ÇOCUKLARDA HİPERTANSİYON

Kan basıncı=Tansiyon nedir?

Damarlar içerisinde dolaşan kanın, damar  duvarına (çeperine) yaptığı  yan (lateral) basınça kan basıncı=tansiyon denilir.

Kan basıncı nasıl oluşur?

Kalbimiz, kanımızı ana atardamara (aorta)devamlı ritmik şekilde pompalamaktadır. Kalpten çıkan ana atardamar bir ağacın dalları gibi giderek ayrışıp, incelerek tüm vücuda dağılır. Bu atar damarlar sayesinde kanın taşıdığı oksijen ve besin maddeleri tüm vücut hücrelerine yayılır. Küçük atardamarlar pompalanan kanın akımını sınırlamaya çalışırlar.Kan basıncı kalpten pompalanan kan miktarına (kalbin debisine) ve en uçlardaki küçük (periferik) atardamar direncine bağlıdır. Kalpten çıkan kan akımı artar ise veya küçük atar damarların direnci artar ise kan basıncı=tansiyon artar. Bunun tersinde ise  kalpten çıkan kan akımı azalır veya küçük atar damarların direnci azalır ise kan basıncı=tansiyon düşer.

Kan basıncını oluşturan mekanizmalar nelerdir?

KAN BASINCINI OLUŞTURAN MEKANİZMALAR ŞUNLARDIR:

A. Kan damarlarına kalpten pompalanan kanın miktarı ve hızı,

B. Damarın çapı,

C. Damar duvarının kayganlığı, sertliği, elastikiyeti,

D. Kanın yoğunluğu ve miktarı.

Kan basıncı sistolik (büyük, maksimal tansiyon) ve diyastolik (küçük, minimal tansiyon) olmak üzere iki değerden oluşur. Sol  ventrikülün (karıncığın) kasılmasıyla fırlatılan kanın o anda damar duvarına yaptığı basınca sistolik, ventrikülün (karıncığın) gevşediği zaman atardamardaki kan kitlesinin yaptığı daha düşük basınca diyastolik kan basıncı denilir.

Kan basıncı hangi yöntem ile ölçülür?

Kan basıncı iki yöntemle ölçülür: Direkt kan basıncı ölçümü, İndirekt kan basıncı ölçümü.

Direkt kan basıncı ölçümü: Bu yöntem ile kan basıncı ölçümü damar içine (intraarterial) kateter yerleştirilerek ve katater ucu monitöre bağlanarak yapılmaktadır. İşlemsel bir yöntem olduğundan  genellikle ameliyathanlerde ve yoğun bakım ünitelerinde uygulanmaktadır. En doğru ölçüm tekniğidir.Yoğun bakım ünitelerinde hastanın kan basıncının sürekli takip edilmek istendiğinde kullanılır. Bu yöntem enfeksiyon ve damar içi pıhtı oluşturma (tromboz) gibi riskleri her zaman taşır. Bu nedenle ancak zorunlu durumlarda ve uygun koşullar sağlandıktan sonra uygulanmalıdır.

İndirekt kan basıncı ölçümü:Bu yöntemle kan basıncı ölçümü kol üzerine sarılan cihazlarla yapılır. Pratik bir yöntemdir. Kan basıncını bu tür ölçen aletlere "Sifigmomanometre" denilir.Bu şekilde indirekt kan basıncı ölçümüne de "sifigmomanometrik ölçüm" de denilmektedir.

Bu tür ölçüm yapan civalı, havalı (aneroid) ve elektronik aletler (sfigmomanometreler) vardır. Bu tür aletlerde kola bağlanan manşon denilen bir kısım bulunur. Uygun manşon, uygun  şekilde kola bağlanır ve şişirme pompası ile manşon şişirilir. Yeterli düzeyde şişirme sağlanınca,manşonun kola ve kol atardamarlarına (arterlerine) dışarıdan yaptığı basınç nedeniyle, koldaki manşon altında kalan kol atardamarlarında nabız kaybolur. Sonra manşona uygulanmış basınç yavaş şekilde düşürülür (2-5 mm/Hg/saniye hızla düşürülme sağlanılımalıdır). Damar nabzının tekrar başladığı nokta= basınç sistolik kan basıncı, damar nabzının tekrar bititiği nokta=basınç diyastolik kan basıncı olarak kaydedilir. Damar (arter) atımların başladığı ve bittiği noktalar; dinleme aleti ile (steteskop), parmaklarla (arter nabız palpasyonu), ultrosonik (doppler ultason) veya cihazın ölçmesi ile(osilometrik) belirlenebilir.

Kan basıncı ölçümünde tansiyon aleti manşon boyları ne olmalıdır?

Çocuklarda tansiyon aleti manşon boyları doğru bir ölçüm için çok önemlidir. Çocuğun yaşına göre manşonun genişliği ve uzunluğu değişmektedir. Çocuklarda kan basıncını ölçerken uygun genişlikte ve uzunlukta tansiyon aleti kullanılmalıdır.

Yaşlara göre manşon boyları:   

Yenidoğanda            : 2,5- 4   cm genişliğinde     5-9        cm uzunluğunda

Süt çocuğunda         : 4-6       cm genişliğinde  11,5-11,8 cm uzunluğunda

Çocuk                         :7,5-9     cm genişliğinde   17-19     cm uzunluğunda

Erişkin                        :11,5-13 cm genişliğinde   22-26     cm uzunluğunda

Şişman 8geniş kol)  :14-15   cm genişliğinde   30.5-33   cm uzunluğunda

Uyluk                          : 18-19   cm genişliğinde  36-38       cm  uzunluğunda

 

Diğer bir yaklaşıma göre de yaş gruplarına göre önerilen manşon boyutları:

Yaş                   En (cm)    Boy (cm)    Kol çevresi (cm)

Yenidoğan          4                  8                 10

Süt çocuğu         6                 12                15

Çocuk                 9                 18                 22

Küçük erişkin    10                24                26

Erişkin               13                 30                34

Büyük erişkin   16                 38                44

Uyluk                20                  42               52

 

Kan basıncı ölçümünde manşon ve dinleme aleti nereye yerleştirilmelidir?

Kan basıncı ölçümü sırasında manşonun ve dinleme aletinin doğru yerleştirilmesi önemlidir. Tansiyon aletinin manşon alt ucu dirsek bölümünün ön yüzündeki çukurun (antekübital fossanın) üstünde olmalıdır.Dinleme aleti de uygun yere ( brakial arter üzerine) konulmalıdır. Aşağıdaki şekilde  uygun yerleştirme gösterilmiştir.

Şekil 1:

 

 

 

 

 

Çocuklarda kan basıncı ölçmenin özellikleri var mıdır?

Çocuklarda kan basıncı mutlaka uygun alet ve yöntem ile ölçülmelidir. Çocuklarda tansiyon ölçülürken aşağıdaki kurallara uyulmalıdır:

Çocuk rahat oturmalı, en az 5 dakika dinlenmeli

Sağ koldan ölçüm yapılmalı

Kol kalp ile aynı hizada bulunmalı

Tansiyon aletinin manşonu uygun olmalı,

Tansiyon aletinin manşon genişliği üst kolun orta noktasının çevresinin yaklaşık% 40 olmalı (Tansiyon aletinin manşonunun uzunluğu üst kolun orta noktasının çevresinin %80-100 olmalı) 

Tansiyon aletinin manşonu üst kolun %75’ini örtmeli

Tansiyon aletinin manşon alt ucu dirsek bölümünün ön yüzündeki çukurun (antekübital fossanın) üstünde olmalı

Dinleme aleti uygun yere ( brakial arter üzerine) konulmalı

Manşon hızlı bir şekilde radial nabzın kaybolduğu basınçtan 20 mmHg fazlasına şişirilmeli

Manşon basıncı saniyede 2-3 mmHg hızla yavaş yavaş düşürülmeli

Ani keskin bir ses duyulması  büyük tansiyon (sistolik basınç) olarak kaydedilmeli

Sesin aniden örtülmesi küçük tansiyon (diastolik basınç) olarak kaydedilmeli (3-12 yaşta ses şiddetin azalması ;13-18 yaşta ise sesin tamamen kaybolması)   

İlk ölçümde her iki koldan kan basıncı ölçümü yapılmalı (yüksek olan taraf dikkate alınır ve takipte kullanılır)

3 dakika ara ile 3 kez ölçülmeli o şekilde karar verilmeli

Kan basıncı nasıl ölçülmelidir?

