BEBEKLERDE GELİŞİM, OYUNCAK VE OYUN

Bebeklik dönemi büyüme ve gelişmenin çok hızlı olduğu bir dönemdir. Bebeklerin ve çocukların gelişim basamakları boyunca hareketlerine düzen getiren; duygusal, bilişsel , fiziksel,sosyolojik ve psikolojik gelişimlerini etkileyen, şekillendiren ve geliştiren;  hayal güçlerini ve yaratıcı yeteneklerini artıran; yeteneklerini ortaya çıkarmalarını destekleyen en önemli faktörlerden biri oyun ve oyuncaktır.Oyun ve oyuncağın tarihi insanlık kadar eskidir. Oyun ve oyuncak çocukların günlük yaşamlarının önemli ve gerekli bir parçasıdır.Oyun ve oyuncak çocuğun dünyayı, yaşamı, insanları ve kendisinin dünya içerisindeki konumunu güvenli bir ortamda keşfetmesini sağlar.

Oyun, düşünceler, duygular ve ilişkiler içinde yuvarlanmanın ve bu konularda beceri ve denetim kazanmanın önemli bir yoludur. Oyunlar yaşama uyum sağlamanın, araştırma duygusunun ve kurallara uymanın öğrenildiği ve geliştirildiği faaliyetlerdir. Oyun, içten gelen enerjinin boşaltılmasına, türe özgü davranışların aktarılıp ve sürdürülmesine ve becerilerin geliştirilmesine yardımcı olması nedeniyle oynanmaktadır. Oyun oynamak sağlığın göstergesidir. Çocuklar duygusal, düşsel ve ruhsal yaşamlarını oyunlara yansıtırlar ve oyunlarda gösterirler. Erişkinler kaygılarını, sıkıntılarını, duygularını ve isteklerini hayal kurarak veya rüyalar yardımıyla doyururken çocuklar ise oyunlar ile doyum sağlarlar. Oyun çocukların hayatı tanımalarına, arkadaşlık, paylaşma ve kendine güven duygularını geliştirmelerine, kendilerini ve çevreyi test etmelerine olanak sağlar. Çocuklar oyunla hem eğlenip hem de öğrenerek hayatı keşfederler.

Oyuncak,oyun oynarken kullanılan her türlü nesnedir. Bebeğin ve çocuğun beş duyusunu ve duygularını uyararak değerlendirme ve uygulama yetilerini geliştiren,doğal yetilerini ortaya çıkaran; bedensel, ruhsal, bilişsel ve sosyal gelişimini hızlandıran,eğitimlerini  sağlayanoyun araçlarıdır. Oyunun, çocuğun gelişimi üzerindeki etkileri ne kadar önemliyse, aynı şekilde oyun nesneleri de çok önemlidir.  Çeşitli boyutlar ve renklerdeki oyuncaklar, bebekler ve çocukların  hem her türlü gelişimlerini sağlarlar hem de hayal güçlerini ve yaratıcı yeteneklerini geliştirirler. Oyuncaklar, çocuğun seçme, değerlendirme duygusunu ve yaratıcılığını geliştirirken aynı zamanda da kendi kendine karar verebilme ve belirli alanlarda beceriler kazanmasına da olanaklar hazırlamaktadırlar. Ayrıca bebekler ve çocuklar ellerine geçen oyuncakları bozarak, kırarak, parçaları ayırıp birleştirerek hem meraklarını giderir tatmin olurlar hem de objelerin özelliklerini inceler ve öğrenirler. 

Anne-baba olarak, bebeklerimizin ve çocuklarımızın yaşamlarını, sağlıklarını, bakımlarını, büyümelerini, gelişmelerini sağlar ve destekleriz. Onlar için iyi ve olumlu bir “model” ve iyi bir eğitici, öğretmen oluruz. Bunları yaparken önemli bir görevde onlara uygun oyuncak sunumudur. Bebeğin ve çocuğun gelişim özelliklerine uygun, ihtiyaç duyduğu ortamı ve materyalleri sağlamak anne-babanın sorumluğudur. 

Oyuncak seçiminde dikkat edilmesi gereken hususlar:

Oyuncak bebeğin ve çocuğun yaşına, gelişimine, gereksinimlerine ve yeteneklerine uygun ve kullanışlı olmalıdır. Bebekler  alınan oyuncağı rahatlıkla tutabilmeli ve kavrayabilmelidir. Oyuncak bebeğin ve çocuğun el becerilerini, yaratıcılığını, düşünce, hafıza ve hayal gücünü desteklemeli ve geliştirmelidir.

Oyuncak CE standartlarına uygun, üzerinde güvenlik açıklamaları olan  ve  güvenilir bir üretici firmanın ürünü olmalıdır. Uzun vadede kullanılabilir, sağlam ve kolay temizlenebilir olmalıdır. Üzerinde kullanma talimatı, uyarı metni ve yaş sınırı olması gerekir. ( "CE" ibaresi Fransızca "Avrupa'ya Uygunluk" anlamına gelen "Conformité Européene" kelimelerinin baş harflerinden oluşmuştur. CE Sertifikası ürünün temel kalite ve güvenlik standartlarına uyduğunu gösterir.)

Oyuncaklar bebeğe ve çocuklara zarar vermeyecek şekilde, yuvarlak, sivri ve keskin olmayan parçalardan oluşmalıdır. Tüylü oyuncaklar alerji açısından bir takım problemler doğurabileceği için özellikle alerjik bünyeli çocuklardan bu tür oyuncaklar uzak tutulmalıdır. Zehirsiz boya malzemeleri ile boyanmış  olmalıdır. Üç yaşından küçük çocukların oyuncakları çok sert maddeden yapılmış  ve bebeğin boğazından geçemeyecek kadar büyük olmalıdır. İnce, çabuk kırılır plastikten yapılmış ve uzun ipli, kordonlu olmamalıdır.Pilli oyuncaklarda pilin koyulduğu yerin vidalı ve emniyetli olmasına dikkat edilmelidir. Yüksek ses çıkaran oyuncaklar tercih edilmemelidir.

Oyun ve oyuncakta anne babalara düşen görevler:

Oyuncak bebeğin ve çocuğun yaşına, gelişimine, gereksinimlerine ve yeteneklerine uygun seçilmelidir. Oyuncak hiçbir şekilde  bebeğe ve çocuğa zarar vermeyen yapıda ve tarzda olmalıdır.

Bebek ve çocuklara gereği kadar oyuncak alınmalıdır. Gereğinden fazla oyuncak ve oyun malzemesi daha iyi oyun demek değildir. Çok oyuncak arasında çocuk ruhsal olarak yorulur, hiç bir şey yapmadan, mutsuz olarak oturur, kalır.

Bebeklere ve  çocuklar için ev içinde bir oda veya odasında bir oyun yeri ayrılmalıdır. Ayrılan yer tehlike unsurlarından arındırılmış, geniş, aydınlık ve rahat bir yer olmalıdır.

Çocuklar kendi başlarına oyun oynamalıdırlar.Oyun sırasında, eğer çocuklar istiyorlarsa veya çözüp halledemedikleri bir şeyler varsa yardım ancak o zaman yardım edilmelidir. Anne-babalar, çocukların oyunlarını izlediklerini bile hissettirmemelidirler. Çocuk özgürce oyun oynamalıdır.

Çocukların çok oynamalarından rahatsız olunmamalıdır. Çocuk oyunları gereksiz olarak kesilmemelidir. Çocuk oyunlarına gereksiz yerde müdahale edilmemelidir.Her çocuğun kendine göre bir oyun temposu vardır. Kendi oyun kurgusunu kendisi geliştirir ve yetişkinler bu kurguyu baştan sona tahmin edemezler. Çocuklardan, gelişim düzeylerinin üstünde şeyler istememelidir.

Çocukların çalışmaları tarafsız olarak değerlendirilmelidir.Çocuklar çoğu kez oyunlarının sonunda bir eser meydana getirirler. Bu eser kendilerini çok mutlu eder, sevinç çığlıkları atarlar. Ama çalışmalarını başkalarının da değerlendirmesini isterler. Anne-babalarına yaptıkları işi gösterirler, fikirlerini sorarlar. Gereğinden fazla övme veya  yerme yapılmamalı ve  tarafsız değerlendirme yapılarak, ılımlı övgülerde bulunmalıdır.

Belli bir yaştan sonra evlerde ve anaokullarında çocuklar arası ilişkiler kurmak ve ortaklaşa oyunlar oynamalarını sağlamak konusunda yetişkinlerin yardımları gerekir.

