor ise el ile sağılarak   memeler boşaltılmalıdır.

Bazen şunları yapmak yararlı olabilir: Emzirmeye etkilenmemiş memeden başlamak   (Ağrı oksitosin refleksine engel oluyorsa), her emzirmede değişik pozisyon vermek yarar sağlayabilir.

Eğer emzirmek zorsa, anneye sütünü sağmada yardımcı olunur.  Anneye acı veriyorsa anne emzirmek istemez,  Bebek tadı değişik bulup, almak istemez. Bu durumlarda sütün sağılması gereklidir. Aksi halde süt memede kalmaya devam ederse abseleşebilir.

Tıkalı kanal ve meme iltihabında tedavi nasıldır ?

Genelde kanal tıkanıklığı veya mastit memenin o bölümünden süt boşaltılırsa bir gün içinde iyileşebilir.Annenin tam istirahati sağlanmalıdır.Sık sık emzirilmelidir (infeksiyöz mastitler dahil). Araştırmalar sütte patojen bir etken ürese de, emzirmenin bebeğe zararı olmadığını göstermektedir. Emzirmeye sağlam taraftan Başlanmalıdır. Emzirme sırasında memeye masaj yapılmalıdır.Memelere sıcak kompres uygulanmalıdır. Anne emzirmekte zorlanıyorsa sütünü sağarak boşaltmalıdır. Analjezik kullanımı önerilmelidir.Ağrı kesici olarak Parasetamol alınmalıdır.

Anneyi ilk gördüğünüzde ciddi belirtileri varsa veya meme ucunda çatlak, dolayısıyla bakteri giriş olasılığı varsa veya süt akışı sağlandıktan sonra 24 saat içerisinde hiçbir düzelme yoksa ek tedavi gereklidir.

Antibiyotiklerden Fluksasillin veya Eritromisin (Ampisillin genellikle etkisiz)kullanılır. Flukloksasillin:250 mg 6 saatte bir (Yemekten en az yarım saat önce) 7- 10 gün veya  Eritromisin: Ağızdan 250-500 mg   6 saatte bir 7-10 gün verilmelidir.

Annenin tam istirahat yapması çok önemlidir. Çalışıyorsa rapor, ev hanımı ise birinden yardım alması uygun olur. Stresli ise ya da çok çalışıyorsa  dinlenmek gereklidir. Bebeği ile dinlenme emzirmeyi de arttıracaktır.

Bu arada sık emzirme ve masaj, ılık pansumana devam edilmeli, yeterli sıvı ve gıda alım sağlanılmalıdır.

Anne memesinde mantar enfeksiyonu (Kandida) bulguları nedir?

Kandida, ağız, vajina, meme başı gibi sürekli nemli kalan ve ışık görmeyen ortamlarda yaşama şansı bulan bir mantardır. Memelerde alışılmışın dışında, kızarıklık, hassasiyet veya kaşıntı; meme çevresindeki parlak ya da pul pul şekilde koyu dairesel parlak kırmızı, bazen beyaz plaklar, alanlar; emzirme esnasında olağandışı ağrılar yaşanması ve meme içinde bıçak saplanması şeklinde ağrılar anne memesinde mantar enfeksiyonu düşündürmelidir.

Bebekteki ağız içi pamukçuk enfeksiyonlarının emzirme sırasında anneye geçme ihtimali vardır. Enfeksiyon daha sonra annenin memesinden tekrar bebeğin ağzına geçebilir. Bu nedenle bebekte ki pamukçuk enfeksiyonu ile yukarıda sayılan bulguların varlığı anne memesi mantar (kandida) enfeksiyonu tanısını koydurmalıdır.

Anne memesinde mantar enfeksiyonu nasıl tedavi edilmelidir?

Nistatin krem (100 bin Ü/g): Memelere günde 4 kez emzirme sonrası sürülmeli, belirtiler geçtikten sonra 7 gün daha kullanılmalıdır.

Nistatin süspansiyon (100 bin Ü/ml): Bebeğin  ağzına günde 4 kez emzirme sonrası, damlalıkla 1 mL, 7 gün süre ile veya anne iyileşene kadar verilmelidir.

İkinci bir seçenek olarak da Jansiyen moru kullanılır: Bebeğin ağzına % 0.25'lik solüsyon, 5 gün veya lezyonların geçmesinden 3 gün sonrasına kadar, meme uçlarına % 0.5'lik solüsyon 5 gün süre ile sürülmelidir. Bebeğin dudaklarının boyanmaması için kullanım öncesi vazelin sürülebilir.

Dirençli infeksiyonda Flukanozol tablet (100-200 mg/gün) 14 gün süre ile önerilmelidir.

Bebeklerde emzik ve biberon bırakılmalı veya temizliğine çok dikkat edilmelidir. Eşlerin de mantar infeksiyonu açısından kaynak olabileceği unutulmamalıdır. Mantar infeksiyonu sırasında sağılan sütler saklanmamalıdır.

Anne memesinde mantar enfeksiyonu gelişmemesi için ne yapılmalıdır?

Sütyen ve meme başları günde birkaç kez havalandırılmalı, sütyen güneş altında bırakılmalıdır. Her beslenmeden sonra meme uçları kurutulmalıdır.  Pamuklu sütyen kullanılmalı, sütyen yıkanırken durulama suyuna 1 fincan sirke konulmalıdır. Her beslenmeden sonra meme başları sirkeli su ile      silinmelidir (200 ml kaynamış suya bir çorba kaşığı sirke konulmalıdır). Sirkeli su her gün taze hazırlanmalıdır.