Çocuklarda kan basıncının şu şekilde ölçülmelidir:

Öncelikle çocuğa uygun manşon seçilmelidir. Manşon genişliği çocuğun üst kolun orta noktasının çevresinin yaklaşık% 40 olmalıdır. Manşon çocuğun üst koluna sarıldığında üst kolun %75’ini örtmelidir. Bu şekilde uygun tansiyon aleti seçilir.Tansiyon ölçüleçek ağlamalı ve en az 5 dakika dinlenmiş olmalıdır. Çocuk rahat oturmalı, oturamayan çocuk yatar vaziyette olmalıdır. Genellikle ölçüm sağ koldan yapılmalı ve kol ile kalp aynı hizada olacak şekilde ölçüm yapılmalıdır. Ölçüm yapılırken seçilen uygun manşonlu tansiyon aleti,  çocuğun üst koluna Şekil 1 deki gibi sarılır. Manşet alt ucu dirsek bölümünde, kolun ön yüzündeki çukurun (antekübital fossanın) üstünde olmalıdır. Dinleme aleti uygun yere, çukurun olduğu yerde atardamar (brakial arter) üzerine konulmalıdır. Ölçüm sırasında manşon hızlı bir şekilde, bilekteki atardamar nabzı (radial arter nabzı) kaybolduğu basınçtan 20 mmHg fazlasına şişirilmelidir. Sonra şişirilmiş manşon basıncı saniyede 2-3 mmHg hızla olacak şekilde yavaş yavaş düşürülmeli ve dinleme aleti ile damar dinlenilmelidir.Ani keskin bir ses duyulması  büyük tansiyon (sistolik basınç); sesin aniden örtülmesi küçük tansiyon (diastolik basınç) olarak (3-12 yaşta ses şiddetin azalması ;13-18 yaşta ise sesin tamamen kaybolması) kabul edilmelidir.

İlk ölçümde her iki koldan kan basıncı ölçümü yapılmalıdır. Tansiyon ölçümü 3 kez yenilenmeli ve ölçümlerin ortalaması alınmalıdır.Ölçüm yatar pozisyonda kol kalp düzeyinin altındayken yapılırsa, 20-30 mmHg daha yüksek bulunur. Otomatik ölçümler oskültatif ölçümlerden 6-9 mmHg daha düşüktür.

Kan basınç ölçüm birimi; mmHg  (milimetre civa) ’dır.

Çocuklarda kan basıncının normal değerleri nedir?

Çocuklarda erişkinlerden farklı olarak yaş gruplarına göre tansiyonun normal değerleri farklıdır. Normal kan basıncı çocuklarda yaş, cinsiyet, boy ve kiloya göre değişmektedir. Çocukların yaşına ve cinsiyetine göre normal kan değerleri araştırmalar sonucu saptanmıştır. Bu normal değerler ülkeden ülkeye ve ırka bağlı değişse de birbirine yakın değerlerdir.

Çocuklarda normal tansiyon değerleri başlangıçta cins ve yaşa göre belirlenmiştir ve buna göre kan basıncı eğrileri oluşturulmuştur. Sonraları boy, yaş, cinse göre kan basınç eğrileri şeklinde düzeltilmiştir. 2004 yılında ise (The Fourth Report on the Diagnosis, Evaluation and Treatment of High Blood Pressure in Children and Adolescents) kan basınç normallerine 50.ve 99. persantiller eklenmiş ve yüksek normal kan basıncı “Prehipertansif” olarak adlandırılmıştır.

Öncelikle çocuğun boyu değerlendirilir. Çocuğun boyu kaç persantilde olduğu bulunur. Normal tansiyon çizelgelerinde ki çocuğun yaş, cins ve boy persantili hanesine gidilir. Burada o boydaki, o yaştaki ve o cinsteki çocuğun tansiyonun normalleri ve hipertansiyon sınırları belirtilmiştir.

Çocuklarda yaş, cins ve boy persantiline göre kan basıncı seviyeleri nedir?

 

Çocuklarda hipertansiyon nedir?

Çocuklarda dünyada kabul gören, boy,yaş ve cinsiyete göre normal tansiyon değerleri vardır. Çocuklarda hipertansiyon demek, kan basıncının boya,yaşa ve cinsiyete göre dünyada kabul edilmiş normal sınırlardan daha yüksek olması demektir. Bir çocuğun tansiyonu ölçüldüğünde tansiyonun hangi sınırlarda olduğu, normal mi olduğu yoksa hipertansiyon sınırında mı olduğu dünyanın kabul ettiği tansiyon çizelgelerinden saptanır.

Çocuklarda hipertansiyonun sıklığı nedir?

Çocuklarda hipertansiyon sıklığı yaşa ve çocuğun kilosuna göre değişmektedir. Genelde çocuklarda hipertansiyon sıklığı %0.5-1.2 arasında kabul edilmektedir. Ergenlikte hipertansiyon sıklığı yükselmektedir; yaklaşık % 3-5 oranında görülmektedir.Obezite arttıkça özellikle ergenlik döneminde hipertansiyon da artmaktadır. Şişman (obez) çocuklarda hipertansiyon sıklığı 3.5-5 kat daha fazla görülür. Ergenlikte normal kilolu çocuklarda hipertansiyon %1.4 oranında görülürken; aşırı kilolu çocuklarda %7.1 ve obez çocuklarda %25 oranında hipertansiyon görülmektedir.

Hangi çocuklarda tansiyon ölçülmelidir?

3 yaşından büyük her çocuğa, en az yılda bir kez tansiyon ölçülmelidir. Ayrıca aşağıda belirtilen durumlarda çocuğun yaşına bakılmaksızın mutlak tansiyon ölçümü yapılmalıdır:

Prematüre, düşük doğum kilolu doğan veya yenidoğan yoğun bakımında yatırılmış bebekler

Doğuştan kalp hastalığı olanlar

Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları, hematüri (idrarda kanama), proteinüri (idrarda artmış protein atılımı) olanlar

Böbrek hastalığı veya böbrek-idrar yolları anomalisi olanlar

Ailesinde genetik böbrek hastalığı olanlar

Organ nakli, kemik iliği nakli olanlar, kanserli olgular

Daha önce hipertansiyon tedavisi görenler

Beyinde basınç artımı yapan hastalığı olanlar

Hipertansiyon neden önemlidir?

Hipertansiyon ciddi ve önemli bir tablodur.Hipertansiyon, kan damarlarında basıncın artması durumu olduğundan; tüm organ ve dokularda da damar olduğu için hipertansiyon tüm vücudu etkileyebilir. İhmal edildiğinde ve uygun tedavi edilmediğinde hasta için büyük problemlere, kalıcı sakatlıklara yol açabilir. Hatta nadir de olsa ölüme neden olabilir. Hipertansif çocuklar hipertansif erişkinler olmaya adaydırlar. Erişkinde oluşan  hipertansiyon ise, erişkin ölümlerinden sorumlu risk faktörleri arasında birinci sıradadır. Erişkinde hipertansiyon beynin damarsal olaylarının ve kalp hastalıklarının önemli bir kısmından sorumludur. Erişkinlerde son dönem böbrek yetmezliği nedenleri arasında ikinci sıradadır. Buna karşın hipertansiyon zamanında teşhis edilip, uygun bir şekilde tedavi edilirse, oluşturacağı zararlar ise minimuma indirilebilir. Çocukluk çağı hipertansiyon önlenip tedavi edildiğinde ise erişkin dönemdeki hipertansiyondan da önemli ölçüde korunma sağlanabilir.

Hipertansiyonun vücuda verdiği zararlar nelerdir?

Hipertansiyondan en çok etkilenen organlar kalp, beyin, böbrekler, büyük atardamarlar ve gözlerdir. Hipertansiyon da bu organlar ciddi şekilde etkilenebilir ve bu organların zarar görmesi sonucu şu tablolar görülebilir:

1. Kalp damarlarının etkilenmesi sonucu, kalp yetmezliği, kalp büyümesi, kalbi besleyen damarlarda daralma (koroner arter darlığı), kalbi besleyen damarlarda tıkanma (kalp krizi)

2. Beyin damarlarının etkilenmesi sonucu, baş ağrısı, baş dönmesi, koma, havale, beyin kanaması, felç, beyin damarlarında daralma ve tıkanma,

3. Böbrek damarlarının etkilenmesi sonucu böbrek yetmezliği, böbrek fonksiyonlarında bozulma

4. Göz damarlarının etkilenmesi sonucu görme problemleri, görme azalması ve körlük

5. Büyük atardamarlarda genişleme, bu genişlemelerin yırtılması, bu damarlarda tıkanma.

6. Büyüme bozukluğu.

Çocuklarda hipertansiyon nedenleri nelerdir?

Çocuklarda hipertansiyon nedenleri iki ana grupta toplanır: Esansiyel(primer) hipertansiyon, sekonder hipertansiyon.

Esansiyel (primer) hipertansiyon, araştırmalar sonucu nedeni bulunamayan hipertansiyon grubudur. Çocukluk çağında yaşa göre görülme oranı değişmektedir. Çocukluktaki hipertansiyonun %2-20 'si nedeni belli olmayan yani esansiyel (primer) hipertansiyondur.