Çocuk için oyuncağın hazır yapılmış bir ürün olmasına gerek yoktur. Çocuğun oyun sırasında her türlü materyali ve ev eşyasını  oyuncak olarak kullanabilirler. Çocuğa zarar vermeyen,  özel ve aşırı ekonomik değeri olmayan ev eşyaların oyuncak olarak kullanılmasına izin verilmeli ve bu tür oyuna saygı gösterilmelidir.

Çocukların oyuncaklarına ve onları kullanma biçimlerine saygı gösterilmelidir. Oyuncaklar, çocukların malıdır. Anne-babalar çocuklara sormadan herhangi bir oyuncağı atmamalı veya başkalarına çocuğun haberi olmadan vermemelidir.

Her misafir geldiğinde, yemek ve yatma vakitlerinde çocuk oyunlarının birden kesilmesi, oyuncakların hışımla toplanması çocukları rahatsız eder. Gerekmedikçe oyun bozulmamalı ve oyuncaklar çocuktan izin alınmadan toplanmamalıdır. Fakat akşamları yatarken oyun odlarının veya ev içindeki oyuncaklarının toplanması ve düzene konulması çocuklara öğretmelidirler.

Oyuncak seçiminde uyulması gereken kurallar:

Oyuncak genellikle belli bir çocuk için ve yaşına uygun seçilmelidir.

Oyuncaklar bebeğin ve çocuğun duygularını ve hayal gücünü geliştirici olmalıdır.

Oyuncağın yapısı ve işlevi bebeğin ve çocukların anlayabileceği cinsten olmalı ve karmaşık olmamalıdır.

Oyuncakların büyüklükleri, şekilleri ve renkleri bebeklere ve çocuklara uygun olmalıdır.

Oyuncaklar  çocukların hayal güçlerini ve oyunlarını belirlediğinden  gerçeği pek saptırmamalıdır.

Çocuk oyunları, hayat tecrübeleri üzerine kurulur. Oyun, görme ve okuma üzerine kurulamaz.

Oyuncaklar çocuğun çevre deneyimlerine ve tecrübelerine uygun olmalıdır.

Oyuncaklar dayanıklı ve güvenli olmalıdır.

Bebeklerde ve çocuklarda yaşa göre oyuncak seçimi ve oyun

Oyuncak ve oyun bebeğin ve çocuğun beş duyusunu, duygularını,yeni becerilerini geliştirmeli,doğal yetilerini ortaya çıkarmalı; bedensel, ruhsal, bilişsel ve sosyal gelişimini hızlandırmalıdır. Bu nedenle oyuncak alımında ve oyun oynanmada öncelikle ayına, yaşına göre bebeğin ve çocuğun psikomotor, bilişsel, sosyal gelişimleri bilinmelidir. 

Motor kelimesihareket anlamına gelmektedir. Her birey, daha anne karnında iken fiziksel olarak gelişmeye başlar. Dünyaya geldiğinde de bu gelişim hızlanarak devam eder. Psikomotor gelişim, yaşam boyu devam eden ‘motor’ becerilerde ortaya çıkan davranışların kontrol altına alınması sürecidir. Söz konusu olan davranışlar, duyu organları, zihin ve kasların birlikte çalışması ile ortaya çıkar. Bir anlamda bu davranışların kontrol altına alınmasını sağlayan süreç: ‘psikomotor gelişim’i ifade eder. Psikomotor gelişim,fiziksel büyüme ve gelişme ile birlikte merkezi ve periferik sinir sisteminin gelişimine paralel olarak organizmanın isteme bağlı hareketlilik kazanması olarak tanımlanır.

Bireyin çevresindeki dünyayı anlamasını ve öğrenmesini sağlayan aktif zihinsel faaliyetlerdeki gelişime bilişsel gelişim adı verilmektedir. Bilişsel gelişim, bebeklikten yetişkinliğe kadar bireyin çevreyi ve dünyayı anlama yollarının ve zekâ işleyişinin daha karmaşık ve etkili hale gelmesi sürecidir.

Bebekler dünyaya geldiklerinden günden itibaren ailelerinin ve içlerinde bulundukları toplumun üyesi olurlar. Bebekler ilk sosyal (toplumla ilgili, toplumsal) etkileşimlerini ailesi ile yaşarlar. Bebeklerde fiziksel, motor, bilişsel, duygusal ve dil yönünden gelişmeler oluştukça aile çevresindeki yakın kişilerle ve sonra da toplumla sosyal etkileşime girerler. Sosyal gelişim doğumdan itibaren başlayıp yaşam boyu devam eder. Sosyal gelişim insanın içinde bulunduğu toplumun kendisinden beklediği ya da yapmasını istediği davranışların gelişmesi, kişinin başkaları ile iyi ilişkiler kurması ve içinde yaşadığı topluma uyum sağlaması sürecidir. Sosyal gelişim sonucu bireyler kendi ihtiyaç ve istekleri ile toplumun istekleri arasında dengeyi yakalayarak içinde bulundukları toplumun normları ve beklentilerine uygun davranışlar gösterirler.

Öncelikle bebeğin ve çocuğun belli ay ve yaşlardaki psikomotor, bilişsel, sosyal gelişimleri verilecek ve sonra bu gelişimleri destekleyen, becerilerin kullanılmasını sağlayan ve geliştiren oyuncak ve oyunlar önerilecektir. Bebeklerde  ayına uygun alınan oyuncaklarla, sonraki aylarda da en az ortalama 3-4 ay daha oynamaya devam edilir. Öğrenilen oyunlarda sonraki aylarda en az 3-4 ay oynanmaya devam edilmelidir.

0-3 AY :

0-1 Ay: Bebek günün büyük bir bölümünü uyumakla geçirir. Fleksiyon duruşunda (kollar ve bacaklar kırıkmış ve vücuda çekilmiş)  yatar. Başını bir yandan diğer yana çevirir.  Öne doğru kaldırıldığında baş yavaş düşer. Eline tutturulmuş herhangi bir nesneyi avuçlarıyla yakalayabilir. Bu dönemde bebeğin hareketleri istemli ve amaca yönelik değildir. İsteme bağlı, yani bebeğinizin isteyerek yaptığı hareketler, bebeğiniz birkaç haftalık olduktan sonra başlar. Hareketler bütün vücudu ilgilendirir. Henüz yüz mimikleri gelişmemiştir. Gözlerini belli bir ışık kaynağına dikebilir.  Görme keskinliği azdır, ancakyüzüne 15 cm yakın olanbebek parlak ve hareketli objeleri takip edebilir.Kısa sürede olsa bir noktaya odaklanabilir.Yeni doğan bebek doğduğunda davranışları çok sınırlıdır. Algısı kendisine dönüktür ve kendi bedeninden gelen uyarılara karşı çok duyarlıdır. Doğumdan sonraki ilk haftalarda bebek, anneyi ayrı bir kişi olarak değil, kendisinin bir parçası olarak algılamaktadır. Bebekler kucağa alındığında, dokunulduğunda ya da doyurulduğunda sakinleşirler. Bebek, kendisine bakan kişinin yüzüne dikkatli şekilde bakar. Kendisiyle konuşulursa hareketlerinde azalma olur.

1 Ay: Yüzükoyun yatırılınca başını kaldırabilir. Öne doğru kaldırıldığında baş geçici olarak beden hizasında tutulur. Oturur durumdayken başını ara sıra dik tutar. Yüzükoyun yatırıldığında bacaklar daha fazla ekstansiyondadır (gerilmiş), çeneyi yukarıda tutar, başını döndürür. Eller yumruk şeklindedir. Yüze bakar. Objelere kısa süre fiske olur.Çevresindeki insanları seyredebilir, hareketli cisimleri az da olsa gözleriyle izleyebilir. Işığa duyarlıdır. Seslere tepki verir. Hafif ritimli yumuşak ses ve müziklerden hoşlanır. 1ci aydan sonra özellikle annesinin sesini tanır.

