İdrar yolu enfeksiyonu

İDRAR YOLU ENFEKSİYONU

Çocuklarda idrar yolu enfeksiyonu (İYE) çok sık görülen, önemli ve riskli bir hastalıktır. İYE'nu uzun dönemde çocuklarda, böbrek hasarlanmasına (renal skara), hipertansiyona, idrarda protein kaçağına, nadir de olsa ilerleyici böbrek yetmezliğine ve bunlara ek olarak kız çocuklarında ileri de gebelikte bazı problemlere sebep olabilmektedir.

Çocuklarda üriner sistemin, herhangi bir bölümünün bakteri, virus veya mantar gibi mikroorganizmalar ile enfekte olması durumu idrar yolu enfeksiyonu (İYE) olarak tanımlanır. İYE'nin çocukluk çağında  görülme sıklığı %2-8  oranındadır. İlk iki yaş içinde görülme sıklığı ise yaklaşık %2.2'dir.İYE ilk yıl içersinde %12-30, 5 yıl içersinde %50 oranında tekrarlama gösterir. Çocuklarda geçirilen iYE'nun %30'u,1 yaş altı İYE'nun % 60'ı böbrek iltihabıdır (pyelonefrittir). Böbrek iltihabı  (pyelonefrit) böbrekte hasarlanmaya(skara) neden olmaktadır.

E. coli (Escherichia coli) denilen bakteri, ensık İYE'ye neden olan (%60-92) mikroorganizmadır.

Dış idrar kanal ağzında (üretrada), erkeklerde sünnet derisinde ve kız çocuklarında vajina girişindeki mikroorganizma kümeleşmesi (kolonizasyonu) İYE oluşumunda önemli bir basamaktır. İYE'nin bulaşma ve oluşma yolu "assendan" denilen dış genital bölgeden idrar torbasına doğru- aşağıdan yukarıya doğru- olan yoldur.

Çocukluk çağında İYE'nun  klinik bulguları ve hastaların başvuru şikayetleri, hastanın yaşı ile bağıntılıdır. 0-3 yaş arasındaki çocuklarda,  nedensiz ateş yüksekliğinin önemli sebebi iYE'dir. Ateş, kusma, halsizlik-uyuklama (laterji), uyarıya aşırı tepki gösterme (irritabilite), Büyüme geriliği, beslenme yetersizliği- isteksizliği, karın ağrısına bağlı huzursuzluk-ağlama, idrarda kanama, kötü kokulu idrar yapma İYE bulgularıdır.

İdrar yolu enfeksiyon kesin tanısı uygun şekilde elde edilmiş idrardan,  idrar tetkiki ve idrar kültürü ile yapılır.Eğer idrar kültürü yapılamıyor veye yapılmamış ise ve idrar analizinde daldırma çubuğunda  hem lökosit pozitif ve hem de nitrit pozitif ise(İdrar mikroskopisinde hem piyüri ve hem de bakteriüri birlikte var ise) bu olgular kesin tanı İYE olarak kabul edilmelidir. İYE tanısı için idrar kültüründe anlamlı düzeyde bakteri( tanı koyduracak düzeyde bakteri) üremesi gereklidir. Anlamlı bakteriüri seviyesi idrar alım yöntemine göre değişmektedir.

Çocuklarda İYE'da istenilecek radyolojik tetkikler; hastanın yaşına, İYE'nin atipik ve reküren oluşuna göre belirlenir. Ultrosonografi, işeme (voiding) sistoüretrografisi = sondalı filim ve DMSA (statik böbrek sintigrafisi= nükleer filim) hastaların özelliğine göre planlanır.

Çocuklarda oluşan İYE'de enfeksiyonun alt İYE mu (idrar torbası iltihabı mı ?), yoksa üst İYE mu (böbrek iltihabı mı?) olduğunun ayırıcı tanısı yapılması  gereklidir. Çünkü tedavi ve hastaya yaklaşım iYE'nin lokalizasyonuna göre  değişmektedir.

İYE'da tanı, tedavi ve izlemin temel amaçı: böbrek hasarının ve İYE'ye bağlı gelişecek geç komplikasyonların önlenmesidir.

Alt İYE'da oral antibiotik tedavisi yapılır. Tedavi süresi 3-5 gündür. Üst İYE'da (Pyelonefrit= böbrek iltihabı) 3-4 gün parenteral tedavi ile başlanıp, sonra oral (ağızadan alınan) tedavi ile devam edilebilir veya sadece oral (ağızadan alınan) tedavi yapılır. Tedavi süresi 10-14 gündür. İYE için antibiotik tedavisine başlanan çocukların çoğunda 24-48 saat içersinde antibiotik tedavisine olumlu klinik ve laboratuvar bir yanıt elde edilir.

İYE'dan koruyucu antibiotik kullanımı hastaya özgü kişisel bir tedavi olarak düşünülmelidir.

İYE'dan korunmak için bol sıvı alınmalı, idrar kontrolünü sağlamış çocuklarda idrar tutulmamalı, günde en az 6-8 kez idrar yapılmalıdır. Tuvalette idrar yaparken, ıkınarak mesanenin (idrar torbasının) tam boşalması sağlanılmalıdır. Genital ve anal (makat) bölgeler temiz ve kuru olmalı, yıkandıktan sonra dikkatli bir şekilde silinmelidir. Absorban özelliği olan tuvalet kağıtları kullanılmalıdır. Tuvalet sonrası silme ve kurulama önden arkaya doğru ve bir kez olacak şekilde uygulanmalıdır. Tuvalet eğitimi verilirken bu yaklaşım öğretilmelidir. Naylon ve dar pantolonlar vulva hijyenini olumsuzlaştırdıklarından kullanılmamalıdır. Köpük banyoları yüzey gerilimini azaltarak aşağıdan yukarıya bakteri girişini kolaylaştırdığından önerilmemektedir. Deodorant ve benzeri materyaller vulvada (kız genital bölgesinde) irritasyona (tahrişe) yol açacağından bunlardan kaçınılmalıdır.Barsak parazitleri ve kabızlık tedavi edilmelidir. Sünnet  açısından erkek olgular değerlendirilmeli, gereken olguya yapılmalıdır. 

 

                                                                                                                                                                                                                                                DEVAMI>>