Çocukluk çağındaki hipertansiyoun %79-98 nedeni sekonder hipertansiyondur. Sekonder hipertansiyon demek, bir neden bağlı olan hipertansiyondur. Sekonder hipertansiyon nedenleri ise böbrek hastalıkları, vasküler (damar hastalıkları), hormonal (endokrin) nedenler, sinir sistemi hastalıkları, nörolojik hastalıklar ve ilaç kullanımıdır. Çocukluk çağında hipertansiyonun en önemli nedeni böbrek hastalıklarıdır. Çocukluk çağındaki hipertansiyonun %75-80 nedeni böbrek hastalıklarına bağlı görülür. Çocukluk çağındaki hipertansiyonun %2 nedeni vasküler (damar hastalıkları), %0.5 nedeni hormonal (endokrin) nedenler, %10 nedeni ise sinir sistemi hastalıkları, nörolojik hastalıklar ve ilaç kullanımına bağlıdır.

Çocukluk çağında hipertansiyona neden olan böbrek hastalıkları böbreğin iltahapları, nefritler, böbrek yetmezliği, böbreğin damarsal hastalıkları gibi nedenlerdir. Vasküler (damar hastalıkları) nedenlerin en önemlisi aort koartasyonu denilen doğuştan olan aort ana damarın daralması olan hastalıktır. Özellikle ilk bir yaşta görülen hipertansiyonun 1/3 nedeni aort koartasyonudur. Hormonal (endokrin) nedenler çocukluktaki hipertansiyonun nadir nedenleri arasındadır.

Çocukluk çağında görülen obezitede önemli bir hipertansiyon nedenidir. Özellikle obez ergenlerde hipertansiyon sık görülmektedir.

Yaşlara göre hipertansiyonun en sık nedenleri nelerdir?

Çocukluk çağında yaşlara göre hipertansiyon nedenleri değişmektedir.

Yenidoğan döneminde hipertansiyon nedenleri: renal arter tombozu (tıkanması), renal ven trombozu (tıkanması), renal arter daralması, konjenital (doğuştan) böbrek malformasyonları, aort koartasyonu, bronkopulmoner displazi.

ilk 1 yaş döneminde hipertansiyon nedenleri: aort koartasyonu, böbreğin damarsal (renovasküler) hastalıkları, böbreğin parankimal hastalıkları, ilaç kullanımı, tümörler.

1-6 yaş döneminde hipertansiyon nedenleri: böbreğin damarsal (renovasküler) hastalıkları,  aort koartasyonu, tümörler, hormonal (endokrin) nedenler, ilaç kullanımı, esansiyel (primer) hipertansiyon.

6-10 yaş döneminde hipertansiyon nedenleri: böbreğin parankimal hastalıkları, esansiyel (primer) hipertansiyon, böbreğin damarsal (renovasküler) hastalıkları, aort koartasyonu, hormonal (endokrin) nedenler, tümörler, ilaç kullanımı.

10 yaş ve üzeri döneminde hipertansiyon nedenleri: esansiyel (primer) hipertansiyon, böbreğin parankimal hastalıkları, , hormonal (endokrin) nedenler, aort koartasyonu.

Esansiyel (primer) hipertansiyonun yaşa göre görülme oranları değişmektedir. 2 yaşın altında çok nadir görlür. Okul çağı hipertansiyonun %15-20, ergenlikte çağı hipertansiyonun % 85-95 nedeni esansiyel (primer) hipertansiyondur.

Sekonder (nedene bağlı) hipertansiyonun yaşa göre görülme oranları değişmektedir. 2 yaşın altında hipertansiyonun %99, okul çağı hipertansiyonun %70-85, ergenlikte çağı hipertansiyonun %5-15 nedeni esansiyel (primer) hipertansiyondur.

Çocuklardaki hipertansiyonun genetik eğilimi de vardır. Çocuklarda görülen hipertansiyonun %15-30'nun da genetiğin etkisi söz konusudur.

Hipertansiyonda yakınmalar neler olabilir?

Hipertansiyon olan çocuklarda aşağıda sıralana yakınmalar olabilir: Baş ağrısı, baş dönmesi, karın ağrısı, bulantı, kusma, görme problemleri, huzursuzluk, solunum sıkıntısı, çarpıntı, burun kanaması, büyüme geriliği, kilo almama, kilo kaybı, şişmanlık, eklem ağrısı, sıcak basması, aşırı terleme, kas krampları, geçe işemesi, çok su içme, çok idrara gitme, havale, felçler, koma.

Hipertansiyonu olan çocuklarda bu tür yakınmalar olabileceği gibi hiçbir yakınma da olmayabilir.

Hipertansiyonda klinik bulgu olarak neler saptanır?

Hipertansiyonda muayene bulgusu olarak genellikle hipertansiyona neden olan hastalıkların bulguları saptanır: Solukluk, ödem, terleme, deride sütlü kahve deri döküntüsü, kıllanma artışı, akne, karında kitle, kalpte üfürüm,yüz felci, nörolojik bulgular, kaslarda kuvvet azlığı, kasık nabızların düşüklüğü, guatr, deri döküntüleri, büyüme geriliği.

Hipertansiyonda hedef organ tutulumu nedir?

Hipertansiyon, kan damarlarında basıncın artması durumu olduğundan, bu basınç artımından en sık etkilenen organlar kalp, böbrekler, göz ve damarlardır.  Bu organlar (kalp, böbrekler, göz ve damarlar) hipertansiyonun etkilediği hedef organlar olarak tanımlanır. Hipertansiyonda hedef organ tutulumu demek; hipertansiyona bağlı kalp, böbrekler, göz ve damarların bir veya birkaçının etkilendiği, bu organlarda hipertansiyona bağlı patolojik bulguların geliştiği hastalık durumu demektir. 

Hipertansiyonda kalp tutulumu ne şekilde araştırılır?

Hipertansiyonda kalp tutulumu EKG ve ekokardiografi ile araştırılır. Hipertansiyona bağlı özellikle sol ventrikül (karıncık) kaslarında hipertrofi (kaslarda genişleme) ve disfonksiyon (fonksiyon bozulması) araştırılmalıdır.

Çocukluk çağı hipertansiyonunda kalbin etkilenmesi %3-28 oranında bulunmaktadır. Bu nedenle hipertansiyonu olan çocuklarda mutlak kalp tutulumu açısından değerlendirilmelidir.

Hipertansiyonda özellikle ekokardiografide LVH [sol ventrikül (karıncık) kaslarında hipertrofi (kaslarda genişleme)] araştırılmalıdır. Öncelikle EKO da SVK (Sol Ventrikül Kütlesi) hesaplanır ve bundan da SVKİ (Sol ventrükül kütle indeksi ) hesaplanır.

(SVK = 1.04 [(SVDSÇ+IVSDK+SVADDSK) 3- (SVDSÇ) 3] - 13.6 ve SVKİ: SVK/ Vücut yüzey alanı formülü kullanılır)

SVKİ (Sol ventrükül kütle indeksi) çocuklarda 38 gr/m2.7  normaldir. 38-51 arası LVH (sol ventrükül hipertrofisi ) başlangıcıdır. 51'in üstü LVH (sol ventrükül hipertrofisi )' dir.

LVH normal olan hipertansiyonlu çocukta 1 yılda, LHV başlangıcı olanlarda 6 ayda, LVH' siolanlarda 3 ayda bir kez ekokardiografi istenmelidir.

Hipertansiyonda göz tutulumu ne şekilde araştırılır?

Hipertansiyonda göz tutulumu göz dibi muayenesi ile göz retina (ağ tabakası) damarlarının değerlendirilmesi ile araştırılır.  

Hipertansiyonda gözdeki damarlarda da zamanla hasar gelişebilir. Hipertansiyonun retinada yaptığı hasara hipertansif retinopati denilmektedir. Tansiyon ne kadar yüksek ve ne kadar uzun süreli ise göze vereceği zarar da o derece ağır olur.

Retinada görülen hipertansif değişiklikler oluşan hasarlanmanın şiddetine göre dört evrede değerlendirilir:

Evre 1: Retina arterlerinde yaygın orta dereceli bir daralma izlenir.

Evre 2: Damar daralmaları belirginleşmiştir. ilave olarak retinada arter-ven çaprazlaşma bölgelerinde arterler altındaki vene baskı yaparlar

Evre 3: Retina arterleri bakı›r tel görünümü alır ve arter-ven çaprazlaşma bölgelerinde altta kalan veni ezer ve buna bağlı gerisindeki damarı genişletir. Retina yüzeyinde yaygın kanamalara ve eski damar dışı sızıntılarına ait sert eksüda denilen kalıntılara rastlanır.