2 Ay: Kucağa alındığında başını 5 sn dik tutabilir. Yüzükoyun yatınca hem başını, hem de omuzlarını kaldırabilir. Öne kaldırıldığında baş bedenle aynı düzlemdedir. Hareket eden cisimleri gözleriyle izleyebilir.  Objeyi 180 derece izler. Avucunun içine oyuncak konulduğunda bir süre tutabilir. Gülümsemeye gülümseme ile yanıt verir.Bu gülümseme bebekteki ilk sosyal davranış belirtisidir ve sosyal gelişimin başlangıcı olarak kabul edilir.  Annesinin kendisiyle konuşmasına gülümser ve ses çıkarır. Sesleri dinler, ses kaynağına bakar. Eller çoğu zaman açıktır. Sosyal ilişki kurabilir. İkinci ayda artık anne sesi, görünüşü, tutuşu ve sıcaklığı ile bebeğin gözünde, ayrı bir kişi olarak belirir. Bebek üçüncü ayda anneyi görünce tanır. Anneyi görünce gülümser, sesler çıkarır, el kol hareketleri anneyi karşılar. İlk aylarda çocuk tam alıcı ve edilgen durumdadır. Yabancı kişilere tepki göstermezler.

3 Ay: Yüzüstü yatarken ön kollarından destek alarak 90 derecelik açıyla başını ve göğsünü kaldırabilir, kollarını ekstansiyona (tam açık pozisyona) getirir. Kollarını öne doğru uzatabilir, sırtüstü yatarken kollarını havaya kaldırabilir, yakaladığı oyuncakları havada sallayabilir.İki elini birbirine kavuşturabilir. Kafasını boynunun üstünde dik tutar. Öne doğru kaldırıldığında baş vücut düzleminin üzerindedir. Nesnelere uzanır ve onları yakalar, oyuncağa elde sallar. Eline verilen objeyi kısa süre tutar. Oturulduğunda başını 1 dk. dik tutabilir (başını tutma sağlanmıştır). Oturulduğunda başın düşmesi kısmen telafi edilir, baş sallama hareketi ile erken baş kontrolü sağlanır, sırt yuvarlaklaşır.Hareket eden cisimleri, objeyi tüm yönlerde başını çevirerek tam izler. Daha uzun ve dikkatli bir nesneyi takip edebilir. Eline verilen çıngırakla oynayabilir, ancak düşürürse alamaz.“Aah”, “ingaah” gibi sesler çıkarabilir. Anneyi tanır. Kendisine konuşulduğunda gülümser. Ellerini seyreder, yüze bakar ve ses çıkarır (mırıldanma dönemi).İnsan sesini, özellikle anne sesini ayırt edebilir ve sesi duyduğunda başını o yöne çevirir, gözleri ile sesin geldiği yeri arar. Bu dönemden sonra bebek başkalarıyla birlikte olduğunda mutlu, yalnız başına kaldığında mutsuz ve huzursuz olur. Ağlarken bir kişi odaya girince ağlamayı keser. Kendisine bakan kişi odadan ayrılınca da ağlamaya başlayabilir.

0-3 AYDA OYUNCAK VE OYUN:

Bebek doğduktan sonra  en iyi oyun ve oyuncak annenin sesi ve kokusudur. Anne bebeğinle bakımı sırasında devamlı konuşmalı, sevgi dolu sözler söylemelidir. Emzirme anında bebeğiyle zaman içersinde göz teması kurmayı sağlamalıdır. Bebeğine anne ninni ve şarkılar söylemelidir. Bebekler için hazırlanan müzik "cd"leri bebek emzirirken yada uyuturken dinletilebilir.

1ci aydan sonra bebeğin göz kaslarını geliştirmek için göreceği mesafeden “beni izle” oyunları oynanabilir. Oyuncaklar olarak yatak dönencesi, yatak kenarı oyuncakları, ışık ve şekil yansıtıcıları bebek için uygundur. Hareketli, özellikle müzikli, parlak renkli ve basit biçimli olanlar seçilmelidir. Bebeğin izlemesi için asılan oyuncaklar bebeğin gözlerinden 15-20 cm. uzağa yerleştirilmelidir.

2ci ayda “beni takip et” oyunları, duyma yetisini geliştirmesi ve değişik sesleri ayırt edebilmesi için şarkılı, ninnili kucak oyunları oynanır. 2 aylık bir bebeğe tutma becerisini geliştirmesi için dişlikli çıngıraklar, plastik halkalar alınır. 

3 aylık bir bebek, renkli, sesli oyuncaklara ilgi gösterir.3. ayda canlı, renkli ve ses çıkaran, yakınında ve uzağında sallanan, uzanıp yakalayacağı oyuncaklar,  kavrayabileceği dişlikler, yumuşak kavrayabileceği bebekler ve  hayvanlar, üç boyutlu renkli kitaplar uygun oyuncaklardır. Kısa masallar ve kısa hikayeler anlatılmalıdır.Şarkı veya ninni söylenmelidir. 

0-3 ayda duyular önemlidir. İşitme duyusu bu dönemde çok önemlidir. Annenin sesi rahatlatıcı olur.Rahatlatıcı müzikler, ninniler, şarkılar bebeğe dinletilmelidir. Görme, göz teması, renkli nesnelerin takibi, nesne izleme oyunları; Hareketli, özellikle müzikli, parlak renkli ve basit biçimlidönenceler önemlidir. Bebeğin el koordinasyonu için tutabileceği çıngıraklar, halkalar alınmalıdır.

4-6 AY:

4 Ay: Yüzükoyun yatarken başını ve gövdesini hemen hemen 90 derecelik bir açıyla kaldırabilir, bu sırada kollarına dayanır. Bacaklar ekstansiyondadır (açık ve gergin).  Yüzükoyun pozisyondan sırtüstü pozisyona dönmeye başlar. Sırtüstü yatırıldığında simetrik postür (pozisyon, duruş) egemendir, eller orta hattadır. Dik ayakta tutulduğunda ayakları ile iter. Elleriyle oynar. Elini ağzına götürür. Objeye uzanır, yakalar ağzına götürebilir. Eline verilen kalemi tutabilir. Anlaşılmaz şeyler söyler, agulamaya başlar. Baş kontrolü tamdır. Başını sese doğru çevirir. Orta çizgide parmaklar ile oynar. Çağrılınca dönüp sesin geldiği yöne bakar. Kahkaha ile güler. Yiyecek gördüğünde heyecanlanır. Top gibi yuvarlak cisimleri tutabilir, ama onları yuvarlamayı henüz akıl edemez.insanlarla etkileşimden hoşlanır. Kendisiyle ilgilenene gülümser ve güler. Verilen oyuncağı veya eşyayı kavrar.

5 Ay:Yattığı yerde yuvarlanıp ters döner, oturtulurken sağa sola sallanır. Eliyle uzandığı nesneleri yakalar. Ayağını ağzına götürebilir.Nesneleri ağzına götürerek araştırır.  Aynada kendisini görünce güler, sevinir.Bebek kendisine seslenen kişiye doğru bakar ve o kişiyle ilgilenir. Konuşulunca bir takım sesler çıkarır. Tanıdığı biri gelince ve tanıdık yüzleri görünce gülümser. Yabancıyı ayırt etmeye başlar.

6 Ay: Yüzükoyun yatarken baş ve omuzu kaldırır. Sırtüstü pozisyondan yüzüstü pozisyona dönebilir. Bebeğin oturması ve elini kullanması, altıncı aya doğru oluşur.Destekle oturabilir.Otururken nesnelere doğru uzanır.Eline verilen kaşıkla masaya vurur. Sevdiği ve sevmediği yiyeceklere tepki gösterir. Yabancıları ayırt edebilir. "Cee " yaparak oynar. Objeyi bir elden diğerine geçirir.Düşen bir nesneyi arayabilir. Sesleri taklit ederÇıngırağın sallandığında ses çıkaracağını, bir oyuncağın veya topun bir şeyle üzeri örtüldüğünde orada sabit kalacağını öğrenir.  Sert gıdaları kendi eliyle yiyebilir. Bebek, anneyle birlikte olmak ister. Annenin varlığı ve yokluğu önem kazanır. Annenin varlığında mutlu olur, yokluğunda ağlama gösterir. Anneye bağlanma oluşmaktadır. Yabancı ve tanıdık yüzleri ayırt eder. Başka bir çocuğu görünce ona atılır veya ondan çekinir. Bakma, dokunma gibi arkadaşlık ilişkisi 6. aydan sonra saç çekme, tutma gibi davranışlara döner. 