Evre 4: Bu evrede ilave olarak optik diskte belirgin ödem vardır. Retina arterleri gümüş tel görünümünü almış olup bu damarlarda anevrizma denen yer yer balonlaşmalar izlenebilir. Retina altındaki koroid bölgesinde dolaşımın bozulmasına bağlı enfarktüs alanları oluşur.

Göz retina damarlarının değerlendirilesi normal olan olgularda 1 yılda, Evre I-II tutulumu olanlarda 6 ayda, Evre III-IV tutulumu olanlarda ise 3 ayda bir kez olmak üzere göz dibinin değerlendirilmesi gerekir.

Hipertansiyonda böbrek tutulumu ne şekilde araştırılır?

Hipertansiyonda böbrek tutulumu idrarda atılan protein miktarı ile araştırılır. Eğer mikrolbuminüri var ise hipertansiyona bağlı böbreğin etkilendiği düşünülür.

İdrarda albumin atılışı 24 saatte 30 mg'ın, spot idrarda albumin/ kreatinin 30 mg/g'ın ve  belirli bir zaman miktarındaki idrarda  20 µg/dakikanın altında değerler bulunması normaldir.

Eğerİdrarda albumin atılışı 24 saatte 200 mg/ mnin, spot idrarda 300mg/g  kreatinin, belirli bir zaman miktarındaki idrarda  200 µg/dakikanın üzerindeki değerler bulunması anlamlı mikroalbuminüri olarak kabul edilir. Mikroalbuminüri varlığı böbrek tutulumunun göstergesidir.

Hipertansiyonda damar tutulumu ne şekilde araştırılır?

Hipertansiyonda damar tutulumuultrasonografik bir metod olan karotis intima media kalınlığı (CIMT) ölçümü ile araştırılır. CIMT ölçümünün zararsız, kolay ve ölçülebilirliği yüksek olmasından dolayı rahatlıkla damar tutulumunu saptamadakullanılır.

Hipertansiyonlu çocuklarda  CIMT sağlıklı kontrollere göre artmaktadır. Özelikle hipertansiyon ve obezite birlikteliğinde bu artış çok daha belirgin olmaktadır. Hipertansif ve/veya obez çocuklarda CIMT, damar hasarın takibinde ve tedavisinde değerli bilgiler verir.

Yapılan çalışmalarda 4-18 yaş arası normal çocuklarda CIMT (karotis intima media kalınlığı) 0.38 ± 0.04 mm 'ye kadar, şişman çocuklarda ise 0.50-0.52 ± 0.04-0.08 mm 'ye kadar  normal kabul edilmektedir. Bunların üzerindeki değerler artmış ve damar tutulumu var anlamına gelmektedir.

Hipertansiyon kuşkusuyla gelen çocuk hastaya yaklaşım, ne şekilde olmalıdır?

Hipertansiyon kuşkusuyla başvuran çocuk hastada, tetkikler yapılmadan öncelikle hipertansiyonun varlığı doğrulanmalıdır. Bunun için öncelikle çocuğa uygun bir tansiyon aleti ile ve uygun koşullarda çocuğun tansiyonu ölçülmelidir. ikincil olarak çocuğun boyu değerlendirilmelidir. Çocuğun yaşına göre boyu kaç persantilde olduğu bulunmalıdır. Sonra  Türkiye'nin ve dünyanın kabul ettiği boy, yaş, cinse göre kan basınç çizelgelerinden (2004 The Fourth Report on the Diagnosis, Evaluation and Treatment of High Blood Pressure in Children and Adolescents çizelgeleri) o yaştaki, o cinsiyetteki ve o çocuğun boyunun olduğu persantildeki; 90, 95, 99 persantil kan basıncı değerleri bulunmalıdır.

Ölçülen kan basıncı değeri; boy, yaş, cinse göre kan basınç çizelgelerindeki 90 persantil değerinin altında ise bu değerler normaldir. (16 yaş ve üzerindeki çocuklarda muayenehanede ölçülen kan basıncı 130/85 mmHg 'nın altındaysa normal kan basıncı olarak kabul edilir.)Bu çocuklara normal  kan basıncı değerlerine sahip olduğundan, herhangi bir araştırma yapılmaz. Her normal çocuk gibi, yılda 1 kez tansiyonları ölçülmesi uygundur.

Eğer ölçülen kan basıncıboy, yaş, cinse göre kan basınç çizelgelerindeki 90 persantil değerinin(16 yaş ve üzerindeki çocuklarda muayenehanede ölçülen kan basıncı 130/85 mmHg 'nın )üzerinde ise bu çocuklarda tekrarlayan kan basıncı ölçümleri yapılmalıdır. 1-Tekrarlayan ölçümlerde ölçülen kan basıncı değeri; boy, yaş, cinse göre kan basınç çizelgelerindeki 90 persantil değerinin altında ise bu değerler normaldir. Bu çocuklara normal  kan basıncı değerlerine sahip olduğundan herhangi bir araştırma yapılmaz. 2- Tekrarlayan ölçümlerde ölçülen kan basıncı değeri; boy, yaş, cinse göre kan basınç çizelgelerindeki 90-95 persantil değeri arasındaysa (16 yaş ve üzerindeki çocuklarda muayenehanede ölçülen kan basıncı 130-139/85-90 mmHg 'nın arasındaysa ) bu çocuklar Prehipertansif ( = hipertansiyonun gelişme öncesi evresindeki) çocuklar takip edilmeli ve kan basınçları aralıklı ölçülmelidir. 3- Tekrarlayan ölçümlerde ölçülen kan basıncı değeri; boy, yaş, cinse göre kan basınç çizelgelerindeki 95 persantil değerinin(16 yaş ve üzerindeki çocuklarda muayenehanede ölçülen kan basıncı 140/95 mmHg 'nın)  üzerindeyse bu çocuklarda hipertansiyon varlığı doğrulanmış olunur ve bu çocuklarda hipertansiyonun nedeni ve de hedef organ tutulumu araştırılmalıdır.

Beyaz önlük hipertansiyonu nedir?

Çocuklar genellikle kan basıncı ölçümü sırasında heyecan ve stres duyarlar. Özelikle de 3 yaş altında çocuklar kan basıncı ölçümü sırasında ağlarlar. Çocuklardahastane de veya sağlık çalışanı tarafındankan basıncının ölçülmesi, geçici bir stres yanıtı nedeni

ile normal olan değerlerin yanlışlıkla yüksek saptanmasına neden olur. Bu durum beyaz önlük (“white coat”) hipertansiyonu denilir. Bu olay bir çok hastanın yanlışlıkla anlamlı hipertansiyon tanısı almasına ve pahalı Çocuklarda hipertansiyon tanısı konulurken, beyaz önlük hipertansiyonu akılda tutulmalı ve ardışık ölçümlerle hatta evde ölçümlerle tanı konulmalıdır.

Evde kan basıncı ölçümlerinden birisi de ayaktan kan basıncı monitorizasyonudur (izlemidir).

Ayaktan kan basıncı monitorizasyonu (AKBM) nedir?

Kan basıncı çocuklarda (ve erişkinlerde) gün boyu değişiklik gösterir. Normalde gece uykuda kan basıncı değerleri gündüz değerlerine oranla (sempatik aktivitenin azalması nedeni ile) belirli oranda düşme gösterir. Ayaktan kan basıncı monitorizasyonu (izlemi)çocuğunkendi ortamında,günlük yaşamı içinde ve aktivitelerini sürdürmekte iken 24 saat kan basıncı ölçülmesini sağlayan bir yöntemdir. Çocuğa uygun 24 saat kan basıncı ölçüm aleti takılır. Aletgün boyu 24 saat hastaya bağlı kalır. Önceden ayarlanmış ve osilometrik yöntemle çalışan alet, gündüz (uyanıkken) 20 dakikada bir, uykuda 30 dakikada bir ölçüm yapar ve monitöre kaydeder. Bu şekilde kan basıncındaki değişimler, hastanın gün içerisinde ne kadar hipertansif kaldığı, uykuda değerlerin ayaktaki değerlere göre yeterince azalıp azalmadığı saptanır.

Ayaktan kan basıncı monitorizasyonu (izlemi) yöntemi ile beyaz önlük (“white coat”) hipertansiyonu ekarte edileceğinden, gerçek hipertansiyon tanısı daha kolay konulur. Ofiste ölçülen tansiyon normal fakat hedef organ tutulumu (sol ventrikül hipertrofisi, mikroalbuminüri) varsa, şeker hastalarında, böbrek yetmezliğinde, organ nakli olmuş hastalarda, efor testinde hipertansiyon saptananlarda, ilaca dirençli hipertansiyonda, otonomik disfonksiyonda ve kateşölemin salgılayan tümörlerde ayaktan kan basıncı monitorizasyonu (izlemi) yöntemi ile tansiyonun değerlendirilmesi uygun olur. Ayrıca bu yöntemle hipertansiyon değerlendirilmesi, hastaların ilaç tedavisinin etkinliğinin değerlendirilmesi için de yapılabilir.

Evde kan basıncı ölçümü ne zaman yapılmalıdır?

Çocuklarda hipertansiyon tanısı konulurken, evde ardışık ölçümlerle tanı konulmalıdır. Ortalama 3-7 gün en az sabah ve akşam  2 kez evde kan basıncı ölçümü yapılmalı, hipertansiyon tanısı bu şekilde konulmalıdır.

Evde kan basıncı ölçümünde, ölçüm sakin bir odada yapılmalı, oturur posizyonda, bel ve kollar destekli olacak şekilde 5 dakika dinlenmeli;  ardışık iki ölçüm yapılmalıdır.

Evde kan basıncı ölçümleri  beyaz önlük hipertansiyonu kuşkusu varsa ve antihipertansiyon tedavisi başlanacak her olguda yapılmalıdır.

Çocuklarda hipertansiyon tanımı ve sınıflandırılması nasıldır?

Normal:Tekrarlayan ölçümlerde ölçülen kan basıncı değeri; boy, yaş, cinse göre kan basınç çizelgelerindeki 90 persantil değerinin altında ise bu değerler normaldir.

Yüksek Normal:boy, yaş, cinse göre kan basınç çizelgelerindeki 90 ile 95 persantil değeri kan basıncı yüksek normal kabul edilir.

Hipertansiyon: boy, yaş, cinse göre kan basınç çizelgelerindeki 95 persantil değeri kan basıncı değeri hipertansiyon kabul edilmelidir.

Evre 1 hipertansiyon: boy, yaş, cinse göre kan basınç çizelgelerindeki 95 persantil değeri ile 99 persantil değerinin 5 mm Hg yükseği kan basıncı değerleri arası

Evre 2 hipertansiyon: boy, yaş, cinse göre kan basınç çizelgelerindeki 99 persantil değerinin 5 mm Hg yüksek değeri üzerindeki kan basıncı

İsole Sistolik Hipertansiyon:boy, yaş, cinse göre kan basınç çizelgelerindeki sistolik kan basıncı 95 persantil değeri kan basıncı değeri üzerinde olması ve aynı zamanda diastolik kan basıncının ise 90 persantil değerinin altında olması durumudur.

Hipertansiyonu saptanan çocuklarda ne yapılmalıdır?

Öncelikle hipertansiyonun varlığı doğrulanmalıdır. Beyaz önlük (“white coat”) hipertansiyonu olmadığı saptanmalıdır. Gerekirse 24 saat kan basıncı ölçüm aleti takılmalıdır. Tekrarlayan ölçümlerde ölçülen kan basıncı değeri; boy, yaş, cinse göre kan basınç çizelgelerindeki 95 persantil değerinin üzerindeyse bu çocuklarda hipertansiyon varlığı doğrulanmış olur.

Hipertansiyon saptanan çocuğun yakınması ve öyküsü detaylı değerlendirilmelidir. Ailede kalp, böbrek hastalığı, şeker hastalığı, hipertansiyon, ateroskleroz, enfarktüs, inme sorgulanmalıdır. Çocuğun doğum hikayesi, doğum kilosu ve yenidoğan dönemde yoğun bakımda tedavi alıp almaması önemlidir. Baş ağrısı, baş dönmesi, burun kanamsı, görme problemleri, karın ağrısı, sık idrara çıkma, ağrılı idrar yapma, idrar kaçırma, kilo kaybı, kilo alamama, ateş, çarpıntı, kabızlık, kas krampları, kaslarda kuvvet azlığı, göğüs ağrısı, öksürük ve özelliklede ilaç kullanımı sorgulanmalıdır.

Hipertansiyon saptanan çocuğun sistemik muayenesinin detaylı yapılması gerekir. Özellikledeçocuğun muayenesinde şunlar araştırılmalıdır: Boy, kilo ölçülmeli, gelişme geriliği veya obezite değerlendirilmelidir. Solukluk, deride döküntü ve hipomigmente lezyonlar, ödem, yüz yapısı, terleme, guatr, kızlarda yele boyun ve düşük saç çizgisi, özellikle femoral (kasık arteri) nabız zayıflığı, kalpte üfürüm, karında üfürüm, karında kitle, karaciğer büyümesi, genital bölge muayenesi, nörolojik muayenede patoloji.

Hipertansiyonu olan çocuklarda laboratuvar tetkiki olarak: rutin kan, rutin idrar, idrar kültürü, böbrek fonksiyon testleri, iyonogram (Sodyum, potasyum, klorid, bikarbonat), açlık kan şekeri ve insülin, HgA1c, ürik asit, böbrek doopler(renkli) ultrosonu çekilmelidir. Hipertansiyonlu olgularda hedef organ tutulumu için idrarda mikrolabuminüri, kolesterol, HDL,LDL, trigliserid, EKG, EKO ve retinal muayene yapılmalıdır. Ayrıca gereken olgularda DMSA, DTPA, voiding sistoüretrografi, böbrek CT ve/veya MRI, 24 saatlik idrarda metinefrin, katekolaminler ve steroidler, serumda renin, aldesteron, katekolaminler, böbrek arterleri anjiografisi, MIBG 'li adrenal sintigrafi, her iki renal venden renin ve böbrek biyopsisi yapılabilir.

Sonuç olarak: Hipertansiyonu olan çocuklarda 1- Hipertansiyon varlığı doğrulanmalıdır. 2- Hipertansiyonun nedeni saptanmalıdır. 3- Hedef organ tutulumları araştırılmalıdır.4- Kardiyovasküler ve böbrek hastalığı için risk faktörlerin varlığı sorgulanmalıdır.

Hipertansiyon tedavisinin genel amacı nedir?

Hipertansiyon tedavisinin amacı hipertansiyona bağlı yaşam boyu gelişecek sekel (hastalıkların ve arazların) ve mortalitenin (ölümün) azaltılması; kalp tutulumunun önlenmesi ve azaltılması, böbrek tutulumunu önlenmesi ve azaltılması; son dönme böbrek yetmezliğine gidişin önlenmesi ve azaltılmasıdır.

Hipertansiyonda tedavi planı ne olmalıdır?

1-Tekrarlayan ölçümlerde ölçülen kan basıncı değeri; boy, yaş, cinse göre kan basınç çizelgelerindeki 90 persantil değerinin altında ise bu değerler normaldir. Bu çocuklara normal  kan basıncı değerlerine sahip olduğundan herhangi bir araştırma yapılmaz.

2- Tekrarlayan ölçümlerde ölçülen kan basıncı değeri; boy, yaş, cinse göre kan basınç çizelgelerindeki 90-95 persantil değeri arasındaysa bu çocuklar ( Yüksek normal kan basıcı =Prehipertansif çocuklar= hipertansiyon gelişme öncesi durum) takip edilmelidir. Bu grup çocuklarda "yaşam şekli için" önerilerde bulunulmalıdır. Tedavi edici yaşam şekli değişikliği yapılmalıdır. belli aralıklarla da kan basıncı ölçümleri yapılmalıdır.

3- Tekrarlayan ölçümlerde ölçülen kan basıncı değeri; boy, yaş, cinse göre kan basınç çizelgelerindeki 95 persantil ile 99 persantil değeri arasında ki çocuklarda (hipertansiyon söz konusu olan çocuklarda) hipertansiyon araştırması yapılmalı ve hipertansiyonun nedeninin sekonder hipertansiyon olup olmadığı değerlendirilmelidir. Primer hipertansiyon saptanan olgularda  tedavi edici yaşam şekli değişikliği yapılmalıdır. Tedavi edici yaşam şekli değişikliğine rağmen kan basıncı  boy, yaş, cinse göre kan basınç çizelgelerindeki 90 persantil değerlerinin altına düşmeyen primer hipertansiyonlu olgularda ilaç tedavisine başlanmalıdır.

Hipertansiyon tedavisinde hangi düzeyde ki kan basıncı sağlanılmalıdır?

Hipertansiyon tedavisinde kan basıncının boy, yaş, cinse göre kan basınç çizelgelerindeki 90 persantil değerinin altındaki  değerlere düşmesi sağlanmalıdır. Eğer olguda kronik böbrek yetmezliği varsa proteinürisiz olgularda 75 persantil değerinin, proteinüri varsa 50 persantil değerinin altında kan basıncı değerleri saptanmalıdır.

Çocuklarda hipertansiyon tedavisinde genel prensipler nelerdir?