4-6 AYDA OYUNCAK VE OYUN:

4cü ayda dönenceler önemini korur. Dönencelerde sesin geldiği yöne bebek döner. Gözle nesne takibini yaparlar. Objeleri kavraya bileceği içinsık değişik dokulu, sesli,renkli ve de güvenli oyuncak yada nesneler verilmelidir. Sık sık söylenen bir şarkı, tekrarlanan bir ritim, oynanan bir oyun, incelenen üç boyutlu kitap onun gelişimini etkileyecektir. Bebeğe çevredeki eşyalar ve olaylar anlatılmalı ve tanıtılmalıdır. Karmaşık renkli oyuncaklar, çıngıraklar, dişlikler, yumuşak toplar, üç boyutlu kitaplar, sesli kitaplar, minik parmak kuklaları, el ve ayak kuklaları, bez bebekler ve diğer yumuşak oyuncaklar, parlak renklerde ve farklı şekillerde yumuşak bloklar  alınır.

5 aylık bir bebeğe dokunduğunda ses ve ışık veren düğmeli aktivite oyuncaklar, çıngıraklar, sesli kitaplar alınmalıdır. Ayna bu dönemde önemlidir. Kırılmayan, iyi kalitede plastikten üretilmiş, kenarları plastik veya kumaş malzemeler ile desteklenmiş olan aynalar tercih edilmelidir. Aynalar bebeklerin kendilerini tanımalarında etkili araçlardır. Bebekler ve anne ayna karşısında birlikte görünmeli, anne durumu anlatmalıdır.  Aynalar bebeklerin kendilerini tanımalarında etkili araçlardır.

6cı ayda bez bebekler ve diğer yumuşak oyuncaklar, yumuşak toplar,diş çıkarma halkaları,üst üste dizilen küpler,parlak renklerde ve farklı şekillerde yumuşak bloklar, üç boyutlu ve sesli kitaplar, el oyun minderi oyuncakları alınır. Anne değişik nesne resimleri gösterip, bu resimler hakkında konuşmalı ve  el kuklaları ile masal anlatmalıdır. Bebeğinize kitap okumak için hiçbir ay erken sayılmaz. 6.ayına gelmiş bebeğe sık sık kitap okunmalıdır. Yüksek sesle ve işaretlerle kitap okumak en basit ve en etkili gelişim uyaranlarından biridir. 6. ayda “cee-ee”, “tel sarar tel sarar”, örteme, saklama, bulma, cisimleri bölme ve parçalama oyunları oynanmalıdır.                                                  

7-9 AY:

7 Ay: Yüzükoyun yatırılınca sırtüstü pozisyonuna döner, başını kaldırır veya emekler. Sırtüstü yatırıldığında başını kaldırır, döner, sürünme hareketleri yapar. Kısa süreyle desteksiz oturur, eller üzerinde öne doğru eğilir, sırt yuvarlaktır. Ayakta tutulduğunda ağırlığının çoğunu taşıyabilir, olduğu yerde yaylanır,aktif olarak ayağını kaldırabilir. Büyük nesneleri uzanıp avuçlayabilir, nesneleri bir elden diğerine aktarabilir. İki elinde de birer nesne tutabilir.Eşyaları birbirine vurur.  Verilen her şeyi ağzına götürür. Kendi kendine bisküvi yiyebilir.Daha önce bilmeden yaptığı hareketleri artık bilerek yapmaya başlar.Aynaya bakmaktan hoşlanır, aynadaki görüntüsünü tutmak ister.Aynadaki görüntüsü ile iletişim kurmaya çalışır.Topları yuvarlar, kollarıyla büyükçe cisimleri kavrayabilir.Adına tepki verir. Çok heceli sesler çıkarabilir, annesiyle birlikte olmayı yeğler. Sanki kendisiyle konuşur gibi anlamsız sesler çıkarır. Sosyal temasın duygusal içeriğindeki değişikliklere yanıt verir. Hayır denildiğinde durur. El hareketi ile olan emirleri izler.

8 Ay: Kısa bir süre desteksiz oturabilir. Bacak ve ayaklarını karnına doğru itip, kolları ile ileriye doğru hareket ederek emekleyebilir. Arkaya doğru da emekleyebilir. Eşyaları yere atarak oynar. Eşyaları parmakla tutabilir. İki küpü birbirine vurabilir.Zil çalar. Eline aldığı bisküviyi çok rahat yiyebilir. Oyuncakları gizledikten sonra ortaya çıkarır.“Ben” ve “başkası” ayrımını yapmaya başlar. Kucağa alınmak için uzanır. Başkalarının yaptığı bazı yalın davranışları taklit eder. Dikkati çekmek için bağırır.Hayır’dan anlar.Hoşçakal (bay bay) işaretini taklit eder. "Gel gel" ve  “Ce-ee” oyununa katılır. Anneden ayrıldığında korku tepkisi gösterebilir. Anneden ayrılma kaygısı yaşar.

9 Ay: Uzun süre yalnız başına desteksiz oturabilir (oturma kazanılmıştır). Emekler. Bir yere tutunarak ayakta durabilir. Baş parmak ve işaret parmağı arasında küçük bir nesneyi tutabilir.İsteyince parmaklarını açar ve objeleri atar veya düşürür. Baş ve işaret parmakları ile yerden küçük objeleri alabilir. Parmaklarını deliklere sokar. Bir seferde çok sayıda sayfayı birden çevirir. Bardaktan içebilir. Objeyi yere vurur. Benzer heceli sözcükler söyler (de-de, ba-ba).  Bir küpü tutup diğerine uzatabilir. Eşyalarını atarak ne olacağını seyretmeye çalışır. Bazı sözleri ve basit davranışları taklit etmeye başlar. Oyun arkadaşlarına dikkat edip onlara ilgi duyar. Bu dönemlerde anneden ayrılma ve tekrar kavuşma sürecini mümkün olduğunca doğal yaşatmak gerekir. Çocukla hareket içeren “alkış”, “bay bay”, sallanma, saklanma ve “cee-ee” oyunları oynayabilir.

7-9 AYDA OYUNCAK VE OYUN:

7 aylık bebek yerde oturabileceği için, oturarak oynayabileceği oyuncaklar alınmalıdır. Emekleme oyuncaklarını, renkli küpler, iç içe geçen kaplar, dizilebilen halkalar, basit müzik aleti, toplar, müzikli kitaplar tercih edilmelidir. Oyun olarak vücudunuzdaki ve yüzünüzdeki organları tanıtma oyunları oynanır.

8 aylık bir bebeğe, kendisini çevresindeki insanları eşyaları ve olayları öğretecek  oyuncaklar alınmalı ve oyunlar oynanmalıdır. Üç boyutlu oyuncaklar, arabalar, bebekler, küpler, bloklar, aktivite masaları, eşleştirme yapabileceği ve değişik şekilleri öğrenebileceği sok çıkar oyuncakları alınmalıdır. Bu dönemde küpleri üst üste dizildikten sonra devirip, bebeğin küpleri tekrar dizmesi oyunu,  bebekle  ayna karşısında yüzün bölümleri oyunu, her organı gösterip ismini söyleme bebeğe su ve sabunla yapılan baloncuk ve bu baloncukları patlatma oyunu, “Ce-ee”, "Gel gel"  ve "bay-bay" oyunu bebekle oynanır.Bu aylar bebeğin yürümeye geçiş dönemidir. Yürümeyi teşvik edici oyunlar oynanmalı, bebeğin elinden tutup bir nesnenin veya kişinin peşinden onu tanıtarak ilerleme egzersizleri yapılmalıdır.

9 aylık bebek hareketli parçaları olan oyuncaklardan hoşlanır. Kendi kendine yürüyen, giden, araba veya hayvan oyuncakları bebeğin  emekleme ve yürüme sürecini hızlandırır. yutamayacağı büyüklükteki küçük eşya ve oyuncakları parmakları ile tutmaktan hoşlanır. 9 aylık bebeğe neden-sonuç ilişkisi kurması için olaylar ve uyaranlar sunulmalıdır. Kolu cevir kapı açılır, düğmeye basarsam ışık yanar gibi oyunlar,eşleştirme kavramını öğretecek oyunlar oynanmalıdır.  Aynı nesne veya resimleri karıştırarak hangileri aynı diye sorup aynı olanları bulmasına yardımcı olunur.Saklama, örtme, bulma, “baş baş”, “gel gel”, “git git”, “alkış alkış”, taklit ve hayvanları tanıma oyunları oynanmalıdır.