Hipertansiyon tedavisinin genel prensipleri şunlardır:

-Çocuğun ve ailenin hipertansiyon ve tedavisi konusunda eğitimi

-Hipertansiyonlu çocuğun yaşam şeklinin değiştirilmesi

-Aşırı kilolu ve şişman çocuğun zayıflatılması

-İlaç tedavisi

Hipertansiyonlu çocuğun ve ailenin hipertansiyon ve tedavisi konusunda eğitimi önemlimidir?

Gerçek bir hipertansiyon tedavisi için çocuğun ve ailenin hipertansiyon ve tedavisi konusunda eğitimi çok önemlidir. Konunun olmazsa olmazıdır.Sıklıkla yaşam boyu izlem ve tedavi gerekeceğinden hasta ve aile bilgilendirilmelidir. Yaşam tarzının değiştirilmesi ve tedaviye uyum açısından eğitim gereklidir.

Hipertansiyon tedavisinde tedavi edici yaşam şekli değişikliği nasıl yapılır?

Hipertansif çocuğun yaşam şeklini değiştirmesi gerekir. Beslenmenin düzenlemesi ve fiziksel aktivitenin artırılması gerekir.

Fiziksel aktiviteyi artırma:Hipertansif çocuğun hayat tarzının değiştirilmesi ve aktivitenin arttırılması hem kan basıncı hem de sağlığı üzerine faydalı etkiler sağlar. Haftada 3-4 gün en az 60 dakika egsersiz yapılmalıdır.  Zirve kalp hızının %60-85’ine ulaşan bir düzeyde aerobik egzersizlerin (hızlı yürüme, bisiklete binme ve yüzme gibi) yapılması önerilmelidir.Hareket yapılmadan olan egzersizler (ağırlık kaldırma, halter gibi) ani kan basıncıyükselmesine neden olacağından önerilmez.  Egzersiz için zorlayıcı olunmamalı bunun yerine ailenin katılımı sağlanarak hayat tarzı değişikliği sağlanmalıdır. Kan  basıncı 95-98 persantil arasında olan hipertansif hastalar için yarışma gerektiren spor dallarının kısıtlanmaması gerekir.  Ayrıca okul saatleri hariç günde 2 saatten fazla oturmanın veya oturarak aktivite yapılmasının engellenmesi gerekir.

Beslenmenin düzenlemesi: Tuzun kısıtlanması önemlidir.8-10 gr/gün  tuz (sodyum klorür) miktarının 4-5 gr/gün şeklinde kısıtlanmasının kan basıncında 8 mmHg‘a kadar düşürdüğü gösterilmiştir. Çocuk ve ergenlerin diyetlerinde günlük 2300 mg (100 mEq) sodyum miktarının aşılmaması önerilmektedir. Her hastada tuz kısıtlamasının faydaları açıkça gösterilememesine rağmen en azından yemeklere tuz eklenmemesi önerilir. "Fast food” tipi hazır besinlerin fazlaca tuz içerdiği çocuklara ve ailelere anlatılmalıdır.

Beslenmede alınan protein miktarının normal alınması, diyette potasyum, kalsiyum ve magnezyum eklenmesi önerilmektedir. Beslenmede meyve, sebze, baklagiller, tam tahıl ürünleri ve balık alımı artırılmalıdır. Bol su içilmelidir. Fazla miktarda şeker, şekerli sıvı içecekler, doymuş yağlar ve hayvansal protein alımından kaçınılmalıdır.

Hipertansif çocuğun yaşam şeklini değiştirmesi konusunda gerçekçi hedefler konulmalıdır. Çocuğun ailesi, öğretmenler ve çevresinin çocuğun yaşam şekli değiştirilmesi olayına katılımı sağlanmalıdır.

Ayrıca özellikle adolesan olgularda sigara, kafein, efedrin gibi vazopressörler (damarlarda kasılmaya neden olan) maddelerin kullanımı yasaklanmalıdır.

Enerji içecekleri; kafein, taurin, vitaminler, bitkisel takviyeler, şeker veya tatlandırıcıları içermektedirler. Bu içecekler enerjiyi artırmak, kilo kaybı, dayanıklılık, atletik performans ve konsantrasyon için pazarlanmaktadır. enerji içeceği tüketen çocuklarda sistolik kan basıncının %3 oranında arttığı gösterilmiştir. Enerji içecekleri yasaklanmalıdır.Kafein içeren içeceklerin tüketimi, mutlaka sınırlandırılmalıdır.

Aşırı kilolu ve şişman hipertansiyonlu çocuğun zayıflatılması önemli midir?

Aşırı kilolu ve şişman hipertansiyonlu çocukta, vücut kitle indeksinde %10 ’luk azalma ile kan basıncında 8-12 mmHg arası düşme olabileceği

gösterilmiştir. Bu nedenle bu tür çocukların mutlaka zayıflatılması gerekir. Bunun için uygun beslenmenin sağlanması, çocuğun ve ailenin bu konuda eğitimi, çocuğa uygun egzersiz ve spor programlarının oluşturulması sağlanmalıdır.Aşırı kilolu ve şişman hipertansiyonlu çocuğun zayıflatılması hipertansiyon tedavisinin en önemli basamağıdır. Vücut kitle indeksi yaşa ve cinse göre 85 persantilin altına indirilmelidir.  Aylık 1-2 kg kilo kaybı sağlanmalıdır.

Hipertansiyonlu olgularda spor aktiviteleri konusunda öneriler nelerdir?

Hipertansiyonu olan olgularda egsersiz ve spor eğitimi önermeden önce  altta yatan herhangi bir kardiyovasküler anormalliğin (örn; hipertansif kardiyomiyopati) olmadığından emin olunmalıdır.

Yüksek-normal kan basıncı olan çocuk ve gençlerde, spor aktivitelerin tipi hakkında herhangi bir sınırlandırma yoktur. En az yılda iki kez kan basıncı değerlendirilmesi yapılmalıdır. Yarışmalı sporlar için kısıtlama yoktur.

Evre 1 hipertansiyonlu olgularda ise öncelikle hedef organ hasarının olup olmadığının değerlendirilmesi yapılmalıdır. Hedef organ hasarı olmayan olgularda, performans üzerine herhangi bir negatif etkisi olmayan medikal tedavi başlanmalıdır. Kan basıncı ilaçla normal düzeylere indirilmeyen hastalarda fiziksel aktivitenin başlanmaması gereklidir.  Kan basıncı ilaçla normale indirildikten sonra çocuk ve adölesanlar spor aktivitelerini yapabilirler. hedef organ tutulumu olmayan olgular yarışmalı spor yapabilirler.

Evre 2 hipertansiyonda, organ hasarı olmasa bile ağırlık kaldırma ve tekrarlı yapılan mekik, şınav gibi yüksek şiddetli sporları yapmaları tavsiye edilmemektedir. Bu aktiviteler kan basıncında ani ve hızlı artışlara yol açabilirler. Bu olgularda tansiyona hakim olunmadan spor yapılmaz. Hedef organ hasarı olan veya kontrolsüz Evre 2 hipertansiyonu olan çocuklar ve adölesanlarda yarışmalı ve yüksek statik sporların kısıtlanması önerilmektedir.

İstirahat kan basıncı >200/110 mmHg olançocuk ve adölesanların hiçbir şekilde egzersiz ve spor yapmasına izin verilmemelidir.

Egzersiz ve spor aktiviteleri sırasında belirgin su ve sodyum kaybı oluşur. Buna bağlı olarak da hipertansiyonu artıran renin anjiyotensin sistemi uyarılmaktadır. Bu nedenle, egzersiz sırasında ve sonrasında yeterli su tüketiminin sağlanması çok önemlidir. Spor yaparken su tüketilmelidir.

 Hipertansiyonlu olgularda hangi  spor aktiviteleri yapılmalıdır?

Hipertansiyonu olan çocuk ve adölesanlarda  genellikle yürüme, koşma, bisiklet sürme, yüzme ve kürek çekme gibi aerobik egzersizler tercih edilmektedir.Bu sporlar geniş kas gruplarını içeren aerobik egzersizler. Haftada üç gün 60 dakikadan uzun süren aerobik egzersiz eğitimi programlarının sistolik kan basıncınıdüşürücü etkisinin daha belirgin olduğu, haftada üç günden daha sık yapılan programların ise diyastolik kan basıncı üzerine daha etkili olduğu gösterilmiştir. Hipertansiyonu olan çocuk ve adölesanlarda haftanın en az beş günü, 30-60 dk. süren orta şiddetli-şiddetli fiziksel aktivite tavsiye edilmektedir (orta şiddetli fiziksel aktivite: maksimum kalp hızının % 55-75’ine ulaşan aktivite, şiddetli fiziksel aktivite: maksimum kalp hızının % 65-85’ine ulaşan aktivite).

Dirençli egzersiz eğitimi ise kas kuvvetini artırmak, kalp ve dolaşım sistemini iyileştirmek için kum torbaları, elastik bantlar, el ağırlıkları veya  spor salonlarında ağırlıklarla yapılan aktivitelerdir. Dirençli egzersiz eğitimi, hipertansiyonu olan çocuk ve adölesanlarda haftadaiki-üç günden fazla önerilmemektedir. Hipertansif kişiler için kuvvet eğitimi, aerobik egzersiz eğitimi ile birlikte olacak şekilde yapılmalıdır. Bu egzersizler hem kas kuvvetini hem de dayanıklılığını artırmak için kaldırılabilen maksimum ağırlığın % 60-80’i olan ağırlığın 8-12 tekrar yapılması şeklinde ve   8-10 farklı egzersizin 1-3 set şeklinde yapılması önerilir.

Hipertansiyonlu olgularda aerobik egsersizin etkileri nelerdir?

Aerobik egzersiz  kilo azalmasından bağımsız olarak kan basıncı düşüşüne neden olur. Aerobik egzersizin  kan basıncında 3-5 mmHg’lik azalmaya neden  olduğu gösterilmiştir. Ayrıca aerobik egzersiz vücut yağ oranında, serum trigliserid düzeyinde , serum kolesterol düzeyinde azalmaya ve insülin duyarlılığında artmaya neden olur.

Hipertansiyonlu olgularda uygun olmayan sporlar nelerdir?

Hipertansiyonlu olgular şu sporları yapmamalıdır: Dağcılık, tırmanma, halter, vücut geliştirme, hız bisikleti, atletizim (hız, atlama, sıçrama, heptatlon, dekatlon), kızak, artistik jimlastik, senkronize yüzme, motosiklet, su kayağı, kayak ve sörf.

Hipertansiyonu olan çocuklarda, ilaç tedavisi hangi koşullarda başlanmalıdır?

Hipertansiyonu olan olgularda ilaç tedavi şu koşullarda başlanmalıdır:

Tedavi edici yaşam şekli değişikliğine rağmen kan basıncı yüksek olanlarda

Semptomatik (şikayetlere neden olan) hipertansiyonda

Hedef organ tutulumu olanlarda

Sekonder hipertansiyonu olan olgularda

Şeker hastalığı ile birlikte hipertansiyon olanlarda

Hipertansiyonda ilaç tedavisi olarak hangi ilaçlar başlanmalıdır?

Çocuklarda hipertansiyonda ilaç tedavisi olarak için kabul gören ilaçlar şunlardır: anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörleri (ADEİ), anjiyotensin reseptör blokörleri (ARB), kalsiyum kanal blokerleri (KKB), beta-blokörler ve diüretiklerdir.

İlaç seçimi hekimin tercih ve tecrübesi doğrultusunda yapılır. Başlanacak ilacın her hasta için ona uygun olması önerilmektedir. Anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörleri (ADEİ), anjiyotensin reseptör blokörleri (ARB) en sık ve ilk kullanılan ilaçlardır. Ayrıca şeker hastalığı, mikroalbüminürik yada proteinürik böbrek hastalarında bu ilaçların başlanılması önerilmektedir.2015de yapılan bir çalışmada böbrek hastalığı olan hipertansif çocuklarda %84 oranında ilk tercih olarak anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörleri (ADEİ) kullanıldığı bulunmuştur.

Çocukluk çağı primer hipertansiyonda ve şişmanlığa bağlı hipertansiyonda da anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörleri (ADEİ), anjiyotensin reseptör blokörleri ilk ilaç olarak önerilmektedir.

Migren tarzı baş ağrısı olanlarda ise ) kalsiyum kanal blokerleri (KKB) ile beta-blokörler ilk başlanacak ilaç olarak önerilmektedir.

Hipertansiyonda ilaç tedavisinin ana ilkeleri nedir?

-İlaç tedavisine daima tek ilaçla ve en düşük dozda başlanmalıdır. 4-8 hafta kullanılmalıdır. Etki değerlendirilmelidir.

-Etki elde edilinceye kadar ilaç maksimum doza kadar arttırılmalıdır.

-Yeterli etki sağlanamadığı veya ilacın yan etkileri görüldüğü takdirde başka sınıftan ikinci bir ilaç eklenmelidir.İkinci ilacın başka sınıftan ve tamamlayıcı gruptan olması önemlidir.

-İkinci ilaçta en düşük dozda başlanmalı ve etki elde edilinceye kadar ilaç maksimum doza kadar arttırılmalıdır.

-Üçüncü bir ilaç gerekiyorsa hipertansiyonun nedeni esansiyel değildir ve hipertansiyonun nedeninin tekrar değerlendirilmesi gerekir.

Çocuklarda hipertansiyon ilaçları ve tedavi dozları ne olmalıdır?

Çocuklarda hipertansiyon ilaçları ve tedavi dozları aşağıdaki tabloda özetlenmiştir:

 

Hipertansiyon ilaçlarının yan etkisi var mıdır?

Hipertansiyon ilaçlarının önemli yan etkileri olabilir.

Anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörleri (ADEİ) yan etkileri. öksürük, baş ğrısı, hipotansiyon, kiperkalemi, anjioödem, döküntü, anemi, farenjit; ciddi yan etkileri:böbrek yetmezliği, fetopati, nötropeni, fatal karaciğer hasarı.

Anjiyotensin reseptör blokörleri (ARB) yan etkileri: hipotansiyon, kiperkalemi, anjioödem, döküntü, anemi; ciddi yan etkileri:böbrek yetmezliği, fetopati, nötropeni.

Kalsiyum kanal blokerleri (KKB) yan etkileri: yorgunluk, flushing, baş ağrısı, ödem, çarpıntı; ciddi yan etkileri: yorgunluk santral sinir sistemi problemleri.

Beta-blokörleri yan etkileri: yorgunluk, bradikardi, uykuya meyil, hiperkoloestrolemi; ciddi yan etkileri: bronşial obstrüksiyon, kalp yetmezliği.

Diüretiklerin yan etkileri: yorgunluk, bulantı, kramp, dehidtarasyon; ciddi yan etkileri:hipokalemi, hiponatremi, hiperlipidemi, işitme kaybı, metabolik alkoloz.

Santral alfa blokerlerin yan etkileri: uykuya eğilim, ağız kuruluğu, baş ağrısı; ciddi yan etkileri:rebound hipertansiyon.

Periferik alfa blokerlerin yan etkileri: antikollinerjik etki, uykuya eğilim, ödem, baş ağrısı, stress inkontinansı; ciddi yan etkileri: ortostatik hipotansiyon.

Vazodilatotörlerin yan etkileri: ödem, hipertrikozis; ciddi yan etkileri: Lupus benzeri sendrom (hidralazin).

"Hipertansif kriz" (= Acil Hipertansiyon) ne demektir?

"Hipertansif kriz" (= Acil Hipertansiyon)çocuğun yaşamını tehdit eden, yaşamsal organ fonksiyonlarını bozan, dakikalar veya saatler içersinde acil tedavi gerektirenani ve şiddetli kan basıncı yükselmesi olarak tanımlanır. "Hipertansif kriz" uzun süreli (kronik) hipertansiyon zemininde gelişebileceği gibi yeni ve ani başlangıçlı (akut) bir hipertansiyonda olabilir.

Hipertansif krizde iki durum söz konusu olabilir: Hipertansif acil durum (hypertensive emergency) ve Hipertansif öncelikli durum(hypertensive urgency).

Hipertansif acil durum da (hypertensive emergency) hipertansiyonlu hastada hayatı tehdit eden organ hasarı (kalp tutulumu, santral sinir sistemi, göz tutulumu, böbrek tutulumu) vardır. Hipertansif öncelikli durum(hypertensive urgency)da hedef organ hasarı yoktur. Baş ağrısı, bulantı, kusma gibi yakınmalar olabilir. Uygun olmayan tedavi ile hipertansif acil duruma hasta girebilir.

Hipertansif acil durum (hypertensive emergency) tedavisi ne şekilde yapılmalıdır?

Kan basıncında güvenli ve kontrollü düşüş sağlanmalıdır. tedavide yaşamsal ve hedef organ fonksiyonlarının korunması gerekir. Tedaviye bağlı yan etkilerin (komplikasyonlarının) en aza indirilmesi gerekir.