10-12 AY:

10 Ay: Tek başına oturur, destek almadan ve sırtı düz bir şekilde süresiz oturabilir. Yatarken kendi kendine oturur duruma geçebilir. Yardımsız ayağa kalkabilir.Çevresindeki eşyalara tutunarak ayakta durabilmek için çabalar.Mobilyalara tutunarak yürüyebilir.Yerlerde yuvarlanır, sürünür, emekler.  El çırpar, el sallar. Başparmağı ve işaret parmağını kullanarak nesneleri tutar.Kalem tutar ve karalamaya çalışır.  Üstü örtülü oyuncakların üzerinden örtüyü kaldırarak, onları yeniden ele geçirebilir. Başkalarının elinde bulunan nesneleri kapar. Yerdeki hafif eşyaları kaldırabilir. Kolay ve az heceli sözcükler kullanabilir.( Örneğin  “baba”,  “dede”,  “mama”, “dada” gibi.)Bilinçli olarak anne baba diyebilir. İşittiği sözleri yinelemeye çalışır.Eliyle “güle güle” işareti yapabilir. Adı söylendiğinde bakar.Giydiriliyorken yardımcı olur. Bardaktan su içebilir.

11 Ay:Her iki eli birden tutulduğunda yürür. Tek başına adımlar atmaya çalışır. Sallanan kapıları ileri geri hareket ettirmekten hoşlanır.  Çeşitli nesneleri kaplar içine koyabilir. Basit emirleri anlamaya başlar. İşaret etmek gibi hareketle verilen emirlere uyar. Hayır’ın anlamını bilir.Anne dışındaki diğer bireylere (baba, bakıcı, kardeşler) yavaş yavaş bağlılık geliştirilir. Başkalarının ses ve davranışları taklit edilir. Aynadaki görüntüsü ile oynar, kendi görüntüsünü başkası gibi öper.

12 Ay: Ayakta durur, yardımla yürür.Tek başına ilk adımlarını atar. Başparmak ve işaret parmağı ile bilyeyi tutabilir. Basit emirleri yerine getirir. Anlamlı 3-4 sözcük söyler. Çevresindekileri güldüren davranışlarını tekrarlar. Kitaplardaki resimlere ilgi gösterir. İstenince öper.Giyinme sırasında vücuduna uygun biçimler vererek olayın gerçekleşmesine yardım edebilir. Topla ya da başka oyuncaklarla kolay oyunlar oynar. Resimli kitaplara bakmaktan hoşlanır.İstediği oyuncağı veya bir eşyayı işaret edebilir. Basit soruları anlar ve cevap verir. Basit komutları anlar ve uyar.

10-12 AYDA OYUNCAK VE OYUN:

10 ayda kalem ve karalama boyama kitabı,  kolaylıkla yuvarlayabilen toplar; duş, kepçe, kova gibi banyo oyuncakları; evcilik, meslek oyuncakları gibi sosyal yaşam oyuncakları, sesli kitaplar alınır. Yürüme egzersizleri için yürüteç-bisikleti alınabilir. Top oyunu (tutma, atma,yakalama) ve yürüme egzersizleri yapılmalıdır.

11 ayda itmeli oyuncaklar, bol düğmeli ve sesli aktivite oyuncaklar, birbirine geçen bloklar, küpler, üst üste konulan oyuncaklar, çekiç çakma oyuncağı, kağıt, kalem alınmalıdır. Bu aydaki bebekler el çırpma oyunundan hoşlanırlar. Bir kaptan diğerine oyuncakları taşıma, dağıtıp tekrar toplama, suda batan ve yüzen nesneleri öğreten bat çıkar oyunları, kalemle kağıda çizme, kağıt yırtma oyunları oynanabilir.

12 ayda hareketli, basit kumandalı (araba, tren), eşleştirmeli, takıp çıkarmalı, direksiyon tarzı ve geometrik şekilli sok çıkar tarzı eşleştirme kutuları oyuncakları alınmalıdır. Mini basketbol yada vur devir tarzı mini bowling oyunları bu dönem bebeklerin ilgisini çeker. Bu oyunlarla kalemle kağıda çizme oyunları oynanmalıdır.

13-15 AY:

Bebekler 15 aylık olduklarındayardımsız, yalnız yürüyebilir. Merdivenlerde sürünür. Elinden tutulduğunda merdiven çıkabilir. Ayakkabılarını çıkarabilir. 6-7 sözcük söyleyebilir.İki küpü üst üste rahatlıkla koyabilir. İki (bazen üç) küpü üst üste koyup kule yapabilir. Kutu ya da şişe içine bir şeyler sokabilir. Kalemle çizgi çizebilir. Tanıdığı eşyaların adlarını söyleyebilir. Basit emirlere uyar, bazı isteklerini parmakla göstererek belirtir. Anne babasına sarılır.

13-15 AYDA OYUNCAK VE OYUN:

Şekil sıralama, üst üste yığılan halkalar, basit yapbozlar, eşleşme oyuncakları, sıralama çantaları, şekil yerleştirici, çivi çakma seti, çek bırak arabaları, kitaplar, toplar, kamyonlar, arabalar alınabilir. Top oyunları, top sürme oyunu, sesli-ışıklı araba çekme, yap boz oyunları, kalemle kağıtlara şekil çizme, elindekini alma verme, taklit etme, aile bireylerinin isimlerini tanıma, ev dışı nesneleri tanıma, iki ayrı yere saklama, içe geçmeli kule yapma ve bozma oyunları oynanmalıdır.

Bebekler 1 yaşından sonra oyun alanlarında oyun oynarlarken annelerine olan bağlılıklarını kırarak bağımsızlıklarını kazanmaya çalışırlar.  Çocuklar, anneye olan bağlılığı kırıp özerklik sağladıkları bu dönemlerde bazı oyuncakları “geçiş nesnesi” olarak kullanırlar. Geçiş nesnesi oyuncaklar peluştan yapılmış oyuncaklar, çarşaf ya da yastık olabilir. Bu geçiş nesneleri her toplumda izlenen, evrensel oyuncaklardır. Geçiş nesnelerinin fiziksel özellikleri katı, metalik, tuhaf biçimlerde ve genellikle kırılmış ya da atılacak durumda olan oyuncaklar olmalarıdır. Çocuğun kendi eşyaları içinde bu oyuncakların özel bir yeri vardır. Bu nesne zamanla önemini yitirir, yaklaşık 5-6 yaşlarında çocuk yavaş yavaş bu nesnelerden uzaklaşır. Ancak bunlar ne terk edilir ne de yok edilir. Çocuğun geçiş nesnelerini doyurucu şekilde kullanması, olumlu insan ilişkilerini oluşturulabilmesi için önemlidir.

16-18 AY:

18 Ayda bebek yardımsız ve dengeli yürür (yürüme tamamen kazanılmıştır). Sendeleyerek zar zor koşar. Bir elinden tutulduğunda rahat merdiven çıkar. Kendi kendine küçük sandalyeye çıkarak oturabilir. Topu atar. Dolapları, çekmeceleri, dolu sepetleri ve çöp kutularınıkarıştırmaktan hoşlanır ve araştırır.  Üç küpü (bazen dört) üst üste koyup kule yapabilir. Karalamayı taklit eder. Dikey çizgiyi taklit ederek yapar. Şişeden bilyeleri çıkarır. Kaşık kullanabilir. Kendi kendini besler. Sıkıntıda olduğunda yardım arar. Altını ıslattığında söyleyebilir. Kakasını söylemeye başlar. Bir kitabın sayfalarını karıştırabilir. 8-10 sözcük söyleyebilir. İki sözcükle cümle kurar. Resimlerden, nesne ve canlıları tanıyabilir. Resimlerin adını söyler. Vücudun bir ya da daha fazla bölümünü adlandırır. Anne-babayı öper. 

16–18 aylık çocuklar arkadaşlarıyla dostça ilişkiler kurmaya çalışırlar. Kovalama, saklanma ve diğer grup oyunlarından ve toplumsal oyunlardan (top oyunları, kovalamaca, saklambaç) hoşlanırlar. Oyuncaklarını istendiği zaman ve bazen de kendiliğinden verirler. Başka bir çocuğun yanında oynarlar ancak ona çok az gerçek tepki verirler.

16-18 AYDA OYUNCAK VE OYUN:

Bu dönemde toplar, kitaplar, çekmeli arabalar, bebekler, hayvanlar, kalın pastel boyalar, oyun hamuru alınmalıdır. Yap boz oyunları, boyama, oyun hamuru, küpleri üst üste koyma oyunları oynanmalıdır.

18-24 ay:

18. aydan sonra bebekler algılayan, anlayan, düşünen, hisseden ve hatırlayan bir beyne sahip olmaya başlarlar. Bu dönemden sonra gerçek anlamda çevreyi ve olayları anlamaya başlarlar. Problemleri çözmek için geçmiş birikimlerinden yararlanırlar.