Hipertansif acil durum (hypertensive emergency) hızlı tedavi gerektirir. Hedef organ hasarı ile birlikte hipertansiyon varsa kan basıncında kontrollü düşüş sağlanmalıdır.Kan basıncını “yavaş ve güvenli” şekilde azaltmak en uygun tedavi şeklidir. Bunun için intravenöz ilaçla ve hastane tedavisi tercih edilir. Kan basıncını düşürme tedavisinde hedeflenen düşme miktarının %25 'i ilk 8 saatte, %25-30 'u 12-24 saatte, hedeflenen düşüşün tamamı ise 48-72 saatte gerçekleştirilmelidir. Hasta monitorize edilmelidir. Kontrollü, aşamalı kan basıncı düşüşü hastayı hem hipertansiyonun hem de kullanılan ilacın yan etkilerinden koruyacaktır.

Vücutta sıvı azlığı (hipovolemi) varsa sıvı verilmelidir. Sıvı fazlalığı varsa idrar sökücülerle veya diyalizle tedavi edilmelidir.

İlaç olarak nikardipin, labetalol, nitroprusside, fenoldopam tercih edilmelidir.

Nitroprusside:  Arteriyol ve venöz vazodilatatördür. 0.5 –8 mgr/kg/dak, devamlı infüzyon şeklinde verilir.Etkinlik 1-2 dk’ da başlar. İlaç verilmesi sırasında ışıktan korunmalıdır. Karaciğer ve böbrek yetmezliğinde, 24 saatten uzun süreli >3 mgr/kg/dk kullanımında toksisite riski yüksektir.

Labetalol: a1 ve b1 adrenerjik reseptör blokörüdür. Astım, kronik akciğer hastaları, konjestif kalp yetmezliği olgularında kullanılmamalıdır. İV infüzyon dozu: 0.2-3 mg/kg/saattir. Devamlı infüzyon veya bolus şeklinde verilir. Etki 2-5 dakikada başlar, 5-15 dakikada pik yapar ve 2-4 saat sürer. Böbrek yetmezliğinde güvenli kullanılır.

Nikardipin: Dihidropridin kalsiyum kanal blokeridir. Serebral ve koronal vazodilatör etkisi vardır. Kafa içi yer kaplayan lezyonlarda kullanılmamalıdır. Kardiyak debiyi azaltmaz. 0.5 mgr/kg/dk-3 mg/kg/dk dozda kullanılır. Nadiren hipotansiyon yapar.

Fenoldopam: Selektif dopamin agonistidir. Renal, koroner, serebral damar yatağında vazodilatatör yapar. Renal perfüzyon artışı ile idrar çıkışında ve kreatinin klirensinde artışa neden olur. İnfüzyon hızı 0.1-2 mg/kg/dakikadır. Yan etki olarak taşikardi, kafa içi basınç artışı, intraoküler basınç artışı görülebilir.

Hipertansif öncelikli durum(hypertensive urgency) tedavisi ne şekilde yapılmalıdır?

Kan basıncının hedeflenen düzeye günler içinde düşmesinin sağlanılmalıdır.İlaç tedavisi olarak için kabul gören ilaçlar şunlardır: kalsiyum kanal blokerleri (KKB), vazodilatatörler ve santral alfa blokerlerdir.

İlaç seçimi hekimin tercih ve tecrübesi doğrultusunda yapılır. Başlanacak ilacın her hasta için ona uygun olması önerilmektedir.kalsiyum kanal blokerleri (KKB) (nifedipine veya ısradipine), santral alfa blokerler (clonidine), vazodilatatör (minoxidil) genellikle tercih edilmelidir.

Hipertansiyon tedavisinde cerrahi tedavi söz konusu mudur?

Çok nadiren ve hipertansiyonun nedenine bağlı olarak bazı olgularda hipertansiyonlu olguda cerrahi tedavi söz konusu olur.  Hafif aort koarktasyonu ve renal arter stenozlarında balon/stent uygulaması yapılır. Ağır renovasküler hipertansiyonda,  renal segmental hipoplazide, aort koarktasyonunda, Wilms tümörü yada feokromositoma vakalarında cerrahi tedavi gerekir.

Çocuklarda obezite ile hipertansiyon ilişkisi nedir?

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) obeziteyi, sağlığı bozacak ölçüde yağ dokularında anormal veya aşırı yağ birikmesi olarak tanımlar. Dünyada gençlerin %10 'unda aşırı kilo, % 3 'ünde obezite olduğu bildirilmektedir. Dünyada obezite görülme sıklığı giderek artmaktadır. Gelişmiş ülkelerde gelir seviyesi düşük kesimde, gelişmekte olan ülkelerde bunun aksine orta ve yüksek gelir kesminde daha sık görülmektedir. Dünyada hızlı artış gösteren obezite  bir halk sağlığı sorunudur.

Türkiyede çocuklarda aşırı kilolu oranı %12.2, obezite oranı %3.7 olduğu bildirilmektedir. Türkiyede obez çocukların %25 'i Metabolik Sendromdur.

Kan basıncı ile vücut ağırlığı arasında doğru bir ilişki vardır. Çocuk ve adölesanda obesite ile kan basıncı yüksekliği birliktelik gösterir. Aşırı kilolu ve obez kız çocuklarında yaklaşık %10 prehipertansif, %9'u ise hipertansiyon bulguları gösterir. Aşırı kilolu ve obez erkek çocuklarında ise yaklaşık %5.3'ü prehipertansif, %5.6'sında hipertansiyon bulguları vardır. Obeziteli çocuklarda kan basıncı izlemi yapılmalı ve hipertansiyon araştırılmalıdır.

Çocuklarda obezite sonucu ne tür hastalıklar görülür?

Çocukluk çağında obezite sonucu şu tür bozukluklar gelişir:

Bozulmuş glikoz toleransı( İnsülin direnci veTip 2 şeker hastalığı

Yüksek kan basıncı

Dislipidemi (trigliserit, LDL ve VLDL kolesterolde artış)

Ayrıca safra taşı, yağlı karaciğer, uyku apnesi, ortopedik sorunlar, psikososyal problemler, erken ergenlik ve kanser riskinde artış da görülür.

Çocuklarda obezite niçin önemlidir?

Çocuk ve ergende obezite kalp ve damar hastalıkları gelişimi için risk faktörüdür. Erişkin dönemde görülen kalp ve damar hastalıkların oluşumunu artırır.

Obez çocuklarda hipertansiyon tedavisi nasıl yapılmalıdır?

Obez çocuklrada çocuğun zayıflatılması hipertansiyon tedavisinin en önemli basamağıdır. Hipertansif obez çocuğun yaşam şeklinin değiştirilmesi gerekir. Beslenmenin düzenlemesi ve fiziksel aktivitenin artırılması sağlanmalıdır. Tuzun kısıtlanması önemlidir.Beslenmede alınan protein miktarının normal alınması, diyette potasyum, kalsiyum ve magnezyum eklenmesi önerilmektedir. Beslenmede meyve, sebze, baklagiller, tam tahıl ürünleri ve balık alımı artırılmalıdır. Bol su içilmelidir. Fazla miktarda şeker, şekerli sıvı içecekler, doymuş yağlar ve hayvansal protein alımından kaçınılmalıdır. Ayrıca özellikle adolesan obez olgularda sigara, kafein, efedrin gibi vazopressörler (damarlarda kasılmaya neden olan) maddelerin kullanımı yasaklanmalıdır. Tedavi edici yaşam şekli değişikliğine rağmen kan basıncı yüksek olanlarda hipertansiyon için ilaç başlanmalıdır.

Çocuklarda hiperlipidemi tedavisi yapılmalı mıdır?

Çocuklarda hiperlipidemi (kanda yağ yüksekliği) önemli bir sorundur. Bu nedenle özellikle obez, hipertansif (tansiyon yüksekliği olan), şeker hastalığı ve ailesinde dislipidemi veya ereken koroner kalp hastalığı olan çocuklarda 2 yaşından sonra kandaki yağ seviyeleri değerlendirilmelidir. Ve bu tür çocuklarda 3 yılda bir bu değerlendirilmenin tekrarı gerekir.

Çocuklarda normal değerler:

Kolesterol       : 1-3 yaş: 45-182 mg/dL; 4-6 yaş : 109-189 mg/dL

LDL kolesterol: 1-9 yaş: 60-140 mg/dL; 10-19 yaş: 50-170 mg/dL

Trigliserid      : 0-5 yaş- Erkek:30-86 mg/dL; Kız:32-99 mg/dL

                       6-11 yaş- Erkek:31-108mg/dL; Kız:35-114mg/dL

                     12-15 yaş- Erkek:36-138 mg/dL; Kız:41-138 mg/dL

                     16-19 yaş- Erkek:40-163 mg/dL; Kız:40-128mg/dL

 

Çocuklarda hiperlipidemi (kanda yağ yüksekliği) olduğunda günlük 200 mg kolesterol alması sağlanılmalı ve posalı diyet verilmelidir.

8 yaş üzerinde LDL kolesterolü 190 mg/dL üzerinde olanlarda çocuklarda statin ilaç tedavisi önerilmektedir.