21 ayda bebek kendi kendine merdiven çıkabilir, elinden tutulduğunda inebilir. 5-6 küpü üst üste koyabilir. Bedeninin çeşitli parçalarını gösterebilir.

2 yaşında ise koşabilir, zıplayabilir, kendi kendine merdiven inebilir ve çıkabilir. Kapı açar. Topu atabilir, tekme vurabilir. Mobilyaya, eşyalara tırmanıp atlar. Cisimleri atar. 7 küpü üst üste koyup kule yapabilir. Daire şeklinde karalama yapar ve yatay çizgiyi taklit eder. Çemberimsi şekil çizer. Kağıdı örnek alarak bir kez katlar. Üç kelimeyi bir araya getirip (özne, nesne, yüklem) cümle kurabilir. Çorap ve ayakkabılarını giyebilir. Kaşığı tutar. Çişini haber vermeye başlar. Resimli öyküler dinler.Burun, ağız ve yüz kısımlarını tanır ve gösterir. Masal dinlemekten hoşlanır.

18-24 AYDA OYUNCAK VE OYUN:

Toplar, eğitim halıları, kitaplar bu dönemin oyuncaklarıdır. Taklit oyunları, top oyunları, toplumsal oyunlar, oyun parkında oynamalar oynanmalıdır.

18–24 ay arasında bebekler akranlarıyla görüşmek isterler. Basit hayali oyunlar oynarlar. Nesneler sosyal ilişkinin bir aracı olarak görülmeye başlar. Taklit ve utanma vardır. Çocukların istekleri değere alınmalı, hayali ve toplumsal oyunlar oynamalarına olanak sağlanmalı ve bu oyunlar birlikte oynanmalıdır. Oyun bitiminde oyuncaklar birlikte toplanmalı, basit ev işlerine yardım etmeleri sağlanılmalıdır. 2 yaş çocuğu yetişkinlerle basit faaliyetlerde bulunabilir ve artık ailede önemli bir yeri olan, faaliyetlere katılan ve sosyal ilişki kuran bir aile bireyi haline gelir.

3 yaş doluncaya kadar çocuklar televizyon, bilgisayar, cep telefonları ve ipad gibi elektronik aletlerle tanıştırılmamalıdır. Çocuk gelişimi için bunlar uygun değildir.

2-5 yaş:

2 yaşında çocuk gelişimini önemli düzeyde tamamlamıştır. Yürüyebilir, bağımsızdır, duyu organlarından gelen uyarıları anlar ve bunlara cevap verir. Sözcüklerle kendisini, gereksinimlerini, istemlerini ve arzularını dile getirebilir. Edilgin bir durumdan çıkmıştır. Çevresini tanımaya çalışan, merak eden, araştıran ve farklı uyarıcılar arayan bir durumdadır. Aile dışındaki kişilerle ve akranlarıyla etkileşimde bulunur ve akranlarıyla olan beraberlikten zevk alır. Bazı davranışların belirli ortamlarda yapılamayacağını öğrenir. Bu yaş grubundaki çocuklar artık bağımsızlaşmış olmaları nedeniyle çevreyle bağımsız ilişkiler kurarlar. Diğer kişilerle ilişkilerinde alma yönünde ilişki içersindedirler. Basit grup oyunlarından hoşlanırlar. 3-10 dakika öykü dinlerler.

2,5 yaşında ki çocuk basamakları ayaklarını değiştirerek inip çıkabilir. Dokuz küp üst üste koyup kule yapar. Dikey ve yatay çizgiler çizebilir. Ancak bunları birleştirerek bir artı yapamaz. Çember şeklinde çizgiyi taklit ederek kapalı bir şekil çizebilir. Kendisine ben diye hitap eder, tüm ismini bilir. Eşyaları taşımada yardım eder, oyunda taklit yapar. Genital organlarıyla ilgilenmeye başlar.

Çocuklar 2 yaşından sonra dünyayı zihinlerinde canlandırabilirler ve bir olayı gördükten sonra o olayı taklit edebilirler. Ebeveynlerin herhangi bir şey yaptıklarında veya bir problemi çözüme kavuşturduklarında, 24–36 ay arası dönemde bulunan çocuklara çözümü nasıl ve ne şekilde yaptıklarını anlatmaları uygun olur. Bu yaş dönemindeki çocuklar problem çözmeye teşvik edilmelidir. Bir şeye uzanmak için sandalyeye çıkmak gibi araç ve sonuç ilişkisi ve balona iğne batırarak patlatmak gibi bir şeyin başka bir şeye neden olacağı ilişkisi vb. düşünme becerileri geliştirilmelidir.

Çocukluk döneminde 2.5 yaş kritik ve oldukça güç bir dönemdir. Dengesizlik, aykırılık, olumsuzluk ve inatçılık yaşıdır. Çocuklar yetişkinlerin sözlerini dinlemezler, söylenenin tersini yaparlar. Bağımsız davranıp çevreden herhangi bir yardım almak istemezler, birçok şeyi kendileri yapmak ve başarmak arzusundadırlar. Buna karşın tutucudurlar. Her şeyin alışıldığı biçimde yapılmasını isterler ve yeniliğe itiraz etme eğilimindedirler. Ayrıca tam bir kararsızlık ve dengesizlik gösterirler. Aşırı hareketlilik ve atılganlıkla tembellik, girişkenlik ile utangaçlık, aşırı sahip olma ile aldırmazlık ve aşırı bağırma ile sakinlik arasında gidip gelirler. Bu dengesizlik, olumsuzluk ve inatçılık geçicidir ve bu durumdan korkulmamalıdır. Bu durum, kötü huyluluk olarak yorumlanmamalıdır. Ailelerin bu dönemde çocuklarla inatlaşma içine girmemeleri gerekir.

2–3 yaş arası çocuğun sosyalleşmesi ve hayal kurma gücü giderek artar. Üç yaşına doğru taklit etme, işbirliği, otorite kabulü, ilgi çekme, rekabet, karşı koyma gibi sosyal gelişmeler oluşur. Çocuk giderek kendini denetleyebilir hale gelir. Çiş, kaka kontrolü kazanır. Çevresiyle olan sürtüşmeleri azaltıp uyumlu hale gelmeye başlar. Bu süreçte ailenin olumlu sosyal model olması çok önemlidir. Birçok toplumsal davranışın ve sosyalleşmenin temelleri bu dönemde atılır. Çocuğun ileride paylaşan, işbirliği içinde olan, ve başka kişilere saygı gösteren biri olabilmesi için bu dönemlerde paylaşmayı, işbirliğini ve saygıyı görüp yaşaması gerekir. Çocuklar bu dönemde başka çocuklarla ve yetişkinlerle iletişim kuracağı ortamlarda bulunmalı ve sosyal ortamlara sokulmalıdır. Çocukların sosyal ve duygusal gelişimi anne ve babanın tutumlarıyla belirgin bağıntı içersindedir. Çocuklarla sıcak ve samimi ilişkiler kurulmalı ve tutarlı olunmalı, çocuk desteklenmeli ve cesaretlendirilmeli,  önemli ve değerli olduğu hissettirilmeli ve ayrıca mantıklı kurallar konulmalıdır. Duygularını ifade etme olanağı sağlanmalı, sosyal beceriler kazanması konusunda yardımcı olunmalıdır.

3 yaşında çocuklar üç tekerlekli bisiklete biner. Tek ayağı üzerinde bir süre durabilir. On küpten oluşan kule yapabilir. Üç küpten bir köprü yapmayı örnek alarak yapabilir. Bir çemberi ve bir artıyı örnek alarak yapabilir. Yaşı ve cinsiyetini bilir. Üç nesneyi doğru olarak sayar, üç sayıyı veya altı kelimeli bir cümleyi tekrarlar. Basit oyunları oynar, giyinme sırasında yardım eder, kıyafetlerin düğmelerini çözer, ayakkabılarını giyer, ellerini tek başına yıkar. Ağlaması ve yabancıları yadırgaması azalmıştır. Düzeni sever. Karanlıktan ve hayvanlardan korkar.

3 yaşına geldiğinde çocuk olumlu ve dengeli bir hale gelir. Genellikle dil gelişimi tamamlanır. Dil gelişimi nedeniyle çevresiyle iyi ilişkiler kurar. İletişim becerileri bu yaşta gelişmiştir ve kendisini iyi tanır. Yetişkinler ile bir arada olmaktan ve etkileşim içerisinde bulunmaktan hoşlanır. Yaşıtlarını ve yetişkinleri taklit eder ve onların söylediklerini ve davranışlarını tekrarlamaktan hoşlanır. Üç yaş çocuğu bencildir, paylaşmayı bilmez, başkaların haklarını pek gözetmez, başkaları için bir şey yapmaz, doğru-yanlışı bilmez, ısrarlı ve sabırsız davranır. Doğru davranışa yönelmesi çoğunlukla ailenin disiplin ve otorite anlayışına bağlıdır. Çocuklar üç yaş sonlarına doğru arkadaşlarıyla oynamak isterler, birbirlerini seyredip birbirleriyle konuşurlar, grup halinde oynamaları belirginleşir, kendi benliklerini keşfederler, alıp vermeyi ve paylaşmayı öğrenirler. Oyunlara ve oyunun kurallarına uymakta kısmen zorluk çekseler de sosyal ilişkilerde bazı sınırlılıklar fark etmeye ve sosyal kişilik kazanmaya başlarlar. Duygularını kolay şekilde denetim altına almaya başlayıp çevrelerindeki insanlarla ilgilenirler. Arkadaşlarıyla ilişki kurmaları ve oynamaları belirgin şekilde artar.

4 yaşındaki çocuk,bir ayağı üzerinde zıplar, eliyle topu fırlatır, resimleri kesmek için makas kullanır, iyi tırmanır. Bir modele bakarak köprüyü kopyalar, beş küpten oluşan bir kapıyı örnek olarak yapabilir, daire ve artıyı kopyalar, baş dışında iki ya da dört parçası olan bir insan çizebilir, iki çizgiden daha uzun olanı söyleyebilir. Dört tane madeni parayı doğru olarak sayar, bir öykü anlatır. Birden fazla renk tanır. Birkaç çocukla birlikte oynayabilirve bu oyunlarda bazı roller üstlenebilir,tuvalete tek başına gidebilir. Dişini fırçalayabilir. Benlik duygusu kuvvetlenmiştir.

4 yaş civarındaki bir çocukta yavaş yavaş bazı değişiklikler oluşur. Bedeninde ve kişiliğinde gelişmeler olur. Bu yaş grubundaki çocuklar, daha uyumlu ve davranışlarını daha kontrol edebilir bir hale gelirler. Kuralları öğrenmeye, kuralları fark etmeye ve uymaya başlalar. Girişimcilik ve atılganlık belirginleşir. Arkadaşlık ilişkisi önemli hale gelir. Arkadaşlara bağlılık artar. Arkadaşlar hem model olarak hem de sosyalleşme açısından etkili olurlar. Rekabet belirgin bir hale gelir. 4 yaş çocuğu değişkenlik ve kaypaklık gösterebilir. Oyunlarında zaman zaman çatışma ve saldırganlık gözlenebilir. Buna karşın çocuklar oyunlarda paylaşmayı, yardımlaşmayı, işbirliğini, başkaların isteklerini dikkate almayı, kendi haklarını korumayı, başkalarıyla iyi ilişkiler kurmayı ve buna benzer birçok sosyal deneyimi öğrenirler.

5 yaşında çocuk seksek oynar ve seksek gidebilir. Kopyalayarak bir üçgen çizebilir, iki nesneden daha ağır olanı ayırt edebilir. Dört rengin ismini söyler. On heceli bir cümleyi tekrar eder. On madeni parayı doğru olarak sayar. Kendisi giyinir ve soyunur. Kelimelerin anlamları hakkında sorular sorar, evle ilgili rol yapabilir. Grup oyunlarından ve evcilik oyunlarından hoşlanır. Korkular azalmıştır. Çoğul ifadeler kullanabilir. Altı kısımdan oluşan adam çizer.

5 yaş çocukluğun ilginç ve kritik dönemlerindendir. Çocuk gelişim basamaklarını tamamlamış ve hemen hemen bir düzlüğe çıkmıştır. Kişisel ve sosyal ilişkileri artmış, olgun ve soğukkanlı hale gelmiştir. Güven duygusu içerisindedir. Kendi kendine yeten, sosyal, kendinden emin, uyumlu, rahat, dikkatli, kararlı, nazik, canlı ve neşelidir. Üstün nitelikli bir çocuk haline gelmiştir. Sosyal ve duygusal yönden dengeli haldedir. Saldırgan ve kavgacı davranışlar oldukça azalmış, inatçı ve olumsuz bir çocuk yerine söz dinleyen bir çocuk haline gelmiştir. Artık başkalarına yardım etmekten hoşlanan, kendi yaşıtı çocuklarla küçük gruplar halinde oynayan, yaşıtlarıyla iyi ilişkiler kuran, kuralları anlayıp ve bunlara uyan bir bireydir. 5 yaş çocuğu yetişkinleri gözlemleyip taklit etmekten ve yetişkinlerin aldığı kararlara yardımcı olmaktan hoşlanır. Gözlemlerini oyunlara yansıtıp ev işlerine yardımcı olmaktan zevk alır. Sorumluluk duygusu alabilir. Çocuklar 5 yaş civarında içinde bulundukları kültür değerleri doğrultusunda doğru-yanlış, iyi-kötü, güzel-çirkin vb. kavramları kazanmaya başlarlar. Çevrelerindeki kişileri taklit ederek sosyal uyumu davranışları öğrenirler ve bu davranışları uygularlar. Toplumdaki bazı nezaket kurallarını öğrenirler. Toplumun istek ve beklentilerine uygun davranışlar gösterip, daha sosyal olurlar.

3–5 yaş arası çocukların duygular adlandırılmalı ve duygularını ifade etmek için çocuklara olanak sağlanmalıdır. Çeşitli durumlarla ilgili duygular konuşulmalıdır. Çocuklara iyi model olunmalı, evde demokratik bir atmosfer yaratılmalıdır. Çocuklara değer verilmeli, karar verme imkanları sağlanılmalı ve sorumluluk verilmelidir. Sosyal deneyim kazanmaları için ortam hazırlanmalı, arkadaş gruplarına ve sosyal etkinliklere katılma fırsatı yaratılmalıdır. 

Çocukların bilişsel gelişimi, 3 yaşına gelindiğinde büyük bir gelişme gösterir. Piaget’in bilişsel gelişim kuramına göre işlem öncesi dönem kendi içinde sembolik dönem (2-4 yaş) ve sezgisel dönem (5-7 yaş) olmak üzere iki alt bölümde incelenir. Sembolik dönemde semboller kullanılmaya başlanır ve dil gelişimi başlar. Sembolik oyunlar çocuğun günlük yaşamında önemli bir yer kaplar. 3 yaşından sonra semboller kullanılacaktır. Çocuklar bu dönemde bir ağacı at gibi kullanmaya, ana-baba rollerine girerek taklit oyunları oynamaya başlarlar. Hayali arkadaşları olabilir. Sezgisel dönemde sezgilerle hareket edilir ve mantık kuralları henüz gelişmemiştir.  5 yaşından sonra çocuk, giderek daha karmaşık durumları deneyerek düşünmeye başlar. Bu seviyedeki çocuklar hâlâ düşünce ve akıl yürütme noktasında tek bir boyutu değerlendirebilmektedirler ancak belirli bir işleme yönelebilir ve bu noktada zihinsel becerilerini uyum yönünde kullanabilirler.

3–6 yaş arası dönemin bazı özellikler vardır:

Benmerkezicilik, çocuğun, dünyayı “ben”e dayanarak algılamaya, anlamaya ve yorumlamaya çalışması ve “bakış açısı” kavramı ve anlayışı olmadığından dünyaya diğer bir insanın (onun yerine kendini koyarak) algısal ya da kavramsal bakış açısından bakamamasıdır. Çocuklar bu dönemde, kendilerini kolayca başkalarının yerine koyamazlar. Kendilerinin bildiği bir olguyu herkesin bildiğini ve kendisinin gördüğünü bir şeyi herkesin gördüğünü düşünürler. Kendilerini kolayca başkalarının yerine koyamazlar. Konuşmalarını dinleyenin ihtiyacına göre ayarlamayıp kendi istedikleri şeyleri anlatırlar.

Düşünce katılığı, düşüncenin donuk olduğu, bir nesnenin ya da olayın tek bir belirgin özelliğine dikkat ederek, bu özelliği düşünerek ve bu tek özelliğe yoğunlaşarak diğer özellikleri göz ardı etme eğilimidir. Dört çeyrek elmanın, bir elmadan fazla olduğunu zanneden çocuk, gerçeklik yerine görünüme odaklaşacaktır.

Yarı mantıksal akıl yürütmede, düşünceler mantıksal bir ilişkiyle değil daha çok gevşek bir biçimde birbirine bağlıdır. Çocuk dünyada ve uzayda gerçekleşen doğa olaylarını insan davranışlarıyla açıklarlar. Güneş ve ay tıpkı insanlar gibi canlıdır ve insan benzeri bir eylemle yaratılmıştır.

Sınırlı sosyal biliş, çocukta sosyal alanlarda da benmerkezciliğin olmasıdır. Çocuklar, doğa ve insan olaylarını tam anlayamazlar. İnsanların niyetleri gibi içsel değişkenleri göz ardı ederler. İlk akıl yürütmeyi kullanmafaaliyetleri başlar. Tek yönlü mantık yürütme oluşur.

Özelden özele akıl yürütme, olayları yalnızca geçirilen yaşantılara bağlı olarak tek yönlü düşünebilme özelliğidir. Her sabah kahvaltısında yumurta yiyen bir çocuk bir gece misafir olarak kaldığı arkadaşının evinde sabah uyandığında yaptığı kahvaltıda yumurta yememiştir. Annesi ona “kahvaltı yaptım mı?” diye sorduğunda çocuk “kahvaltı yapmadım” (yumurta yemediği için) cevabını vermiştir.

Animizm,yaşayan ve yaşamayan nesneler arasında ayrım yapamama durumunda ortaya çıkan bir karmaşadır. Çocuk cansız nesnelere canlılık özellikleri yükler. Oyuncak bebekle canlıymış gibi konuşur.

 Sembolik oyun ve düşünme halinde çocuk hayal gücünü kullanarak düşünür. Tahtayı tabanca gibi kullanır. Boş fincanı da çay varmış gibi içmeye başlar. Nesneleri başka şeylerin yerine kullanabilir. Bu dönemde çocuklar cinsiyet farklılıklarını, cinsel kimliğin devamlılığını öğrenirler ve çocukların dili de bu dönem de çok hızlı gelişir. Fakat geliştirdikleri kavramlar ve kullandıkları sembollerin anlamları kendilerine aittir. Dil gelişimi sembolleri kullanabilme yeteneğiyle ilgilidir.

Bu dönemde tersine çevrilmezlik, korunum ilkesi ve maddeleri özelliklerine göre sınıflama becerisi yoktur. Tersine çevirememe: Bir işlemi tersinden düşünememedir. Örneğin, bir bardaktan sürahiye boşaltılan suyun tekrar bardağa doldurulması halinde suyun önceki düzeye geleceğinin düşünülememesi durumu gibi. A=B dir, fakat B=A değildir. Korunum ilkesi: Piaget 5 yaşlarında bir çocukla yaptığı deneyde çocuğa, uzunlukları ve içlerindeki su seviyeleri aynı olan iki bardaktan hangisinde daha fazla su olduğu sorusunu sormuş ve ikisinde de aynı miktarda su olduğu cevabını almıştır. Bu bardaklardan birinin içerisine yer alan suyu geniş ve yayvan bir bardağa boşaltarak hangi bardakta daha fazla su olduğu sorusunu tekladığında ise bu sefer uzun bardak cevabını almıştır. Sınıflama:Maddelerin sadece tek bir özelliğe göre sıralanabilmesi ve sınıflandırılabilmesidir.

3 yaşından sonra çocuklar her an keşfetmeye, dinlemeye, yapmaya ve dünyayı anlamaya çalışırlar. Çocukların karşılaştıkları problemler ailelerce hemen çözülmemelidir. Onlara zaman tanıyarak ve küçük yardımlarla yönlendirerek çocukların problem çözmesi sağlanmalıdır. Problemlerle karşılaştıklarında onlara bu problemleri çözmelerine yardımcı olacak sorular sorulmalıdır. Çocuklar deneme-yanılma ve araştırma yapma gibi konularda desteklenmelidir. Oyun oynamaları ve sanat olayları ile ilgilenmeleri, kendilerini özgürce ifade etmeleri gereklidir. Sorularına basit ve anlaşılır cevaplar vermek, onlara bol bol kitap okumak ve düzgün konuşmalarına yardım etmek uygun davranış modelleridir. Resim boyama, kalem kullanmayı sağlayan yayınlar ve kesme-yapıştırma aktiviteleri hoşlarına gidecektir. Çocukların duygularını ve düşüncelerini ifade etmelerine olanak sağlanılmalıdır. Uygun çocuk kanallarını her gün kısa süreli olarak izleyebilirler. Çok kısa süreli de olsa bilgisayar oyunu –hep aynı oyun olmamak koşuluyla- oynayabilirler. Çocuklarla televizyon veya bilgisayar karşısında iletişim kurmak yerine birlikte yapılacak aktivitelerle, yürüyüşlerle, sporda, oyunda, gezide, sinema ve tiyatroda iletişim kurulmalıdır. Unutulmaması gereken bir konu da her çocuğun 3–6 yaş arası bilişsel gelişiminin aynı hızla ilerlemeyebileceğidir.

2 YAŞ SONRASI OYUNCAK VE OYUN:

2 yaşından sonra da cisim ve hacimleri eşleme, vücut uzuvlarının fonksiyonlarını öğrenme, şarkı ve söz tekrarlama, renk tanıma ve söyleme oyunları, oyun hamuru, içi içe geçen kutular, üst üste dizilen halkalar, birleştirilen ve sökülebilen oyuncaklar, ipinden tutulup peşi sıra gelen oyuncaklar, nesneleri şekillerine göre sınıflandırma oyuncakları yararlı olacaktır. Mutfak malzemeleri, ev aletleri ve eşyalar çocuklar için vazgeçilmez oyuncaklardır. Denetlenmiş geniş alanlarda ve parklarda yürüme, koşma tırmanma, zıplama oyunları da çok yararlıdır. 2 yaşından sonra oyuncak hayvanlarla rol yapma oyunları da oynanmalıdır. 2 yaşından sonra hayal oyunları önem arz eder. Ev içi çadırlar, ev-eşya seti, mutfak seti gibi oyuncaklar hayali oyunlar kurmak için yararlıdır. Bu dönmelerde oyuncak paylaşma pek mümkün değildir. Ancak ortak oyunlara katılma ve rolleri paylaşma sağlanabilir.

3 yaşından sonra çocuklarda zengin bir hayal gücü gelişir. Hayal gücünün gelişmesi nedeniyle çocuklar büyüdüklerini hayal ederek polis, korsan, pilot, öğretmen, film kahramanı vs. olacaklar ve maske ve giysileriyle oyunlar oynayacaklardır. Rol yapma oyunları desteklenmelidir. Kalem kullanma, resim yapma, hamur ve lego oyunları teşvik edilmelidir. 3 yaşından sonra çocuklar sosyalleştikleri için grup oyunları önem kazanacaktır. 3–6 yaş sosyal gelişim ve hayal gücü açısından arkadaş oyunlarının oynanacağı dönemdir. Çocuklar masallara, öykülere, çizgi filmlere ilgi duyacaklardır. Parkta oynanan oyunlar ve evcilik, doktorculuk, öğretmencilik oyunları gibi simgesel oyunlar oynanacaktır. Erkeklerde arabayla, kızlarda ise bebekle oynama istemi fazla olacaktır.

3 yaş doluncaya kadar çocuklar televizyon, bilgisayar, cep telefonları ve ipad gibi elektronik aletlerle tanıştırılmamalıdır. Çocuk gelişimi için bunlar uygun değildir. 3 yaşından önce televizyonun çocuklar üzerinde birçok olumsuz etkisi vardır. Yoğun televizyon izleme sözsel becerilerin gelişimini engellemektedir. İnsanlar arası ilişkileri ve etkileşimi olumsuz şekilde etkilemektedir.  Televizyon, bilgisayar gibi aletlerle geçirilen süre, 3-5 yaş arası güde 1 saat, 5 yaş üzeri  günde 2 saat aşılmamalıdır. Uygun çocuk programları kısa süreli olarak seyrettirilmelidir.  Elektronik aletlere belirgin kurallar getirilmeli, yemek sırasında televizyon izlenmesine ve telefon  kullanımına izin verilmemeli, uykudan 1 saat öncesinde bu tür alet kullanımı sonlandırılmalıdır. Çocuğun odasında televizyon ve bilgisayar bulundurulmamalıdır. Telefon ve ipad gibi taşınabilir cihazlar çocukların  uyuduğu odasının dışında tutulmalıdır.